16. Ceza Dairesi Esas No: 2017/3753 Karar No: 2018/3500 Karar Tarihi: 18.10.2018
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2017/3753 Esas 2018/3500 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme 16. Ceza Dairesi'dir ve suç, silahlı terör örgütüne üye olmadır. Hüküm TCK'nın 314/2, 62, 53/1, 58/9, 63, 3713 sayılı Kanunun 5. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddidir. Hüküm Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilmiştir ve temyiz edilmiştir. Dosya incelendi ve temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçilmiştir. Duruşma süreci, tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre inceleme yapılmıştır. Örgütün kurucusu, yöneticileri ve üçüncü veya daha yukarı katmanlarda yer alan mensuplarının örgütün amacından haberdar oldukları yönünde kuşku bulunmamaktadır. Ancak, bir ve ikinci katmanlarda yer alanlar açısından, örgütsel faaliyet kapsamında kabul edilebilmesi için nitelik, içerik ve mahiyeti itibariyle silahlı terör örgütünün amacına hizmet ettiğinin somut delil ve olgularla ortaya konulması gerekmektedir. Bu tarihten sonra gerçekleşen ve örgütsel faaliyet olarak kabul edilen hareketlerin örgüt hiyerarşisine dahil olduğunu gösterir biçimde çeşitlilik, devamlılık ve yoğunluk içermemesi karşısında örgüt üyesi olarak kabul edilmesine yasal olanak bul
16. Ceza Dairesi 2017/3753 E. , 2018/3500 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : TCK"nın 314/2, 62, 53/1, 58/9, 63, 3713 sayılı Kanunun 5. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı,başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Ayrıntıları Dairemizin 20.12.2017 tarih ve 2017/1862 esas, 2017/5796 karar sayılı ilamında belirtildiği üzere; Örgütün kurucusu, yöneticileri ve örgüt hiyerarşisinde üçüncü veya daha yukarı katmanlarda yer alan mensuplarının zaman sınırlaması olmaksızın örgütün nihai amacından haberdar oldukları yönünde kuşku bulunmamakta ise de, bir ve ikinci katmanlarda yer alanlar açısından; Devletin her kurumuna sızan mensupları vasıtasıyla kişi ve kurumlara yönelik, örgütün gerçek yüzünü ortaya koyan operasyonlara başlandığı, bu yapının kamuoyu ve medya tarafından tartışılır hale geldiği, üst düzey hükumet yetkilileri ve kamu görevlileri tarafından yapılan açıklamalarda “paralel yapı” veya “terör örgütü” olduğuna ilişkin tespitler ve uyarıların yapıldığı, Milli Güvenlik Kurulu tarafından da aynı değerlendirmelerin paylaşıldığı süreçten önce icra edilen faaliyetlerin, nitelik, içerik ve mahiyeti itibariyle silahlı terör örgütünün amacına hizmet ettiğinin somut delil ve olgularla ortaya konulmadıkça örgütsel faaliyet kapsamında kabul edilemeyeceği değerlendirilerek; Bu tarihten sonra gerçekleşen ve örgütsel faaliyet olarak kabul edilen hareketlerin örgüt hiyerarşisine dahil olduğunu gösterir biçimde çeşitlilik, devamlılık ve yoğunluk içermemesi karşısında örgüt üyesi olarak kabul edilmesine yasal olanak bulunmadığı, ancak örgüt liderinin talimatı doğrultusunda örgütle irtibatlı Bank Asya’daki hesabına para yatıran sanığın eyleminin örgüte yardım etme suçunu oluşturacağı gözetilmeksizin suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması, Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 18.10.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.