16. Ceza Dairesi Esas No: 2017/3807 Karar No: 2018/3512
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2017/3807 Esas 2018/3512 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Ceza Dairesi, silahlı terör örgütüne üye olma suçundan mahkum edilen bir kişinin istinaf başvurusunu esastan reddetti. Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü. Adli emanetin sırasında kayıtlı eşyalar hakkında mahallinde bir karar verilmesi mümkün görülmüş, tanıkların beyanları ve diğer deliller, atılı suçun sübutu için yeterli bulunmuştur. Temyiz davasının esastan reddiyle hüküm onanmıştır. Kanun maddeleri: TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK'nın 62, 53/1-2-3, 58/9, 63.
16. Ceza Dairesi 2017/3807 E. , 2018/3512 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK"nın 62, 53/1-2-3, 58/9, 63 maddeleri gereğince mahkumiyetine dair istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Adli emanetin 2018/312 sırasında kayıtlı eşyalar hakkında mahallinde bir karar verilmesi mümkün görülmüş, Tanıkların aşamalarda verdikleri ayrıntı içeren ve birbirleriyle uyumlu beyanları ile tüm dosya kapsamı gözetilerek diğer delillerin atılı suçun sübutu için yeterli olduğu görülmekle, sanığın bylock kullanıcısı olduğunu bildiren ayrıntılı bylock tespit ve değerlendirme tutanağının dosyaya gelmesi beklenilmeden karar verilmesi sonuca etkili bulunmamıştır. Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 22.10.2018 tarihinde, oybirliğiyle karar verildi.