16. Ceza Dairesi Esas No: 2018/2521 Karar No: 2018/3529 Karar Tarihi: 22.10.2018
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/2521 Esas 2018/3529 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Ceza Dairesi tarafından verilen bir kararda, sanığın silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan mahkum edildiği ve istinaf başvurusunun reddedildiği belirtiliyor. Dosyanın incelenmesi sonucunda, temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçilmiş. Yargılama sürecinde işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, delillerin hukuka uygun olarak elde edildiği, iddia ve savunmaların eksiksiz olarak sergilendiği ve suçun kanunda öngörülen tipine uyduğu belirtiliyor. Sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenlerin yerinde görülmediği sonucuna varılmış ve hüküm ONANMIŞTIR. Kanun maddeleri olarak ise şu maddeler belirtiliyor: TCK'nın 314/2, 62, 53, 58/9, 63, 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddeleri. TCK'nın 62. maddesi uyarınca cezanın 7 yıl 5 ay 3 gün yerine 6 yıl 17 ay 3 gün olarak belirlendiği de belirtiliyor.
16. Ceza Dairesi 2018/2521 E. , 2018/3529 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : TCK"nın 314/2, 62, 53, 58/9, 63, 3713 sayılıKanunun 5/1. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; TCK"nın 62. maddesi uyarınca indirim yapılması sonucunda sonuç cezanın 7 yıl 5 ay 3 gün yerine 6 yıl 17 ay 3 gün olarak belirlenmesi suretiyle eksik ceza tayin edilmesi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımın kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 22.10.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.