Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2014/103 Esas 2014/3427 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
18. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/103
Karar No: 2014/3427
Karar Tarihi: 27.02.2014

Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2014/103 Esas 2014/3427 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, davalı ile gayri resmi beraberliklerinden doğan çocuğun babalığının tespiti ve nafaka istemiyle mahkemeye başvurmuştur. Mahkeme, hak düşürücü süre yönünden dava reddedilmiştir. Ancak, çocuk ile baba arasındaki soybağının mahkeme tarafından belirlenmesi istenebileceğinden, mahkeme kararının bozulması ve yeniden değerlendirilmesi gerekmektedir. Türk Medeni Kanunu'nun 301. maddesi uyarınca ana ve çocuk çocuğun babasının soybağı için dava açabilirler. Ayrıca, Türk Medeni Kanunu'nun 7/1. maddesi uyarınca resmi sicil ve senetler, belgeledikleri olguların doğruluğuna kanıt oluşturur.
18. Hukuk Dairesi         2014/103 E.  ,  2014/3427 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Nazilli 1. Aile Mahkemesi
    TARİHİ : 22/01/2013
    NUMARASI : 2008/522-2013/45

    Dava dilekçesinde, babalığın tespiti ve nafaka istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Davacı, davalı ile gayri resmi beraberliklerinden 04.07.2008 doğumlu B. E.."nin doğduğunu, davalının küçüğü tanıyacağını söyleyerek oyaladığını, doğumdan sonra da fiili beraberliğin devam ettiğini belirterek babalığın tespiti ve nafaka verilmesi talebinde bulunmuş, mahkemece hak düşürücü süre yönünden dava reddedilmiştir.
    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine, nüfus idaresine husumetin düşmeyeceği de mahkemece doğru olarak belirlenmiş olmasına göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.
    Ancak;
    Türk Medeni Kanununun 301. maddesi uyarınca çocuk ile baba arasındaki soybağının mahkemece belirlenmesini ana ve çocuk isteyebilirler. Boran Ege kayden 04.07.2008 doğumlu olup dava 11.08.2008 tarihinde açılmıştır. Türk Medeni Kanunu"nun 7/1. maddesine göre “Resmi sicil ve senetler, belgeledikleri olguların doğruluğuna kanıt oluşturur.” Küçüğün doğum tarihinin 04.07.2007 olduğuna dair iddia ve hastane yazısı var ise de kaydın düzeltildiğine dair mahkeme kararı da bulunmamaktadır. Bu itibarla dava süresindedir. Öte yandan davalının çocuğu tanıyacağını söyleyerek davacı anayı oyaladığı da anlaşılmaktadır. Davacı ana yararına Türk Medeni Kanunu"nun 303/son maddesi koşulları da gerçekleşmiştir. Kaldı ki davacı ana yönünden hak düşürücü sürenin geçtiği kabul edilse dahi aynı Yasanın 342.maddesinde ana ve babanın velayetleri çerçevesinde çocuklarının yasal temsilcileri olduğu düzenlenmiştir. Ana açtığı davada, evlilik dışı ilişkisinden doğan çocuğunun babasının belirlenmesini, davalı ile çocuk arasında soybağının hükümle kurulmasını istediğine göre, davanın çocuk adına ve onu temsilen de açıldığının kabulü gerekir. Yargılama sırasında kayyım atandığına göre çocuk yönünden yargılamanın yürütülmesi ve sonuçlandırılması gerekmektedir.
    Mahkemece davanın Hazineye ihbar edilmesi, deliller değerlendirilerek bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile ret hükmü kurulması doğru görülmemiştir.
    Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 27.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.