16. Ceza Dairesi Esas No: 2018/385 Karar No: 2018/3544 Karar Tarihi: 18.10.2018
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/385 Esas 2018/3544 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme 16. Ceza Dairesi tarafından verilen 2018/385 E., 2018/3544 K. numaralı kararda, sanığın silahlı terör örgütüne üye olmaktan mahkumiyetinin istinaf başvurusunun esastan reddedilmesi hakkında karar verilmiştir. Ancak, temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığı için işin esasına geçilmiş ve yapılan inceleme sonucunda, örgüt talimatı ile kullanılan ByLock iletişim sisteminin tespit edilmesi halinde sanığın örgütle bağlantısını gösteren bir delil olarak kabul edilmesi gerektiği belirtilmiştir. Sanığın ByLock kullanıcısı olduğunu kabul etmemesi durumunda teknik verilerle hangi hesaplarda para yatırıp çektiğinin tespit edilmesi ve belgelerin duruşmada okunarak tam kapsamlı bir değerlendirme yapılması gerektiği vurgulanmıştır. Kararın verildiği kanun maddeleri şunlardır: TCK 314/2, 62/1, 53/1-2-3, 58/9, 63. maddeleri ve 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddesi.
16. Ceza Dairesi 2018/385 E. , 2018/3544 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : TCK"nın 314/2, 62/1, 53/1-2-3, 58/9, 63. maddeleri ve 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddesi uyarınca mahkumiyet kararına yapılan istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler, sanık savunması, tanık beyanı ve gerekçe içeriğine göre yapılan inceleme sonunda; Yargıtay Ceza Genel Kurulu tarafından onanarak kesinleşen Dairemizin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 esas, 2017/3 karar sayılı kararında ByLock iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bu suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle; örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının, her türlü şüpheden uzak, kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespit edilmesi halinde sanığın örgütle bağlantısını gösteren bir delil olarak kabul edilmesi mümkündür. ByLock kullanıcısı olduğunu kabul etmeyen sanığın ByLock uygulamasını kullandığının kuşkuya yer vermeyecek şekilde teknik verilerle tespiti halinde ByLock kullanıcısı olduğuna dair delilin suçun sübutu açısından belirleyici nitelikte olması karşısında; ilgili birimlerden ayrıntılı ByLock "Tespit ve Değerlendirme Tutanağı"nın getirtilerek dosyada mevcut HIS CGNAT kayıtları ile karşılaştırılması ile sanığın örgütle irtibatlı Bank Asya’da bulunan hesabına 2010 yılında vefat eden babasının diğer bankalardaki hesaplarında bulunan paraları topladıkları ve ihtiyaç oldukça abisi ve kendisinin bu hesaptan para çekip yatırdıklarını savunması karşısında anılan hesabın ortak hesap olup olmadığının araştırılıp 2010 yılında itibaren hesap dökümünün getirilerek sanığın örgüt liderinin talimatı doğrultusunda örgütle irtibatlı bankaya para yatırıp yatırmadığının tereddüte yer bırakmayacak şekilde tespit edilmesi, temin edilecek belgelerin CMK"nın 217. maddesi uyarınca duruşmada sanık ve müdafiine okunarak diyeceklerinin sorulması sonrasında tüm dosya kapsamının bir bütün halinde değerlendirilmesi suretiyle sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik araştırma ve yetersiz belge ile yazılı şekilde karar verilmesi, Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, bu sebepten dolayı hükmün CMK"nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 18.10.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.