Abaküs Yazılım
18. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/23502
Karar No: 2020/7825
Karar Tarihi: 22.06.2020

Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2019/23502 Esas 2020/7825 Karar Sayılı İlamı

18. Ceza Dairesi         2019/23502 E.  ,  2020/7825 K.

    "İçtihat Metni"




    KARAR
    Kişilerin huzur ve sükununu bozma suçundan şüpheliler Güven Varlık Yönetimi Anonim Şirketi yetkilileri haklarında yapılan soruşturma evresi sonunda, İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığının 31/07/2018 tarihli ve 2018/56471 soruşturma, 2018/97736 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın reddine ilişkin mercii İstanbul Anadolu 5. Sulh Ceza Hâkimliğinin 05/03/2019 tarihli ve 2018/7698 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
    İstem yazısında: “5271 sayılı Kanun’un 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı Kanun’un 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan Kanun’un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği, buna karşın Cumhuriyet savcısının 5271 sayılı Kanun’un kendisine yüklediği soruşturma görevini yerine getirmediği, ortada yasaya uygun bir soruşturmanın bulunmadığı durumda, anılan Kanun’un 173/3. maddesindeki koşullar oluşmadığından, itirazı inceleyen merciin Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabulüne karar verebileceği yönündeki açıklamalar karşısında,
    Somut olayda, müşteki vekilinin şikayet dilekçesinde, avukat olan müştekinin müvekkili olan şahsın borcundan dolayı Güven Varlık Yönetimi Anonim Şirketi tarafından ilk kez 05/09/2016 tarihinde arandığını, daha sonra 06/10/2016 ile 15/03/2018 tarihleri arasında aynı şekilde 9 kez daha aranıp mesaj çekilerek sürekli bir şekilde rahatsız edildiğini beyan etmesi üzerine başlatılan soruşturma neticesinde, olayın alacak verecek ilişkisinden kaynaklanan hukuki ihtilaf olduğundan bahisle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de, aramanın yapıldığı numaranın HTS kayıtlarının alınması, şüphelilerin belirlenmesi, anılan şirket tarafından ne kadar sıklıkla arama, mesaj ve e-mail geldiğinin tespit edilmesi ve sonucuna göre şüpheli veya şüphelilerin kişilerin huzur ve sükununu bozma suçu açısından hukukî durumlarının değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden, itirazın kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilmektedir.
    I- Olay:
    Müşteki ...’ın vekili aracılığı ile 21/03/2018 havale tarihli dilekçesi ile Güven Varlık Yönetimi Anonim Şirketi yetkililerinin kendisini telefonla aramak ve müteaddit defa mesaj göndererek bir müvekkilinin borcundan dolayı alacaklarını tahsil etmek amaçlı rahatsız ettiklerini beyan edip şikayetçi olması üzerine İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığında soruşturma başlatıldığı, şikayete konu anlatımın alacak verecek meselesinden kaynaklı hukuki ilişki boyutunda kaldığı, kişilerin huzur ve sükununu bozma suçuna vücut vermediği gerekçesi ile kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, bu karara müşteki vekili tarafından itiraz edilmesi üzerine itirazı incelemekle yetkili ve görevli İstanbul Anadolu 5. Sulh Ceza Hakimliğince itirazın reddine dair karar verildiği, merci kararının bozulması talepli kanun yararına bozulması talebinde bulunulmuştur.
    II- Hukuksal Değerlendirme:
    CMK"nın 160/1. maddesinde, "Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hali öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya haşlar.", 160/2. maddesinde "Cumhuriyet Savcısı, maddi gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için. emrindeki adli kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür."" 170. maddesinin 2. fıkrasında, "Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet Savcısı, bir iddianame düzenler. 172. maddesinin 1. fıkrasında, "Cumhuriyet savcısı, soruşturma evresi sonunda, kamu davasının açılması için yeterli şüphe oluşturacak delil elde edilememesi veya kovuşturma olanağının bulunmaması hâllerinde kovuşturmaya yer olmadığına karar verir." hükümleri düzenlenmiştir.
    Kovuşturmaya yer olmadığına dair kararı itiraz üzerine inceleyen mahkeme, kamu davası açılması için yeterli şüpheyi uyandıracak deliller bulunmaması durumunda itirazın reddine, yeterli şüpheyi uyandıracak deliller bulunması durumunda itirazın kabulüne veya eksik soruşturma nedeniyle soruşturmanın genişletilmesine karar verebilecektir.
    CMK"nın 170/2. maddesine göre kamu davası açılabilmesi için soruşturma aşamasında toplanan delillere göre suçun işlendiğine dair yeterli şüphe bulunması gerekir. Suç ihbar veya şikayeti yoluyla soruşturma yaparak maddi gerçeğe ulaşma yükümlülüğü ve yetkisi bulunan Cumhuriyet savcısı, soruşturma sonucunda elde edilen delilleri değerlendirerek kamu davası açmayı gerektirir nitelikte yeterli şüphe olup olmadığını takdir edecektir. Ancak soruşturma aşamasında Cumhuriyet savcısının delil değerlendirmesiyle, kovuşturma aşamasında hakimin delilleri değerlendirmesi birbirinden farklı özelliklere sahiptir. CMK"nın 170/2. maddesine göre soruşturma aşamasında toplanan deliller kamu davası açılması için yeterli şüphe oluşturup oluşturmadıkları çerçevesinde incelemeye tabi tutulurken, kovuşturma aşamasında, isnat edilen suçun işlenip işlenmediği hususunda mahkumiyete yeter olup olmadığı ve tam bir vicdani kanaat oluşturup oluşturmadığı çerçevesinde değerlendirilmektedir.
    İncelenen dosyada; müştekinin vekili aracılığı ile şikayeti üzerine başlatılan soruşturmada, şikayet edilen şirketin, avukat olan müştekinin müvekkilinden kaynaklı alacağını haricen tahsil amacı ile çok sayıda mesajı müştekiye göndermesi şeklinde gerçekleşen eylemde; maddi gerçeğin tespiti için yapılması gereken araştırmalar ve toplanması gereken delillerden, müştekinin bildirdiği telefon numaralarının hts kayıtlarının getirtilmesi, şikayete konu firmada müştekiye mesajları gönderen yetkililerin tespiti ile ifadelerinin alınması, sonucuna göre şüphelilerin hukuki durumlarının değerlendirilmesi gerekirken eksik soruşturma ile kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmesi ve bu karara yapılan itirazın kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesi hukuka aykırıdır.
    III- Sonuç ve Karar:
    Yukarıda açıklanan nedenlerle;
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, kanun yararına bozma isteği doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,
    1- İstanbul 5. Sulh Ceza Hakimliğinin 05/03/2019 tarihli ve 2018/7698 değişik iş sayılı kararının, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
    2- Aynı Kanun maddesinin 4-a fıkrası gereğince, sonraki işlemlerin mahallinde tamamlanmasına, dosyanın Yüksek Adalet Bakanlığına sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na TEVDİİNE, 22/06/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi