19. Hukuk Dairesi 2014/20091 E. , 2015/11694 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki haksız ödenen paranın istirdatı ve maddi - manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, dava dışı...ile davalı banka arasında düzenlenmiş olan genel kredi sözleşmesinin kefili olan, müvekkilinin 23/01/2012 tarihinde davalı bankaya noter kanalıyla ihtarname göndermek suretiyle kefaletinden vazgeçtiğini bildirdiğini, müvekkilinin bilahare davalı bankaya ihtiyaç kredisi nedeniyle başvurması üzerine bankanın 8.076 TL.tutarında kesinti yaptığını, müvekkilinin kredi alabilmek için bu tutarı ödediğini, kesintinin dava dışı ...l"ün bireysel kredi kartı borcuna mahsuben yapıldığının öğrenildiğini, müvekkilinin kefaletinin sadece bireysel kredi sözleşmesine ilişkin olup kredi kartı borcunu kapsamadığını, davalı bankanın müvekkilini yanlış yönlendirip eksik bilgi vererek haksız tahsilat yaptığını iddia ederek, 8.076 TL."nin reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, davacı yararına 2.000 TL.maddi 1.000 TL.manevi tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı tarafından yapılan ödemenin talep doğrultusunda yapıldığını, banka tarafından yapılan tüm işlemlerin davacının bilgisi ve rızası dahilinde olduğunu, davacının sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanarak davasını dava dışı ...l"e yönlendirmesi gerektiğini, müvekkil bankaya husumetin yöneltilmesinin mümkün olmadığını, davacıya kredi kullandırılması işlemi ile davacı tarafından dava dışı ...l"ün kredi kartı borcunun ödenmesinin birbirinden bağımsız işlemler olduğunu, genel kredi sözleşmesi kapsamında davacının asıl borçlunun doğmuş ve doğacak bütün borçlarından sözleşmede belirtilen kefalet miktarı kadar sorumlu olduğunu ve bu sorumluluğun kapsamına kredi kartı borcunun da girdiğini, davacının kefaletinden tek taraflı olarak dönmesinin hukuken geçersiz olduğu gibi sözleşmede kefaletten dönme hakkından açıkça feragat ettiğini, kefaletten dönmesinin geçerli olduğu kabul edilecek olsa dahi ihtarname tarihine kadar doğmuş borçlardan sorumlu olmaya devam edeceğini, dava konusu borcun ihtarname tarihinden önceki döneme ait olduğunu, davacının maddi ve manevi tazminat talebinin koşullarının oluşmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, yapılan yargılama, toplanan deliller doğrultusunda, davacı tarafından ödenmiş olan kredi kartı borcunun kefaletten vazgeçme tarihinden önce doğduğu, davacının kefil sıfatıyla imzaladığı genel kredi sözleşmesi hükümleri gereğince, asıl borçlunun davalı bankaya doğmuş ve doğacak bütün borçlarından müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla sorumlu olduğu, maddi ve manevi tazminat talep etmekte haklı olduğu hususunun davacı tarafından ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Davalı banka tarafından dava dışı borçlu ...l"e verilen kredi kartı nedeniyle ...l"ün bankaya olan 8.200 TL.borcunun banka tarafından davacının hesabından alınarak dava dışı ...l"ün borcunun kapatıldığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Mahkemenin de kabulünde olduğu üzere ...l"e verilen kredi kartına ilişkin sözleşmede davacının kefil sıfatıyla imzasının olmadığı tespit edilmiştir. Davacının kefil sıfatıyla imzasının olmadığı bir sözleşmeden dolayı sorumlu olması kabul edilemez. Mahkemece banka tarafından davacının rızası dışında hesabından tahsil edilen 8.200 TL."nin iadesi yönünde karar verilmesi gerekirken değişik gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle mahkeme kararının davacı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 30.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.