11. Ceza Dairesi Esas No: 2015/7339 Karar No: 2017/7892 Karar Tarihi: 16.11.2017
Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2015/7339 Esas 2017/7892 Karar Sayılı İlamı
11. Ceza Dairesi 2015/7339 E. , 2017/7892 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgede sahtecilik HÜKÜM : Mahkumiyet
UYAP ortamında yapılan sorgulamada sanığın benzer eylemi nedeniyle Dairemizin 2017/5352 esasına kayıtlı, Yalova 1. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2010/696 Esas, 2012/74 Karar sayılı dosyasının bulunduğu görülerek birlikte yapılan incelemede; 1- Sanık hakkında Garanti Bankası .....’nin ....Restaurant Tur. Ltd.Şti"ne ait 06/03/2010 keşide tarihli .... numaralı 16.500 TL tutarında sahte oluşturulmuş çeki katılana verdiğinin iddia edildiği olayda; belgelerde sahtecilik suçlarında aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığının takdiri hakime ait olduğu cihetle, bahse konu çek aslı incelenerek özelliklerinin duruşma tutanağına yazılması ve denemetime olanak verecek şekilde dosya içine konulması, unsurlarının tam olduğu ve aldatıcılık niteliklerinin bulunup bulunmadığının belirlenmesi; Dairemizin 2017/5353 esasına kaytılı dosyada; sanık hakkında Garanti Bankası ...."nin .... Restaurant Tur. Ltd. Şti"ne ait 08.03.2010 keşide tarihli 210243 numaralı 16.350 TL tutarında sahte oluşturulmuş çeki kullandığı iddasıyla Yalova 1. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2010/696 Esas - 2012/74 Karar sayılı dosyasında yargılama yapıldığı, her iki dosyada da sanığın aynı şirkete ait çekleri kullandığının anlaşılması karşısında; Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 22.04.2014 gün, 2013/11-397 E., 2014/202 K. sayılı kararında da belirtildiği üzere, 765 sayılı TCK ile 5237 sayılı TCK.nun “Kamu güvenine karşı suçlar” bölümünde düzenlenen ve belgenin gerçeğe aykırı olarak düzenlenmesi ile kamu güveninin sarsıldığı kabul edilerek suç sayılıp yaptırıma bağlanan “resmi belgede sahtecilik” suçunun hukuki konusunun kamu güveni olması, suçun işlenmesi ile kamu güveninin sarsılması dışında, bir veya birden fazla kişi de haksızlığa uğrayıp, suçtan zarar görmesi halinde dahi, suçun mağdurunun toplumu oluşturan bireylerin tamamının, diğer bir ifadeyle kamunun olduğuna dair kabulün etkilenmeyeceği, eylemin belirli bir kişinin zararına olarak işlenmesi halinde bu kişinin mağdur değil, suçtan zarar gören olacağının kabulü gerekeceği de gözetilerek açıklanan ilkeler doğrultusunda, zincirleme suç hükümlerinin değerlendirilmesi bakımından; öncelikle Yalova 1. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2010/696 Esas, 2012/74 Karar sayılı dava dosyasının getirtilip, davaların birleştirilmesinden sonra, sanığın eylemlerinin, bir suç işleme kararının icrası kapsamında işlenen zincirleme suçu mu, yoksa ayrı ayrı ve birbirinden bağımsız suçları mı oluşturduğu hususu karar yerinde tartışılarak sonucuna göre hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, 2-Kabule göre de; 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 16.11.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.