11. Hukuk Dairesi 2015/5929 E. , 2016/2822 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada... Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 24/12/2014 tarih ve 2014/361-2014/441 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı şirket vekili ve davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı şirketin finans sıkıntısını aşmak üzere, müvekkilin kredibilitesinden faydalanmak suretiyle ..."dan toplam 2.000.000,00 TL kredi kullanıldığını, müvekkili ile davalılar arasında imzalanan protokol ile davalılara 1.000.000,00 TL"nin ödünç olarak verildiğini, bu protokolün ... ile müvekkili arasında imzalanan genel kredi sözleşmesinin bir eki niteliğinde olduğununun protokol ile belirlendiğini, her ayın 15. gününde banka ödeme planı dahilinde davalıların üzerine düşen miktarı müvekkile ödemesi gerektiğini, ancak muaccel olan borçların davalılarca ödenmediğini ileri sürerek 15.07.2008-15.02.2009 tarihleri arasında ödenmeyen 390.805,86 TL kredi taksit tutarının, her ayın 15. gününden itibaren işleyecek ... ile imzalanan genel kredi sözleşmesinde belirtilen gecikme faiz oranı ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, imzalanan protokolün 6. maddesi gereğince tüm borç davacı tarafça bankaya ödendikten sonra, müvekkilinin işletiminde olan.... kar payından %50"sinin davacı tarafa verilmesi suretiyle borcun ifa edileceğinin kararlaştırıldığını, bu nedenle borcun henüz muaccel olmadığını, taraflar arasındaki sözleşmenin inançlı işlem olduğunu, ödünç sözleşmesi olmadığını, müvekkilerinden ..."ün protokolde imzasının bulunmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, Dairemizin bozma ilamlarına uyularak, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında imzalanan protokolün bir karz akdi niteliğinde olduğu, davalı şirketin ödünç veren davacı şirkete borcunu hangi vadelerde ödeyeceği ve gecikme faizi konularında, davacı ile banka arasında imzalanan genel kredi sözleşmesi hükümlerinin uygulanması konusunda tarafların anlaştıkları, davacı ile davalı arasında düzenlenen 12/03/2007 tarihli genel kredi sözleşmesine göre kredinin ilk altı ay ödemesiz olacağı, davalı tarafın da ilk taksiti ödediği, sözleşmenin 5. maddesine göre vadesinde ödenmeyen ana para, faiz, fon ve diğer vergilerden oluşan taksit ile bu taksiti takip eden taksitlerin ana para toplamının ihbara gerek olmaksızın kendiliğinden muaccel olacağını içermesi nazara alındığında, temerrüt için taraflar arasında kesin vadenin belirlendiği görülmüş, bu haliyle davalı şirketin 15/10/2007 tarihinde temerrüde düştüğü, davacı tarafça yatırılan bedelleri talep hakkının bulunduğu, temerrüt tarihi nazara alındığında sözleşmeye göre bankalarca .../...
kullandırılan ticari kredilere uygulanan en yüksek cari faiz oranının %41 olduğu gerekçeleriyle davalı ... aleyhine açılan davanın reddine, davalı... ... aleyhine açılan davanın kabulü ile 390.805,36 TL"nin davalıdan tahsiline, alacağa 15/10/2007 tarihinden itibaren % 41 oranında temerrüt faizi işletilmesine karar verilmiştir.
Kararı davalı şirket vekili ve davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, karz akdine dayalı alacak istemine ilişkindir. Yukarıda yapılan özetten de anlaşılacağı üzere davacının talebi, taraflar arasında akdedilen ödünç sözleşmesi hükümleri uyarınca davalılar tarafından 15.07.2008 ila 15.02.2009 tarihleri arası ödenmeyen kredi tutarının kredi taksitleri vade tarihlerinden itibaren genel kredi sözleşmesi şartlarındaki gecikme faiz oranı ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki protokolün 3. maddesi “...ödünç alan .... kredi veren ...... kredi sözleşmesi koşulları uyarınca ödünç aldığı 1.000.000,00 TL"yi geri ödeyecektir. Kredinin geri ödenmesinde ilk 6 ay ödemesiz olacaktır. Kredi borcu 15.09.2007 tarihinden itibaren ödenmeye başlayacak, her ayın 15. günü eşit taksitler halinde ödenecektir” hükmünü, 5. maddesi ise “...ödünç alan..., ödeme taksitlerinden bir tanesini ödemede temerrüde düşerse ödünç veren... Şirketi"nin bankaya yapacağı ödemeler karşılığında kredi sözleşmesi şartlarındaki gecikme faizi oranı ile ödünç alan..., ödünç veren... şirketine ödemeyi kabul eder” hükmünü içermektedir.
Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen karar, Dairemizce “... istem ve taraflar arasındaki protokol hükümleri uyarınca davalı şirketin temerrüt tarihinin belirlenmesi gerekirken, yazılı şekilde protokole aykırı olarak ve istem aşılmak suretiyle belirlenen 15.03.2007 tarihinden itibaren temerrüt faizine hükmedilmesinin doğru olmadığı ve ayrıca infazda kuşkuya yol açacak şekilde ticari kredilere uygulanan en yüksek cari faiz oranının %100"ü oranında temerrüt faizi oranına hükmedilmesinin yerinde olmadığı” gerekçesiyle bozulmuştur. Mahkemece bozmaya uyulduğu halde bozma gereği tam olarak yerine getirilmeden, temerrüt tarihleri bakımından talep aşımı sonucu doğuracak şekilde ve dava konusu her bir taksitin ödeme tarihindeki ilgili bankanın ticari kredilere uyguladığı cari faiz oranı belirlenip bu oranlar ve taraflar arasındaki sözleşmenin 5. maddesi hükmü ile kredi sözleşmesindeki gecikme faiz oranı nazara alınmadan yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulmuştur.
Bu durumda mahkemece, davacı tarafın talebi, taraflar arasındaki protokolün 3. ve 5. maddeleri, dava konusu kredi sözleşmesinin gecikme faiz oranına ilişkin hükmü ve daha önceki bozma ilamları ile kesinleşen hususlar hep birlikte nazara alınıp, dava konusu taksitlerin her birinin ödeme tarihinde dava konusu bankanın ticari kredilere uyguladığı en yüksek cari faiz oranları sorulup dava konusu her bir aya ilişkin ödenen taksit tutarına bankadan bildirilen oranın %100 oranında temerrüt faizi uygulamak suretiyle hüküm kurulmak gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kabulüyle kararın taraflar yararına BOZULMASINA, takdir olunan 1.350,00 TL duruşma vekalet ücretinin her bir yandan alınarak yek diğerine verilmesine, ödedikleri temyiz peşin harcın istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 15/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.