1. Hukuk Dairesi 2014/21097 E. , 2017/1807 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."nun raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.
Davacı maliki olduğu 2456 parsel sayılı taşınmaza komşu parsel maliki olan davalı tarafından müdahale edildiğini, tüm ihtarlarına rağmen müdahalesini devam ettirdiğini belirterek elatmanın önlenmesine ve 3500.TL ecrimisile karar verilmesini istemiştir.
Davalı, 2578 parsel sayılı taşınmazı 11.08.2010 tarihinde satın aldığını ve o tarihten bu yana fiili olarak kulandığını, taşınmazın maliki olmadığı dönemler için ecrimisil bedelinin istenmesinin haksız olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, elatmanın varlığının sabit olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden, davacının 2456 parsel sayılı taşınmazı 20.08.2010 tarihinde satın aldığı, komşu parsellerden 2582 parsel sayılı taşınmazın davalı tarafından 06.12.2005, 2578 parsel sayılı taşınmazın ise 11.08.2010 tarihinde satın alındığı, 25.11.2013 tarihli fen bilirkişi raporunda 2456 parsel sayılı taşınmazın 13731,28 m2 kısmına ekim yapılmak suretiyle el atıldığı, ancak bu kısım ile 2582 ve 2578 parsel sayılı taşınmazlar bir bütün olarak kullanıldığından davalıya ait taşınmazlardan hangi parselin ne kadarına el attığının tespit edilemediğinin belirtildiği, 26.11.2013 tarihli ziraat bilirkişisi raporunda 05.02.2008-05.02.2013 dönemi için toplam 7.748,41-TL ecrimisil bedelinin hesaplandığı anlaşılmıştır.
Bilindiği üzere; yargılamanın sağlıklı bir biçimde sürdürülebilmesi için, iddia ve savunma ile ilgili delillerin eksiksiz toplanması gerekir. HMK"nun 27. maddesi uluslararası sözleşmeler ve Anayasanın 36. maddesiyle en temel yargısal hak olarak kabul edilen hukuki dinlenilme hakkı gözetilerek, mahkeme, tarafları dinlemeden, onların iddia ve savunmalarını bildirmeleri için usûlüne uygun olarak davet etmeden, açıklama ve ispat haklarını kullanmalarını sağlamadan hükmünü veremez. Hukuk Muhakemeleri Kanunu 240. maddesinde ifade edildiği üzere, tanık gösteren taraf, tanık dinletmek istediği vakıayı ve dinlenilmesi istenen tanıkların adı ve soyadı ile tebliğe elverişli adreslerini içeren listeyi mahkemeye sunar.
Somut olayda davalı taraf 2578 parsel sayılı taşınmazı 11.08.2010 tarihinde satın aldığını ve o tarihten bu yana fiili olarak kullandığını, taşınmazın maliki olmadığı dönemler için ecrimisil bedelinin istenmesinin haksız olduğunu, her iki parsel yönünden ayrı ayrı ecrimisil hesaplaması yapılması gerektiğini savunmuş, delil listesinde tanık deliline dayanmış ancak mahkemece davalı tarafa tanık listesi vermek üzere süre verilmediği gibi mahallinde yapılan keşifte taraflardan yer gösterme yapılması istenmemiş, eksik inceleme ile karar verilmiştir.
Hal böyle olunca; öncelikle davalı tarafa dinlenilmesi istenen tanıkların adı ve soyadı ile tebliğe elverişli adreslerini içeren listeyi sunması için süre verilmesi, mahallinde yeniden keşif yapılarak çekişme konusu edilen ve davacının taşınmazının içinde kalan kısmı davalının hangi tarihten itibaren ve ne şekilde kullandığının tanıklar da mahallinde dinlenerek saptanması, davacı ve davalının zeminde kullanılan yeri göstermeleri suretiyle fen bilirkişisine ölçüm yaptırılması ve bunlara göre davalının kullandığı iddia edilen kısım açıkça saptandıktan sonra ecrimisil hesaplaması yapılması gerekirken noksan soruşturma ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Davalının temyiz itirazı açıklanan nedenden ötürü yerindedir. Kabulüyle, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 10.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.