12. Ceza Dairesi 2016/5796 E. , 2018/3299 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle öldürme
Hüküm : 1-Sanık ... hakkında- TCK"nın 85/1, 62, 50/1-a-4, 52/2-4, 63. maddeleri gereğince mahkumiyet.
2-Sanık ... hakkında- CMK"nın 223/2-c maddesi uyarınca beraat.
3-Sanık ... hakkında- TCK"nın 89/4, 62. maddeleri ile CMK"nın 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılması
Taksirle öldürme suçundan sanık ..."ın mahkumiyetine, ..."un beraatine ilişkin hükümler ile sanık ... hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin karar, sanık ... müdafii ve katılanlar vekili tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1- Sanık ... hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına ilişkin katılanlar vekilinin temyiz talebinin incelenmesinde;
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının 5271 sayılı CMK"nın 231/12. maddesi uyarınca itiraz kanun yoluna tabi bulunduğu, sanık hakkında tesis edilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına, katılanlar vekili tarafından yapılan itirazın Kırşehir Ağır Ceza Mahkemesinin 2015/122 değişik iş sayılı kararı ile kesin olarak karara bağlandığı anlaşılmakla, dosyanın bu sanık yönünden incelenmeksizin mahkemesine iadesinin temini için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
2- Sanık ..."un beraatine ilişkin hükme yönelik temyiz talebinin incelenmesinde
Yapılan yargılama sonunda, yüklenen suç açısından sanığın taksirinin bulunmadığı, gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılanlar vekilinin kusura ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA,
3- Sanık ..."ın mahkumiyetine ilişkin hükme yönelik temyiz talebinin incelenmesine gelince;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin ceza miktarına ve lehe hükümlerin uygulanması gerektiğine, katılanlar vekilinin ise sanık hakkında lehe hükümlerin uygulanmaması gerektiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;
11.10.2013 günü saat 14:40 sıralarında sürücü belgesi bulunmayan sanık ...’ın yönetimindeki motosiklet ile yerleşim yeri içinde, 7 metre genişliğinde, refüjle bölünmüş, tek yönlü, düz, eğimsiz, düz, kuru, asfalt kaplama yolda seyrederek olay mahalli yol bölümüne geldiğinde, ön ilerisinde seyreden ve kavşaktan sağa dönüş yapan sürücü ... yönetimindeki otomobilin sol arka kısmına çarparak devrilmesi ve aracındaki yolcu ..."ın yola düşmesini müteakip bölünmüş yol üzerinde arkadan seyreden sürücü ...’nın yönetimindeki kamyonuyla kazadan kaçınmak üzere yolun sağına manevra yaparak ... idaresindeki otomobile arkadan çarpıp duruşa geçmesi ve kamyonun arkasından gelen sürücü ...’un ise yönetimindeki minibüsü ile motosikletten düşerek kaplama üzerinde bulunan yolcu ..."ın üzerinden geçmesi sonucu, ...’ın vefatı ile sonuçlanan olayda, ölüm nedeni olarak ölü muayene tutanağında "trafik kazası sırasında meydana gelen aşırı basınca bağlı leğen kemiği iç kesimindeki atar ve toplar damarların patlaması sonucu iç kanama nedeni ile yoğun kan kaybı sonucu dolaşım ve solunum sisteminin durması neticesinde gerçekleştiğinin" belirtildiği, ölenin babası ...’ın “oğlum kaza sonrasında olay yerine yakın olan Kapadokya Özel Hastanesi"ne kaldırılmış. Bu sırada oğlumun yanına amcamın oğlu olan ... ile diğer oğlum ... gitmişler. Orada görüştükleri doktorlara durumunu sormuşlar. Sadece ayağı kırık, basit bir trafik kazası, başka bir şeyi yok demişler. Yaklaşık bir buçuk iki saat sedye üzerinde bekletmişler. Daha sonra ayağını alçıya almışlar. Tüm tetkikler ve grafiler çekilmesine rağmen oğlumun ciddiyetinin daha sonradan fark edip hastane aramaya başlamışlar ve bunun üzerine Devlet Hastanesi"ne kaldırılmış. Bu şekilde olay sonrasında oğlumun iç kanama geçirdiğini fark edemeyerek ölmesinde ihmalli davranmışlardır. Bu nedenlerle Kapadokya Hastanesi"ndeki görevlilerden de şikayetçiyim.” şeklindeki beyanı doğrultusunda mahalli Savcılıkça 2013/5836 soruşturma numarası ile görevli doktorlar ..., ... ve ... hakkında taksirle öldürme suçundan tefrik kararı verildiği gözetilerek, ilgili Savcılığın 2013/5836 soruşturma numaralı dosyanın akıbetinin araştırılıp, dava açılmışsa iş bu dosya ile birleştirildikten sonra, sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeksizin, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 22/03/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.