Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2017/2416 Esas 2017/2258 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/2416
Karar No: 2017/2258
Karar Tarihi: 01.03.2017

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2017/2416 Esas 2017/2258 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2017/2416 E.  ,  2017/2258 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki ihtiyaç nedeniyle tahliye davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı vekili dava dilekçesinde; dava konusu taşınmazda davalının 01/05/2010 tarihinden itibaren kiracı olarak bulunduğunu, davacının yurt dışı resmi görevinden 16/06/2013 tarihinde döndüğünü ve ailesi ile birlikte oturmak üzere satın aldığı evden sözleşme süresi sonunda davalının çıkmasını istediğini, bu nedenle davalıya ihtarname tebliğ edildiğini, 01/05/2014 tarihinde başlayan yeni dönem için tahliye etmesinin bildirilmesine rağmen davalının taşınmazı tahliye etmediğini, davalının Ankara’da üzerine kayıtlı birden fazla taşınmazı bulunduğunu belirterek davalının taşınmazdan tahliyesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı cevap dilekçesinde; davacının daha önce aleyhine aynı nedenle tahliye davası açtığını ve halen derdest olduğundan dava şartı yokluğundan davanın usulden reddinin gerektiğini, davanın yasal süre içerisinde açılmadığını, üzerine kayıtlı taşınmazların oturmak için elverişli olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkemece; davacının yurt dışı görevinden döndüğü ve halen kirada olduğu, davalıya kiraladığı kendi evinde oturmak istediği, davalının üzerine kayıtlı iki ayrı konutu bulunduğu, davanın açıldığı 29/05/2014 tarihine kadar, açılan üç ayrı dava ve ihtarnameler ile davacının taşınmazda kendi oturmak istediğini davalıya bildirdiği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    İhtiyaç iddiasına dayalı davalarda tahliyeye karar verilebilmesi için ihtiyacın gerçek, samimi ve zorunlu olduğunun kanıtlanması gerekir. Devamlılık arz etmeyen geçici ihtiyaç tahliye nedeni yapılamayacağı gibi henüz doğmamış veya gerçekleşmesi uzun bir süreye bağlı olan ihtiyaç da tahliye sebebi olarak kabul edilemez. Davanın açıldığı tarihte ihtiyaç sebebinin varlığı yeterli olmayıp, bu ihtiyacın yargılama sırasında da devam etmesi gerekir.
    Davalı vekili temyiz dilekçesi eki olan 11.01.2016 tarihli beyan dilekçesinde; 10.12.2014 tarihinde davacı tarafından taşınmazın 3. Kişiye satıldığını, satış nedeniyle davacının davacı sıfatı kalmadığını, davanın da konusuz kaldığını beyan ederek kiralanan taşınmaza ait tapu kaydını eklemiştir. İbraz edilen bu belgeye göre davacı eski malik yönünden ihtiyacın devam etmekte olduğundan söz edilemez. Bu nedenle de davacının ihtiyaç nedeniyle tahliye talep etmesinde hukuki yararı bulunmamakta olup, dava sonucunu etkileyecek bu belge Mahkemece dikkate alınmalıdır. Bu durumda Mahkemece temyiz dilekçesi ekinde sunulan tapu kaydı üzerinde durularak ihtiyaç iddiasının kalkıp kalkmadığının değerlendirilmesi için hükmün bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı ...ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.