3. Hukuk Dairesi 2017/1372 E. , 2017/2218 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tahliye davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili dava dilekçesinde, Davalının, 01/08/2012 başlangıç tarihli kira sözleşmesi ile Şirinköy petrol ofisi tesislerindeki lokantayı işletmek üzere aylık KDV hariç 600 TL bedelle 1 yıllığına kiraladığını, kiralayan davacı şirketin söz konusu benzin istasyonuna esaslı tadilat yapacağını, LPG gaz istasyonu kuracağını, davacının, LPG gaz istasyonu kurması ve esaslı tadilat nedeni ile davalının kiracısı olduğu yerden çıkması gerektiğini, istasyonda tadilat yapılacağından, tadilat ve LPG gaz istasyonu ruhsatı alabilmesi için davalının kiralamış olduğu mecurdan çıkması gerektiğini belirterek davalının lokantadan tahliyesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili ise, yıkılıp yeniden inşaat yapılması halinde tasdik edilmiş inşaat ruhsatı ve proje olması ve buna Belediye ya da ilgili resmi kurumlarca izin verilmesi gerektiğini, esaslı tadilat yapılması halinde ise bununda yasal belgelerinin ruhsat ve projesinin yapılması ve ilgili mercilerden izin alınması gerektiğini, belediyece tasdikli projenin ibrazı, ibraz edilen projenin mahalline uygulanması gerektiğini, tadil işlerinin imar amaçlı ve esaslı olduğunun da bilirkişi marifeti ile tespitinin gerektiğini, belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
TBK"nun 350/2 maddesine dayanılarak açılan davalarda tahliye kararı verilebilmesi için yapılmak istenilen tamirat tadilat ve genişletmenin imar amaçlı ve esaslı surette olması ve bu ameliyenin yapılması sırasında kiralananda oturmanın mümkün olmadığının fennen tesbit edilmiş olması, tamirat tadilat ve genişletme ile ilgili projenin yetkili makamlarca onanması ve uygulama kabiliyetinin bulunması gerekir.
Davada dayanılan ve hükme esas alınan 01/08/2012 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşme ile kiralanan lokanta olarak kullanılmak üzere davalıya kiralanmıştır.
./..
-2-
Davacı da kiralananın imarı amacıyla esaslı onarımı, genişletilmesi veya değiştirilmesi nedenine dayanarak 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 350/2 maddesi uyarınca dava açmıştır. Anılan madde gereğince kiralananda yapılması düşünülen tamirat ve tadilatın imar amaçlı ve aynı zamanda esaslı işlerden olması, bu sırada kiralananda ikametin mümkün olmaması, proje ve ruhsatın imar mevzuatına göre uygulanabilir olması gerekir. Bu amaçla kiralananda yapılan keşif sonrasında düzenlenen 28/05/2015 tarihli bilirkişi raporunda, “……Benzin istasyonu ve lokanta bölümü mevcut hali ile yapı kullanma izin belgesinde yer alan metrekareye ve çekme mesafelerine aykırı bir durumdadır. Projenin ruhsata uygun hale getirilebilmesi için tadilat projelerinin hazırlanması ve esaslı bir tadilat çalışmasının yapılması gerektiği” belirtilmekle birlikte, yapılacak onarım ve tadilatın esaslı ve imar amaçlı olup olmadığı, bu aşamada kiralananda oturulabilir olup olmadığı, tahliye gerekip gerekmediği açıklanmamıştır. Bu itibarla bilirkişi raporu hüküm kurnaya yeterli ve elverişli değildir. Bu nedenle kiralananın bulunduğu yerde konusunda uzman bilirkişi heyeti marifetiyle yeniden keşif yapılarak onaylı projenin uygulanması, taşınmazda projeye göre yapılacak onarım ve tadilatın imar amaçlı ve esaslı işlerden olup olmadığı ve yine tadilat ve onarımlar sırasında kiralananda ikametin fennen mümkün olup olmadığı, bu aşamada tahliye gerekip gerekmediği konusunda detaylı bir rapor alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, bu hususlar göz ardı edilerek eksik inceleme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 01.03..2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.