15. Ceza Dairesi 2018/6655 E. , 2019/6773 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : TCK.nın 157/1, 62, 52/2, 53, 58 maddeleri gereğince mahkumiyet ( 2 KEZ)
Dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Dosyanın uzlaştırma bürosuna gönderildiği, ancak; uzlaştırmanın sağlanamadığı belirlenerek yapılan incelemede;
Sanığın katılan ..."a kendisini MİT elemanı olarak tanıtıp..."da geniş çevresi olduğunu, İMF nin ve KOSGEB"in kobilere yardım amaçlı para gönderdiği, bu parayı isterse kredi çekmek suretiyle alabileceğini, vadesinin ve faizinin uygun olduğunu, 1.000.000 TL kredi çekebileceğini, çekilecek kredinin %15 lik kısmının peşin olarak bankaya verilmesi gerektiğini belirtmesi üzerine, katılan ..."ın sanığa 2007 yılının 9.ayından başlamak üzere 2008 yılının 4.ayına kadar değişik tarihlerde toplam 157.000 TL para aldığı, ayrıca sanığın diğer katılan ... ile katılan ... aracılığı ile tanıştığı, aynı şekilde bu katılana karşı da uygun kredi alabileceğini söyleyerek 2007 yılının 11.ayından 2008 yılının 4.ayına kadar toplam 55.000 TL parasını haksız olarak elde ettiği, bu şekilde sanığın zincirleme şekilde dolandırıcılık suçlarını işlediği iddia edilen olayda; sanığın tevil yollu savunmalararı, katılanların aşamlardaki istikrarlı beyanları, tanık anlatımları, uzlaştırmanın sağlanamadığına dair rapor ve dosya kapsamına göre; sanığın her iki katılana karşı eylemleri sonucu dolandırıcılık suçunun sübut bulduğu gerekçesine dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Dairemizin 11/05/2017 tarih ve 2015/7244 Esas, 2017/10793 Karar sayılı bozma ilamına konu edilen ilk hükümlerde sanık hakkında 5237 TCK.58 madde gereği tekerrür hükümlerinin uygulanmış olması ve ayrıca anık ile katılanların çekilecek kredinin %15 lik kısmının peşin olarak bankaya verilmesi gerektiği konusunda anlaşmış olmaları, ödenen paraların da bu maksatla verildiğinin anlaşılması karşısında; tebliğnamedeki düzeltilerek onama yönündeki düşünceye ve 5237 sayılı TCK.nın 43/1. maddesinin uygulanmamış olmasına dair eleştiriye iştirak edilmemiştir.
Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanığın sair temyiz itirazlarının reddine,
Dairemizin 11/05/2017 tarih ve 2015/7244 Esas, 2017/10793 Karar sayılı bozma ilamına konu edilen ilk hükümlerde sanık hakkında dolandırıcılık suçlarndan her iki katılana yönelik eylemler nedeniyle ayrı ayrı neticeten 400 TL adli para cezalarına hükmolunduğu, hükümleri sadece sanığın temyiz ettiği dikkate alınarak, 1412 sayılı CMUK’un 326/son maddesi gereğince kazanılmış haklarının korunması gerektiği gözetilmeden sanık hakkında, ayrı ayrı 8.320 TL adli para cezalarına hükmedilerek fazla ceza tayin edilmesi,
Kanuna aykırı olup, hükümlerin bu nedenle 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılanmayı gerektirmeyen bu hususta, aynı kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddesinin verdiği yetkiye istinaden, hükümler fıkrasına "Ceza miktarı itibariyle kazanılmış hak gözetilerek, sanık hakkında hükmolunan adli para cezalarının infazının 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesi uyarınca 400 TL adli para cezaları üzerinden yapılmasına" cümlesinin eklenmesi suretiyle hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 17/06/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.