19. Hukuk Dairesi 2018/179 E. , 2019/5252 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davası hakkında Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nden verilen davanın kısmen kabulüne yönelik 2014/922 esas ve 2016/883 karar sayılı ve 29.11.2016 tarihli hükme karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması sonucunda Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi tarafından verilen davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden hüküm kurulmasına yönelik kararın davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine, temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi,gereği görüşülüp düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, davacı ile davalı ... arasında 09.02.2010 tarihli genel kredi sözleşmesinin imzalandığını, diğer davalının da bu sözleşmeye müşterek müteselsil kefil olduğunu, kredi sözleşmesi gereği borçların ödenmediğini, davalılara gönderilen kat ihtarnamesine rağmen ödenmeyen borç için davalılar hakkında icra takibi başlatıldığını, başlatılan takibe haksız itiraz edildiğini belirterek davalıların itirazının iptali ile davalılar aleyhine %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ..., cevap sunmamıştır.
Davalı ..., davalı ...’nin davacı ile imzaladığı ve kendisinin kefil olduğu sözleşmeden kaynaklı kredi borcunun kapatıldığını, icra takibine konu sözleşmede kefaletinin bulunmadığını, takip ile talep edilen faizin fahiş olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre,davacı bankanın toplam 113.825,96 TL nakdi, 9.296,36 TL gayrinakdi alacağı bulunduğu, 09.02.2010 tarihli 200.000 TL limitli genel kredi ve teminat sözleşmesini müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzalayan davalı kefil Ahmet Alpaslan Ekinci’nin kefalet limiti dahilinde asıl borçlu ile birlikte borçtan sorumlu olduğu, genel kredi sözleşmesinin 45. maddesi gereğince davacı tarafın takip tarihinden itibaren asıl alacak tutarlarına yıllık % 31,44 oranında faiz talep edebileceği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge adliye mahkemesince, davacı bankanın taksitli krediler için temerrüt faiz oranı 01.04.2013 tarihli faiz oranları bildirim formuna istinaden % 94,50 olarak talep edilmiş ise de, esnek ticari hesap için % 31,44 olarak belirtildiği, taraflar arasındaki genel kredi sözleşmesinin 45. maddesinde temerrüt faizinin kredilerin cins ve niteliğine bakılmaksızın uygulanacağının belirtildiği, davacı bankaca fiilen uygulanan faizin bu oran düzeyinde olduğu, temerrüt faizinin % 31,44 olarak uygulanması gerektiği, buna yönelik davacı vekilinin istinaf talebinin uygun görülmediği, takipten sonra asıl alacağa işleyecek faize % 5 oranında BSMV uygulanması gerektiğinden davacı vekilinin buna yönelik istinaf talebi yerinde olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, ilk derece mahkemesinin kararın kaldırılmasına davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın maddi hukuka ve muhakeme hukukuna uygun olmasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2017/395 esas ve 2017/602 karar ve 28.09.2017 tarihli hükmünün ONANMASINA, dosyanın Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 21/11/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.