11. Hukuk Dairesi 2015/6602 E. , 2016/2818 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 31/10/2014 tarih ve 2014/72-2014/592 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 15/03/2016 günü hazır bulunan davacı vekili Av. ... ile davalı vekili Av..... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, taraflar arasında 11/06/2010 tarihli “Sistem Kullanım Anlaşması" ve "Bağlantı Anlaşması" imzalandığını, davalının ceza faturası dayanağı çizelgesinde gösterilen ihlalin gerçekleşmediğini, fider açıldığına dair hiç bir bildirimin müvekkiline yapılmadığını, ihlal gerçekleşmiş olsa bile “Sistem Kullanma anlaşmasının“ cezai şartlar başlıklı 10. maddesine göre ihlalin...’ın uyarısına rağmen uyarıda belirtilen süre içinde sona erdirilmemesi halinde ceza tahakkuk ettirilebileceğini ileri sürerek, Ağustos 2010 dönemine ait 29/04/2013 tarihli ... numaralı 143.413,99 TL bedelli faturadan dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine ve ödenme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan istirdadına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, zamanaşımı ve ve yargı yolu savunmasında bulunduktan sonra, anlık olan fider açma için önceden uyarı yapılmasının mümkün bulunmadığını, öte yandan davacıya üçüncü fider açmasından sonra ceza verildiğine göre ilk iki fider açmanın uyarı niteliğinde bulunduğunu, öte yandan önceki fider açmalara ilişkin cezalara ait üst yazıların da uyarı niteliğinde olacağını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, tarafların... oluşları ve sözleşmenin özel hukuk hükümlerine göre yorumlanacağı gözetildiğinde mahkemenin görevli bulunduğu, ihtilafın sözleşmeden kaynaklanması karşısında zamanaşımı definin yerinde bulunmadığı, taraflar arasındaki 11/06/2010 tarihli sistem kullanım anlaşmalarının 10. Maddesinde "Kullanıcının…. Anlaşma hükümlerin ihlal etmesi, sözkonusu ihlali....’ın uyarısına rağmen uyarıda belirtilen süre içinde sona erdirmemesi durumunda...aşağıda belirtilen cezai şartları uygulayacaktır." hükmünün bulunduğu, bu hükme
göre, davalı....."ın ceza faturası düzenlemeden önce uyarıda bulunmak zorunda bulunduğundan ve eldeki davaya konu Ağustos 2010 dönemine ait 29/04/2013 tarihli... numaralı 143.413,99 TL bedelli faturadan önce davacıya uyarı yapılarak süre tanınmadığından ceza faturası düzenlenmesinin sözleşmeye aykırı olduğu, sözleşmeye göre uyarının ceza eylemine münhasır yapılması ve sona erdirilmemesi koşulu karşısında ve sözleşme ile amaçlanan uyarının geçmişe değil geleceğe ilişkin olduğuna, ihlalin sonuçlandırılmamasının ceza gerektiren hal olarak kabul edildiğine göre, davalının önceki fider açmaları ile üst yazının uyarı yerine geçeceğine dair savunmasının yerinde bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, takdir olunan 1.350 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 7.346,60 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 15/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.