12. Ceza Dairesi 2017/5380 E. , 2018/3330 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
Hüküm : Sanık ... hakkında; Beraat Sanık ... hakkında; Davanın reddi
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanık ... hakkında açılan davanın reddine ilişkin hüküm ile sanık ..."in beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1- Katılan vekilinin, sanık ..."in beraatine ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanığa isnat edilen ve daha ağır bir suçu oluşturma ihtimali bulunmayan eylem 2863 sayılı Kanunun 65. maddesinde yaptırıma bağlanmış olup, anılan suç 765 sayılı TCK"nın 102/4. maddesi uyarınca 5 yıllık zamanaşımına tabidir. Kesen nedenlerin varlığı halinde süre yeniden işlemekte ise de, sanık hakkında zamanaşımını kesen en son işlem 21/07/2009 tarihli sorgu olup, bu tarihten itibaren hesaplanan 5 yıllık süre inceleme tarihinden önce gerçekleşmiş olmakla, dosya içeriği itibariyle de, 5271 sayılı CMK’nın 223/9. maddesindeki derhal beraat kararı verilmesini gerektirir şartlar bulunmadığından, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olup, hükmün gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı Kanunun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, 765 sayılı TCK’nın 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddeleri gereğince kamu davasının isteme uygun olarak DÜŞMESİNE,
2- Katılan vekilinin, sanık ... hakkında açılan davanın reddine ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 24/08/2005 tarhli ve 2005/12665 Esas sayılı iddianamesi ile, ... İnşaat ve Turizm Limited Şirketinin yetkilisi ve sorumlusu olan sanık ..."in, tapuda Vakıflar Genel Müdürlüğü adına kayıtlı olup, Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulunun 22/11/1964 tarih ve 2635 sayılı kararıyla tescilli ... 25/10/1995 tarihli sözleşme ile 10 yıllığına kiraladığının, anılan kurulun 22/11/1964 tarihli ve 2635 sayılı kararı ile ... üstünün temizlenerek yeşil saha haline getirilmesine, sarnıcın üst ve civarının inşaata müsaade edilmeyecek şekilde temizlenmesine karar verilmesine rağmen, İstanbul I Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunca 09/09/1996 tarih ve 8031 sayılı kararıyla Myrelaion Sarnıcında onaylı projesinde olmayan yeni açıldığı belirlenen kapıya ilişkin rölövenin kuruma iletilmesinin istendiği ancak sanık tarafından rölövenin koruma kuruluna iletilmediği, ayrıca anılan kurulun 17/03/2004 tarih ve 15863 sayılı kararıyla Mesihpaşa caminin duvarına bitişik yapılmış ahşap eklentinin kaldırılmasına karar verildiği halde kaldırılmadığı iddiasıyla sanık hakkında 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan dava açıldığı, yapılan yargılama sonunda İstanbul 15. Asliye Ceza Mahkemesinin 25/11/2008 tarihli, 2005/602 Esas, 2008/1094 Karar sayılı ilamı ile sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verildiği, sanık müdafii ve katılan vekilinin itirazı üzerine İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 30/01/2009 tarihli ve 2009/101 Değişik iş sayılı kararı ile hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği,
İncelemeye esas dosyada ise, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 01/04/2009 tarihli ve 2009/3598 Esas sayılı iddianamesi ile Myrelaion Sarnıcının arka kısmında izinsiz büfe yaptığı iddiasıyla sanık hakkında 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan dava açıldığı, tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde her iki iddianamede açıklanan eylemlerin birbirinden farklı oldukları, keza mahkemece icra edilen keşif sonrası inşaat mühendisi bilirkişiler tarafından dosyaya sunulan 10/12/2014 ve 25/02/2015 havale tarihli raporlarda da, her iki davaya konu edilen yapıların aynı yerde olmakla birlikte, dava konularının birbirinden farklı olduklarının belirtildiği, bu nedenle sanık hakkında aynı eylemle ilgili daha önce hakkında verilmiş hüküm bulunduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesinde isabet bulunmamakta ise de; İstanbul I Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunun 23/02/2005 tarihli ve 423 sayılı kararında, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 01/04/2009 tarihli ve 2009/3598 Esas sayılı iddianamesine konu edilen büfeyle ilgili olarak “sarnıcın arka tarafındaki büfe ile ilgili karar alınabilmesi için fiili durumu ile mülkiyet durumlarının karşılaştırılabilmesi amacıyla Eminönü Belediyesinden harita tespitlerinin istenmesine” karar verildiği, bu itibarla dava konusu büfenin yapım tarihinin 23/02/2005 tarihli karar öncesinde olduğunun sabit olduğu anlaşılmakla,
Sanığa isnat edilen ve daha ağır bir suçu oluşturma ihtimali bulunmayan eylem 2863 sayılı Kanunun 65. maddesinde yaptırıma bağlanmış olup, anılan suç 5237 sayılı TCK’nın 7/2. maddesi yollamasıyla lehe neticeler doğuran (mülga) 765 sayılı TCK"nın 102/4. maddesi uyarınca 5 yıllık zamanaşımına tabidir. Dava zamanaşımını kesen nedenlerin varlığı halinde süre yeniden işlemekte ise de, bu süre 104/2 maddesi uyarınca en fazla yarı oranında uzayacağından, suç tarihi olan 23/02/2005 tarihinden itibaren 765 sayılı TCK’nın 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen 7 yıl 6 aylık zamanaşımı süresi inceleme tarihinden önce gerçekleşmiş ve 5271 sayılı CMK"nın 223/9. maddesindeki şartların da oluşmadığı anlaşılmakla, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olup, hükmün gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, aynı Kanunun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, 765 sayılı TCK’nın 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddeleri gereğince kamu davasının isteme aykırı olarak DÜŞMESİNE, 22/03/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.