16. Ceza Dairesi Esas No: 2017/3794 Karar No: 2018/3495 Karar Tarihi: 18.10.2018
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2017/3794 Esas 2018/3495 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Ceza Dairesi tarafından verilen 2017/3794 E. - 2018/3495 K. kararında, suçlu olarak görülen kişinin silahlı terör örgütüne üye olma suçuyla mahkum edildiği belirtiliyor. TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK'nın 62/1, 53, 58/9 ve 63 maddeleri uyarınca mahkumiyete dair istinaf başvurusunun esastan reddedildiği belirtiliyor. Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı ve hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiği belirtilerek, sanık müdafiinin temyiz itirazları yerinde görülmediği ve temyiz davasının esastan reddedildiği sonucuna varılmıştır.
16. Ceza Dairesi 2017/3794 E. , 2018/3495 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK"nın 62/1, 53, 58/9, 63 maddeleri uyarınca mahkumiyete dair istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin “05.08.2016” yerine “15.07.2016” olarak yazılması mahallinde düzeltilebilir yazım hatası kabul edilmiş, ayrıntılı bylock tespit ve değerlendirme tutanağı henüz dosyaya gelmeden karar verilmesi, dosya kapsamı dikkate alındığında, diğer delillerin atılı suçun sübutu açısından yeterli olduğu görülmekle sonuca etkili bulunmamıştır. Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz itirazları yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 18.10.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.