16. Ceza Dairesi Esas No: 2018/3271 Karar No: 2018/3516 Karar Tarihi: 22.10.2018
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/3271 Esas 2018/3516 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Ceza Dairesi tarafından verilen 2018/3271 E. ve 2018/3516 K. sayılı kararda, suç olarak silahlı terör örgütüne üye olmanın kabul edildiği ve TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, 62, 53, 58/9, 63. maddeleri gereğince cezalandırılması hükmüne varıldığı belirtiliyor. İstinaf başvurusunun esastan reddedildiği ifade edilen kararda, temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildiği de vurgulanıyor. Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı ve özleri değiştirilmeden tüm iddia ve savunmaların tartışıldığı ifade edildiği kararda, müdafi tarafından ileri sürülen nedenlerin yerinde görülmediği ve temyiz davasının esastan reddedildiği sonucuna varılarak hükmün onanmasına karar verildiği belirtiliyor. Kanun maddelerinin detaylı ve açıklayıcı şekilde eklenmesi isteniyor ve bu maddelerin 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, 62, 53, 58/9, 63. maddeleri olduğu belirtiliyor.
16. Ceza Dairesi 2018/3271 E. , 2018/3516 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm :TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, 62, 53, 58/9, 63. maddeleri gereğince cezalandırılması hükmüne dair yapılan istinaf başvurusunun esastan reddi kararı
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 22.10.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.