17. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/1311 Karar No: 2018/6807 Karar Tarihi: 05.07.2018
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/1311 Esas 2018/6807 Karar Sayılı İlamı
17. Hukuk Dairesi 2016/1311 E. , 2018/6807 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, borçlu davalı ..."un Genel Kredi sözleşmesi ile davacı bankadan kredi kullandığını, borcu ödememesi nedeni ile kendisi ve sözleşmede kefil olarak imzası bulunan diğer davalı borçlu ... hakkında takip başlatıldığını, takibin semeresiz kaldığını, davalıların dava konusu taşınmazdaki hisselerini birinci derece hısım olan ..."a muvazaalı olarak düşük bedel üzerinden devrettiklerini, belirterek, davalılar ... ve ..."in ... İli, ... İlçesi, ... Mahalle ... Ada ... parsel sayılı taşınmazdaki hisselerinin devir ve temlikine yönelik tasarrufi işlemlerin İİK"nun 227 maddesi gereğince iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, tanık beyanları, davalı ..."in çekmiş olduğu kredi ve tapu bedelinin düşük gösterilmesinin sık karşılaşılan bir durum olması gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, İİK"nun 227. vd. maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasına ilişkindir. Yasanın 278/III-1.maddesine göre karı ve koca, usul ve füru, neseben veya sıhren üçüncü dereceye kadar hısımlar, evlat edinenle evlatlık arasında yapılan ivazlı tasarruflar bağışlama hükmünde olup ve iyiniyet ve bedel farkı gözetilmeden iptale tabidir. 280/1 ve 2.maddelerinde de malvarlığı borçlarına yetmeyen borçlunun alacaklılarına zarar verme kasdıyla yaptığı bütün işlemler, borçlunun içinde bulunduğu mali durumun ve zarar verme kastının sair tarafça bilindiği veya bilinmesini gerektiren açık emarelerin bulunduğu hallerde iptal edilebileceği, 3.şahıs, borçlunun karı veya kocası, usul veya füruu ile üçüncü dereceye kadar kan ve sıhri hısmı ise borçlunun durumunu ve amacını bildiği kabul edilir. Somut olayda davalı üçüncü kişi ... borçlu ..."in kızı borçlu ..."in ise kardeşidir tasarruf işlemi borcun doğum tarihi olan 13.12.2010 tarihinden sonra yapılmış olup mahkeme gerekçesinde belirtilen muaccel olma tarihinin esas alınması mümkün değildir. Yapılan tasarruf iyiniyet ve bedel farkı gözetilmeksizin bağışlama hümünde olup iptale tabidir. Yine Kanunun 280/1 ve 2.maddeleri gereğince de taşınmazı satın alan 3.kişi, davalının (borçlunun) durumunu ve amacını bilebilecek kişilerdendir. Mahkemece İİK"nun 278/III-1 ve 280/1 ve 2.maddeleri gereğince davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken soyut düzeyde kalan tanık anlatımlarına ve davalının çekmiş olduğu tüketici kredisine değer verilerek yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 05.07.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.