20. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/5231 Karar No: 2016/2451 Karar Tarihi: 29.02.2016
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/5231 Esas 2016/2451 Karar Sayılı İlamı
20. Hukuk Dairesi 2015/5231 E. , 2016/2451 K. "İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Tapuda davalı adına kayıtlı olan ..., ... köyü eski 4950 parsel sayılı 341 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanunun 6. maddesi ile değişik 22. maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi hükmüne göre yapılan uygulama kadastrosu işleminde, 13605 ada 2 sayılı parsel olarak 335,86 m2 yüzölçümü ve yeni haritası ile malik hanesi “tapu kütüğünde olduğu gibi” şeklinde tesbit edilmiş, 3402 sayılı Kanunun 11. maddesine göre 22.03.2011 ilâ 20.04.2011 tarihleri arasında ilân edildiği tutanak arkasına yazılmıştır. ... ... 20.04.2011 tarihinde, taşınmazın yörede 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp kesinleşen orman tahdidinde orman sınırları içinde bırakıldığını belirterek, tesbitinin iptali ve orman niteliğiyle ... adına tapuya tescili istemiyle kadastro mahkemesinde dava açmıştır. Mahkemece, uygulama kadastro çalışmasının usûlüne uygun olduğu gerekçesiyle bu yöne ilişkin davanın reddine, çekişmeli taşınmazın uygulama tutanağındaki gibi tapu siciline aktarılmasına, mülkiyete yönelik davada mahkemenin görevsizliğine ve talep halinde dosyanın görevli asliye hukuk mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, hüküm ... ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, uygulama kadastrosuna itiraz ile tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Yörede 1940 yılında kesinleşen orman kadastrosu, 1977, 1985 ve 1987 yıllarında yapılıp kesinleşen aplikasyon, 2. madde ve 2/B madde uygulamaları bulunmaktadır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve uygulama kadastrosunun usûlüne uygun yapıldığı belirlenerek hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 29/02/2016 gününde oy birliği ile karar verildi.