16. Ceza Dairesi Esas No: 2018/579 Karar No: 2018/3543 Karar Tarihi: 18.10.2018
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/579 Esas 2018/3543 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Ceza Dairesi tarafından verilen 2018/579 E. ve 2018/3543 K. sayılı kararda, sanığın silahlı terör örgütüne üye olma suçundan mahkum olduğu ve yapılan istinaf başvurusunun esastan reddedildiği belirtilmektedir. Dosya incelendikten sonra, temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildiği ifade edilmiştir. Gerekçede, sanığın savunma hakkının kısıtlanmadığı, yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiği, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı belirtilmiştir. Kararda TCK'nın 314/2, 62/1, 53, 58/9, 63. maddeleri ve 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddesi uyarınca mahkumiyet kararına varıldığı ifade edilmiştir.
16. Ceza Dairesi 2018/579 E. , 2018/3543 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : TCK"nın 314/2, 62/1, 53, 58/9, 63. maddeleri ve 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddesi uyarınca mahkumiyet kararına yapılan istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler, sanık savunması, tanık beyanı ve gerekçe içeriğine göre yapılan inceleme sonunda; İddianamede talep edilmemesi karşısında, sanığa 5271 sayılı CMK"nın 226. maddesi gereğince ek savunma hakkı tanınmadan TCK"nın 58/9. maddesinin uygulanması, anılan maddenin bir ceza değil cezaya bağlı olarak uygulanacak infaz rejimi ile ilgili güvenlik tedbiri olması nedeniyle kazanılmış hak oluşturmayacağı gözetilerek, savunma hakkının kısıtlanmadığı görülmüş, Bylock programının ayrıntılı kullanımını gösteren ByLock tespit ve değerlendirme tutanağı getirilmeden karar verilmiş ise de, sanığın savunmasında ByLock programın indirdiğini ve bir kaç sefer mesaj aldığını beyan etmesi ve tüm dosya kapsamına göre sanığın örgüt üyesi olduğuna dair kabulde isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından bu husus bozma sebebi yapılmamıştır. Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 18.10.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.