19. Hukuk Dairesi 2018/184 E. , 2019/5253 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davası hakkında İzmir 5.Asliye Ticaret Mahkemesi’nden verilen davanın reddine yönelik 2016/855 esas, 2016/1270 karar sayılı ve 21.12.2016 tarihli hükme karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması sonucunda İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi tarafından verilen davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile yeniden hüküm kurulmasına yönelik kararın davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine, temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, davacı şirketin 31.05.2016 tarihinde internet üzerinden sehven dava dışı ... A.Ş’nin İş Bankası hesabına 657.000 TL havale yapıldığını, davacının hiçbir borcu olmadığı halde dava dışı firmaya maddi hata neticesinde yaptığı ödemenin davalı bankadan talep edildiğini, dava dışı firmanın da iade yapılmasına muvafakat verdiğini, davalı bankaca talebin reddedildiğini ve gönderilen havale bedelinin dava dışı firmanın kat edilmiş borcuna mahsup edildiğini, sehven gönderilen bedel için davalı hakkında icra takibi başlatıldığını, başlatılan takibe haksız itiraz edildiğini belirterek itirazın iptali ile davalı aleyhine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, TBK’nun 555-560. maddelerine göre havale ilişkisinde havale talimatı verenin havaleyi geri alabildiğini ancak TBK’nun 559/2.maddesinde havale edilen meblağın iadesinin ancak havalenin ödeneceği havale ödeyicisi banka tarafından havale alıcısına bildirilmedikçe veya havale müşterisinin hesabına geçirilmedikçe mümkün olabileceğini, bu nedenle rücu hakkının ortadan kalktığını, bankacılık hizmetleri sözleşmesi ve genel kredi sözleşmesi gereği dava dışı firmanın davalı bankaya borcundan dolayı gelen havale bedeli üzerinde hapis/rehin/takas/mahsup hakkının kullanabileceğini, husumetin davalıya yöneltilemeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, yapılan yargılama sonunda, TBK’nun 559. maddesine göre, havale eden davacının havale ödeyicisi bankaya havale bedeli alıcının hesabına geçmeksizin iadesini isteyebileceği, havale lehtarı dava dışı ... A.Ş ile davalı banka arasında bulunan kredi ilişkisi nedeniyle davalının alacaklı olması ve aralarındaki genel kredi sözleşmesine göre kendisine gönderilen havalelerde re’sen bankanın hapis/rehin/takas/mahsup hakkını kullanmasına izin verildiği, davalı bankanın davacıya karşı sorumluluğu bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiş, hükme karşı davalı istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Bölge adliye mahkemesince, TBK’nun 555-559 maddelerindeki düzenlemelere göre, internet yoluyla doğrudan hesaba para havale edilmekle havale tutarı derhal havale alıcısı dava dışı ... A.Ş’nin hesabına geçmiş olduğundan, havale göndericisi davacının cayma hakkının bulunmadığı, havale lehtarı ... A.Ş ile davalı banka arasında bulunan kredi ilişkisi nedeniyle bankanın alacaklı olduğu ve aralarındaki sözleşme gereği borçlunun hesabına havale edilen para üzerinde hapis/rehin/takas/mahsup hakkını kullanabileceği, davalı banka takas ve mahsup hakkını kullanmış olmakla sebepsiz zenginleşenin dava dışı ... A.Ş olacağı, davalının pasif husumet ehliyetinin bulunmadığı gerekçesiyle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına, davanın husumet dava şartının gerçekleşmemesi sebebiyle usulden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın maddi hukuka ve muhakeme hukukuna uygun olmasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi’nin 2017/418 esas ve 2017/1183 karar ve 07.11.2017 tarihli hükmünün ONANMASINA, dosyanın İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 21/11/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.