Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/4196 Esas 2016/8496 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/4196
Karar No: 2016/8496
Karar Tarihi: 18.102016

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/4196 Esas 2016/8496 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2015/4196 E.  ,  2016/8496 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 07.02.2014 gününde verilen dilekçe ile önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 04.12.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Dava, önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
    Davalı, fiili taksim savunmasında bulunmuştur.
    Mahkemece, dava konusu taşınmazda fiili taksim bulunduğu kabul edilerek davanın reddine karar verilmiştir.
    Hükmü, davacı temyiz etmiştir.
    Önalım davasına konu payın ilişkin bulunduğu taşınmaz paydaşlarca özel olarak kendi aralarında taksim edilip her bir paydaş belirli bir kısmı kullanırken bunlardan biri kendisinin kullandığı yeri ve bu yere tekabül eden payı bir üçüncü şahsa satarsa, satıcı zamanında bu yerde hak iddia etmeyen davacının tapuda yapılan satış nedeniyle önalım hakkını kullanması TMK’nın 2. maddesinde yer alan dürüst davranma kuralı ile bağdaşmaz. Kötüniyet iddiası 14.2.1951 tarihli ve 17/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca davanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi mahkemece de kendiliğinden nazara alınması gerekir. Bu gibi halde savunmanın genişletilmesi söz konusu değildir. Eylemli paylaşmanın varlığı halinde davanın reddi gerekir.
    Somut olayda, mahkemece alınan inşaat bilirkişilerin raporunda dava konusu taşınmaz üzerinde bir adet gecekondu nitelikli binanın bulunduğu, fiili taksimi işaret eden bir ayrımın olmadığı belirtilmiş olmasına rağmen fen bilirkişi raporunun incelenmesinde taşınmaz sınırları içerisinde kısmen birden fazla binanın olduğu anlaşılmaktadır.
    Mahkemece, davacı ve davalıya pay satan önceki malikin kullandığı yerler ayrı ayrı belirlenerek, gerekirse yeniden keşif yapılarak tarafların gösterecekleri tanıklar da dinlenmek suretiyle fiili taksimin bulunup bulunmadığı açıklığa kavuşturularak bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.

    SONUÇ :Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18.10 2016 gününde oybirliği ile karar verildir.










    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.