19. Hukuk Dairesi 2018/50 E. , 2019/5249 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Manisa 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davası hakkında Manisa 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nden verilen davanın reddine yönelik 2015/609 esas ve 2017/159 karar sayılı ve 23.03.2017 tarihli hükme karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması sonucunda İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi tarafından verilen davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik kararın davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine, temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davacı ile davalı arasında mal ve hizmet alımına dayalı ticari ilişki bulunduğunu, davalıya 10.09.2015 ve 23.10.2015 tarihli 30.000,00 TL bedelli 2 adet çek verildiğini, karşılığında mal ve hizmet verilmedeğini ve aralarındaki ticari ilişkinin sona erdiğini, çekleri istemesine rağmen iade edilmediğini,10.09.2015 tarihli çekin ciro edilmeksizin davalının elinden çıktığını belirterek, iki adet çekten dolayı borçlu olmadığının tespiti ile davalı aleyhine kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının çekler karşılığında hizmet sunulmadığı iddiasını yazılı delille ispat etmesi gerektiğini, çekin kayıtsız şartsız borç ödeme ikrarını içerdiğini, davacıya 10 adet fatura ile hurda plastik teslim ettiğini, 100.000,00 TL alacağı karşılığında birisi 40.000,00 TL bedelli, diğer ikisi 30.000,00 TL bedelli 3 çek alındığını, 40.000,00 TL bedelli çeki tahsil ettiğini, 10.9.2015 keşide tarihli çekin çalındığını, diğer çekin icra takibine konu edilmediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Feri müdahil ..., davacı tarafından davalıya verilen 23.10.2015 tarihli 30.000 TL’lik çekin elinde bulunduğunu, tedbir kararı nedeniyle tahsil edilmediğini, kendisinin iyiniyetli 3. şahıs olduğunu savunarak, müdahele talebinin kabulü ile tedbir kararının kaldırılmasını istemiştir.
Mahkemece, yapılan yargılama sonunda her iki tarafı da tacir olan ilişkide daha sonra alınacak bir mal sebebiyle çek verildiğinin ispatının davacı tarafa düştüğü, davacının delil listesinde bulunan ticari defterlerini ibraz edemediği, davalının da defterlerini ibraz etmeye yanaşmadığı, ispat yükü kendisinde olan davacının açmış olduğu davayı ispatlayamadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş, hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge adliye mahkemesince, TBK’nun 207/2.maddesi gereğince sözleşme ile aksi kararlaştırılmadıkça, aksine bir adet bulunmadıkça, satıcı ve alıcının borçlarını aynı gün ifa etmekle yükümlü olduklarını, çek verilmesine rağmen mal teslim edilmediği veya iade edildiğini ispat yükümlülüğünün davacıya ait olduğu, davacının delil listesinde "taraflara ait ticari defter ve kayıtlara" dayandığı, münhasıran davalı defterlerine dayanmadığı, sunmadığı kendi defterleri ile başka delilleri de gösterdiği, HMK"nun 222/5. maddesi koşullarının bulunmadığı ve iddiasını usulüne uygun kesin delillerle kanıtlaması gerekirken bu yükümlülüğünü yerine getirmediği gerekçesiyle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın maddi hukuka ve muhakeme hukukuna uygun olmasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2017/703 esas, 2017/1004 karar ve 05.10.2017 tarihli hükmünün ONANMASINA, dosyanın Manisa 2. Asliye Hukuk Mahkeme"sine gönderilmesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 21/11/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.