4. Hukuk Dairesi 2014/17319 E. , 2014/17825 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Büyükçekmece 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 06/03/2014
NUMARASI : 2012/477-2014/95
Davacı F.. Ş.. vekili Avukat M. K. tarafından, davalı G.. K.. aleyhine 06/11/2012 gününde verilen dilekçe ile menfi tespit ve istirdat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 06/03/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, menfi tespit ve istirdat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm; davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, davalının dava dışı Ç. Eğitim Kurumları A.Ş. aleyhine işçilik alacaklarına yönelik açtığı davayı kazanarak ilamlı icra takibi başlattığını, kendi şirketleri ile borçlu Çelikoğlu Eğitim Kurumları A.Ş. arasında hiçbir hukuki bağ bulunmadığı halde şirketlerinde haciz işlemi yapılmak istendiğini, haciz tehtidi altında borcu ödemeyi kabul ederek bir kısmını ödediklerini belirterek, borçlu olmadıklarının tespiti ile ödenen bölümün istirdadına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, işçilik alacağı ile ilgili ilamı takibe koyduğunu, görevli memur ile hacze gidildiği adreste, kendisinin çalıştığı eğitim kurumu ile aynı ünvan adı altında bir çoğu aynı olan çalışanlarla özel bir okulun faaliyet yürüttüğünün tespit edildiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; davalı tarafça dava dışı Ç. Eğitim Kurumları A.Ş. aleyhine açtığı dava neticesinde Bakırköy 14. İş Mahkemesi"nin 2009/708 Esas, 2012/442 Karar sayılı kararı ile alacağın tahsiline karar verildiği, kararda borçlu şirket adresinin M. N. Ö. Mahallesi, Z.Sok. No:...Tozkoparan-Güngören/İstanbul olarak yazıldığı, bu ilamın Bakırköy 6. İcra Müdürlüğü"nün 2012/15410 Esas sayılı dosyasında takibe konulduğu, adres olarak ilamda yazılı adresin belirtildiği, davalı alacaklı vekilinin talebi üzerine 19/09/2012 tarihinde davacı şirketin Şenlikköy Mah. Ç..Sok. No:... Florya/İstanbul adresine hacze gidildiği, muhafaza işlemlerine başlandığı, şirket adına M.. B.. tarafından "yasal haklarım saklı kalmak üzere borcu 4 taksitte ödemek isteriz" şeklinde taahhütte bulunulduğu, bunun üzerine muhafaza işlemi yapılmadığı ve süresinde eldeki bu davanın açıldığı, bu taahhüt nedeniyle davalı şirket tarafından borcun bir kısmının ödendiği, dosyaya getirtilen ticari sicil kayıtlarına göre davacı şirket ile borçlu şirketin farklı tüzel kişilikleri olup aralarında herhangi bir hukuki bağlantı bulunmadığı, sadece borçlu şirketin markası olan Tercüman Koleji markasının kiralandığı, bunun ticari işletmenin devri anlamında olmadığı kabul edilerek, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Tüzel kişilik perdesinin aralanması (Disregard of the legal entity veya Lifting the Corparete Weil) teorisinin amacı tüzel kişiliğin ayrılığı ilkesinin kötüye kullanılarak hukuki sorumluluktan kaçınmayı önlemek, hakkaniyet sağlamaktır. Perdeyi aralamak teorisiyle tüzel kişiliğin ayrılığı ilkesinin kötüye kullanıldığı durumlarda farklı tüzel kişilik savunması kabul edilmeyerek perdenin arkasındaki kişi sorumlu tutulabilmektedir. Başka bir anlatımla perdeyi aralama teorisiyle birlikte tüzel kişinin borcundan üyelerin, üyelerin borcundan tüzel kişinin ya da ana ortaklıkta yavru ortakların özdeş kılınarak sorumlu tutulmasına olanak sağlanmaktadır. ( Coşkun Koçak, Tüzel Kişilik Perdesinin Aralanması 1. Uluslararası Ticaret Sempozyumu 02 Şubat 2008 Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Yayını s.h. 58)
Davalı savunmasında ve temyiz talebinde her iki şirketin ortak ve yetkililerinin kardeş olması, davacı şirketin ortağı olan ve dosyaya beyanda bulunan M.. B.."nın Çelikoğlu Eğitim Kurumları A.Ş."nin bir çalışanı olması, davacı şirketin çalışanları ve okul müdürünün borçlu şirkette de çalışan ve müdür olması gibi davacı ve borçlu şirket arasında organik bağ bulunduğu iddia edilmiş olduğu halde, Mahkemece bu konuda bir araştırma yapılmamıştır.
Bu durumda Mahkemece, davalının tüm delilleri toplanıp tanıklar dinlenerek, konusunda uzman bilirkişiden rapor alınıp, perdeyi aralama teorisinin olayımızda uygulanmasının mümkün olup olmadığı değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun bulunmadığından, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 25/11/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.
.