Abaküs Yazılım
18. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/1694
Karar No: 2020/7830
Karar Tarihi: 22.06.2020

Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2020/1694 Esas 2020/7830 Karar Sayılı İlamı

18. Ceza Dairesi         2020/1694 E.  ,  2020/7830 K.

    "İçtihat Metni"





    KARAR
    Hakaret suçundan sanık ... hakkında yapılan yargılama sonunda mahkumiyetine dair, Gaziantep 13. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 12/07/2017 tarih ve 2016/283 esas, 2017/475 karar sayılı hükmün kanun yararına bozulması talebi üzerine,
    Dairemizin 02/03/2020 tarih ve 2019/20110 esas, 2020/5241 karar sayılı kararıyla;
    Hakaret suçundan sanık ..."un, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 125/1, 125/4, 43/1, 129/1, 62/1 ve 52/2. maddeleri gereğince 700,00 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Gaziantep 13. Asliye Ceza Mahkemesinin 12/07/2017 tarihli ve 2016/283 esas, 2017/475 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
    İstem yazısında: “5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 225/1. maddesinde yer alan "Hüküm, ancak iddianamede unsurları gösterilen suça ilişkin fiil ve faili hakkında verilir." şeklindeki hüküm nazara alındığında, Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığının 11/04/2016 tarihli iddianamesiyle sanığın kasten yaralama suçundan cezalandırılması istemiyle iddianame düzenlenmesine rağmen, Gaziantep 13. Asliye Ceza Mahkemesince sanığın iddianamede yer almayan hakaret suçundan da mahkûmiyetine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilmektedir.
    I- Olay:
    Sanık ... hakkında Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından düzenlenen iddianamede yaralama suçunun isnat edildiği, hakaret suçuna ilişkin isnat veya iddianame içeriğinde anlatımın bulunmadığı, buna rağmen sanık hakkında hakaret suçundan da mahkumiyet hükmü kurulduğu, kurulan hükmün ceza miktarı ve verildiği tarih itibariyle kesin olduğu, işbu hüküm hakkında kanun yararına bozma talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır.
    II- Hukuksal Değerlendirme:
    CMK"nın Hükmün konusu ve suçu değerlendirmede mahkemenin yetkisi başlıklı 225. maddesinde:
    (1) Hüküm, ancak iddianamede unsurları gösterilen suça ilişkin fiil ve faili hakkında verilir.
    (2) Mahkeme, fiilin nitelendirilmesinde iddia ve savunmalarla bağlı değildir.
    Düzenlemeleri yer almaktadır.
    İncelenen dosyada Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığı"nca hazırlanan 11/04/2016 tarihli iddianamede, şüpheli ... hakkında hakaret ithamı ve anlatımı olmamasına rağmen sanık hakkında bu suçtan da mahkumiyet hükmü kurulmak suretiyle CMK’nın 225/1. maddesine muhalefet edilmesi kanuna aykırı görülüp, tebliğnamedeki talebin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
    III- Sonuç ve Karar:
    Yukarıda açıklanan nedenlerle;
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının düzenlediği tebliğnamedeki düşünce, yapılan açıklamalara göre yerinde görüldüğünden,
    1- Hakaret suçundan sanık ... hakkında, Gaziantep 13. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 12/07/2017 tarihli ve 2016/283 (E) ve 2017/475 (K) sayılı dosyası kapsamında sanık ... hakkında hakaret suçundan kurulan mahkumiyet kararının, 5271 sayılı CMK" nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
    2- Aynı Kanun maddesinin 4-b fıkrası gereğince, sonraki işlemlerin mahallinde tamamlanmasına, dosyanın Adalet Bakanlığına sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na TEVDİİNE...” oy birliği ile karar verilmiştir.
    I- İTİRAZ NEDENLERİ
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 11/05/2020 tarih ve KD-2019/105238 sayılı yazısı ile;
    “5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 225/1. maddesi gereğince, hükmün ancak iddianamede unsurları gösterilen suça ilişkin fiil ve fail hakkında verilebileceği, Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığının 11/04/2016 tarihli iddianamesiyle sanığın kasten yaralama suçundan cezalandırılması istemiyle iddianame düzenlenmesine rağmen, Gaziantep 13. Asliye Ceza Mahkemesince sanığın iddianamede yer almayan hakaret suçundan da mahkûmiyetine karar verilmesinde isabet görülmediğinden, Gaziantep 13. Asliye Ceza Mahkemesinin kararının bozulması lüzumu T.C. Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 30.10.2019 tarihli yazılı istemlerine dayanılarak ihbar olunmakla, anılan kararın 5271 sayılı CMK"nin 309. maddesi gereğince kanun yararına bozulmasına ilişkin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 04.11.2019 günlü tebliğnamesiyle birlikte ilgili dosya Yargıtay 18. Ceza Dairesi Başkanlığına gönderilmiştir.
    Yüksek Yargıtay 18. Ceza Dairesi, 02/03/2020 gün ve 2019/20110 esas, 2020/5241 sayılı kararı ile özetle, "Sanık ... hakkında hakaret suçundan kurulan mahkûmiyet kararının CMK"nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, Aynı Kanun maddesinin 4-b fıkrası gereğince, sonraki işlemlerin mahallinde tamamlanmasına" karar vermiş, 5271 sayılı CMK"nin 308. maddesi çerçevesinde yapılan incelemede, Yüksek 18. Ceza Dairesinin anılan kararına karşı aşağıda açıklanmaya çalışılacak nedenlerden dolayı itiraz edilmesi zorunluluğu doğmuştur.
    İTİRAZ NEDENLERİ : İtirazın konusunu oluşturan uyuşmazlık; Gaziantep 13. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından TCK"nin 125/1, 125/4, 43/1, 129/1, 62 ve 52/2. maddeleri uyarınca hakaret suçundan kurulan ve 700,00 TL adli para cezasından ibaret mahkûmiyet hükmünün kaldırılması gerekliliğinden bahisle düzenlenen ihbarname içeriğini yerinde gören Dairece kanun yararına bozma kararı verilmesi halinde, bozma nedenine göre sanık hakkındaki cezanın kaldırılmasına ilişkin kararın 5271 sayılı CMK"nin 309/4-d maddesi uyarınca Yüksek Dairece mi yoksa Yerel Mahkemece mi verileceğinin belirlenmesine ilişkindir.
    5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309 ve 310. maddelerinde düzenlenen kanun yararına bozma kurumu; hâkim veya mahkemelerce verilip istinaf ya da temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar veya hükümlerdeki hukuka aykırılıkların giderilmesini sağlayan olağanüstü bir kanun yoludur. 5271 sayılı Kanun’un 309. maddesinin 4. fıkrasında, kanun yararına bozma sonrası yapılacak işlemler, bu işlemleri gerçekleştirecek merciler ve bozma kararının etkileri, bozulan hüküm veya kararın türü ve bozma nedenlerine göre ayrım yapılarak ayrıntılı olarak gösterilmiştir. Düzenlemede; kanun yararına bozmanın sonuçları ve bozma sonrasındaki uygulama saptanırken, öncelikle "karar" ve "hüküm" ayrımı gözetilmiş ayrıca mahkûmiyet hükmü ile davanın esasını çözen veya çözmeyen diğer hükümler bakımından farklı uygulama ve sonuçlar öngörülmüştür.
    Bozma nedenleri; 5271 sayılı CMK"nin 223. maddesinde tanımlanan ve davanın esasını çözmeyen bir karara ilişkin ise, aynı Kanun"un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca; kararı veren hâkim veya mahkemece gerekli inceleme ve araştırma sonucunda yeniden karar verilecektir. Bu halde yargılamanın tekrarlanması yasağına ilişkin kurallar uygulanamayacağı gibi, davanın esasını çözen bir karar bulunmadığı için, verilecek hüküm veya kararda, lehe ve aleyhe sonuçtan da söz edilemeyecektir. Mahkûmiyete ilişkin hükmün, davanın esasını çözmeyen yönüne veya savunma hakkını kaldırma veya kısıtlama sonucunu doğuran usul işlemlerine ilişkin olması halinde ise, anılan fıkranın (b) bendi uyarınca kararı veren hâkim veya mahkemece yeniden yapılacak yargılama sonucuna göre gereken hüküm verilecek, ancak bu halde verilen hüküm, önceki hükümle belirlenmiş olan cezadan daha ağır olamayacaktır. Davanın esasını çözen mahkumiyet dışındaki diğer hükümlerin bozulmasında ise anılan fıkranın (c) bendi uyarınca aleyhte sonuç doğurucu herhangi bir işlem yapılamayacağı gibi, "tekriri muhakeme" yasağı nedeniyle kanun yararına bozma kapsamında yeniden yargılama da gerekmeyecektir.
    5271 sayılı CMK"nin 309 maddesinin 4. fıkrasının (d) bendi gereğince bozma nedeninin hükümlünün cezasının kaldırılmasını gerektirmesi halinde ise cezanın kaldırılmasına karar verilecek, daha hafif bir cezanın verilmesini gerektirmesi durumunda bu hafif cezaya Yargıtay ceza dairesince doğrudan hükmedilecektir. Bu halde yargılamanın tekrarlanması yasağı bulunduğundan, Yargıtay ceza dairesince hükmün bozulması ile yetinilmeyip, bozma konusu yapılan kararın yerine verilmesi gereken karar, doğrudan ilgili daire tarafından verilecektir.
    Nitekim, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 13.06.2006 gün ve 151-157 , 13.02.2007 gün ve 349-35, 18.09.2007 gün ve 186-178, 13.05.2008 gün ve 84-111, 14.04.2009 gün ve 75-101, 27.12.2011 gün ve 205-291, 27.03.2012 gün 493-127, 05.06.2012 gün 6-215, 29.01.2013 gün 1324-27 ve 08.04.2018 gün 72-73 sayılı kararlarında da, mahkûmiyet hükümleri yönünden verilen kararların, 5271 sayılı Kanun"un 309. maddesinin 4-d bendi kapsamında kaldığı kabul edilerek, hukuka aykırılıkların bizzat Özel Dairelerce giderilmesi gerektiği sonucuna ulaşılmış, Yargıtay 3. Ceza Dairesinin 02.12.2019 tarih ve 2019/18267 esas-2019/22036 karar, Yargıtay 8. Ceza Dairesinin 19.12.2019 tarih ve 2019/13093 esas-2019/15430 karar, Yargıtay 10. Ceza Dairesinin 05.05.2014 tarih ve 2014/3416 esas-2014/3542 karar, Yargıtay 11. Ceza Dairesinin 01.10.2010 tarih ve 2010/2728 esas-2010/10515 karar, Yargıtay 12. Ceza Dairesinin 30.09.2019 tarih ve 2019/3203 esas-2019/9587 karar, Yargıtay 13. Ceza Dairesinin 19.04.2017 tarih ve 2016/18367 esas-2017/4329 karar, Yargıtay 15. Ceza Dairesinin 12.12.2016 tarih ve 2016/3873 esas, 2016/9406 karar, Yargıtay 17. Ceza Dairesinin 24.12.2019 tarih ve 2019/13725 esas, 2019/16716 karar, Yargıtay 18. Ceza Dairesinin 18.09.2019 tarih ve 2019/7407 esas-2019/12551 karar, Yargıtay 20. Ceza Dairesinin 01.11.2017 tarih ve 2017/2335 esas-2017/5698 karar sayılı ilamlarında ise açılmayan dava nedeniyle kurulan mahkûmiyet hükümleri yönünden CMK"nin 309/4-d maddesi uyarınca yerel mahkemece verilen cezaların kaldırılmasına Özel Dairelerce karar verildiği görülmüştür.
    Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde; Gaziantep 13. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından hakaret suçundan kurulan mahkûmiyet hükmünü inceleyen Yüksek Daire tarafından, yerel mahkemece hükmolunan 700,00 TL adli para cezasının kaldırılması gerekliliği vurgulanarak kanun yararına bozma kararı verildiğinden, 5271 sayılı CMK"nin 309. maddesinin 4. fıkrasının (d) bendi uyarınca cezanın kaldırılmasına Yargıtay Ceza Dairesinin doğrudan hükmetmesi gerekmektedir. Özel Dairece, yeniden yargılama yasağı olduğu halde, ceza kaldırılmayıp, hukuka aykırılığın giderilmesinin yerel mahkemeye bırakılması halinde, bu aşamada yerel mahkemenin vereceği karar yok hükmünde olacağından, hükümlü lehine sonuç doğuracak olan hukuka aykırılık da yasal olarak giderilmemiş olacaktır. Bu nedenle Yüksek Dairece yeni bir hüküm kurulmadan dosyanın merciine gönderilmesi Kanuna aykırı görüldüğünden olağanüstü itiraz kanun yoluna başvurulmuştur.
    SONUÇ VE İSTEM : Açıklanan gerekçelerle;
    1) İTİRAZIMIZIN KABULÜ ile Yüksek Dairenizin, 02/03/2020 tarihli, 2019/20110 esas, 2020/5241 karar sayılı İLAMININ KALDIRILMASI,
    2) Gaziantep 13. Asliye Ceza Mahkemesinin sanık hakkında hakaret suçundan kurduğu 12/07/2017 tarihli ve 2016/283 esas, 2017/475 karar sayılı kararı, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesinin 4. fıkrasının (d) bendi uyarınca kanun yararına bozulduktan sonra Yüksek Daire tarafından, yerel mahkemece hükmolunan cezanın kaldırılmasına ilişkin bir karar verilmesi,
    3) Yüksek Daireniz aksi kanaatte ise dosyanın Yüksek Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderilmesi, 5271 sayılı CMK"nin 308. maddesi uyarınca itirazen arz ve talep olunur.” isteminde bulunulması üzerine dosya Dairemize gönderilmekle, incelenerek gereği düşünüldü:
    II- KARAR
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itiraz gerekçeleri yerinde görülmekle, 6352 sayılı Kanunun 99. maddesiyle eklenen 5271 sayılı CMK"nın 308. maddesinin 3. fıkrası uyarınca İTİRAZIN KABULÜNE,
    Dairemizce verilen 02/03/2020 tarih ve 2019/20110 esas, 2020/5241 karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
    Hakaret suçundan sanık ..."un, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 125/1, 125/4, 43/1, 129/1, 62/1 ve 52/2. maddeleri gereğince 700,00 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Gaziantep 13. Asliye Ceza Mahkemesinin 12/07/2017 tarihli ve 2016/283 esas, 2017/475 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
    İstem yazısında: “5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 225/1. maddesinde yer alan "Hüküm, ancak iddianamede unsurları gösterilen suça ilişkin fiil ve faili hakkında verilir." şeklindeki hüküm nazara alındığında, Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığının 11/04/2016 tarihli iddianamesiyle sanığın kasten yaralama suçundan cezalandırılması istemiyle iddianame düzenlenmesine rağmen, Gaziantep 13. Asliye Ceza Mahkemesince sanığın iddianamede yer almayan hakaret suçundan da mahkûmiyetine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilmektedir.
    I- Olay:
    Sanık ... hakkında Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından düzenlenen iddianamede yaralama suçunun isnat edildiği, hakaret suçuna ilişkin isnat veya iddianame içeriğinde anlatımın bulunmadığı, buna rağmen sanık hakkında hakaret suçundan da mahkumiyet hükmü kurulduğu, kurulan hükmün ceza miktarı ve verildiği tarih itibariyle kesin olduğu, işbu hüküm hakkında kanun yararına bozma talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır.
    II- Hukuksal Değerlendirme:
    CMK"nın Hükmün konusu ve suçu değerlendirmede mahkemenin yetkisi başlıklı 225. maddesinde:
    (1) Hüküm, ancak iddianamede unsurları gösterilen suça ilişkin fiil ve faili hakkında verilir.
    (2) Mahkeme, fiilin nitelendirilmesinde iddia ve savunmalarla bağlı değildir.
    Düzenlemeleri yer almaktadır.
    İncelenen dosyada Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığı"nca hazırlanan 11/04/2016 tarihli iddianamede, şüpheli ... hakkında hakaret ithamı ve anlatımı olmamasına rağmen sanık hakkında bu suçtan da mahkumiyet hükmü kurulmak suretiyle CMK’nın 225/1. maddesine muhalefet edilmesi kanuna aykırı görülüp, tebliğnamedeki talebin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
    III- Sonuç ve Karar:
    Yukarıda açıklanan nedenlerle;
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteği doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce, yapılan açıklamalara göre yerinde görüldüğünden,
    1- Hakaret suçundan sanık ... hakkında, Gaziantep 13. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 12/07/2017 tarihli ve 2016/283 (E) ve 2017/475 (K) sayılı dosyası kapsamında sanık ... hakkında hakaret suçundan kurulan mahkumiyet kararının, 5271 sayılı CMK" nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
    2- Sanık Altan Aksoy hakkında hakaret suçundan kurulan mahkumiyet hükmü ile ilgili kısımın karardan çıkartılmasına, hükmün diğer bölümlerinin aynen korunmasına, dosyanın Yüksek Adalet Bakanlığına sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na TEVDİİNE, 22/06/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.








    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi