8. Hukuk Dairesi 2010/2019 E. , 2010/4505 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil
... ile ... ve müşterekleri, birleşen dosyanın davalıları Şerife Varol ve müşterekleri, dahili davalı ... aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair ...Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 20.03.2009 gün ve 122/36 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili ile dahili davalı ... taraflarından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı ... vekili, kadastro çalışmaları sırasında davalıların murisi adına tesbit ve tescil edilen 102 ada 29 ve 30 parsel sayılı taşınmazların, öncesinde vekil edeninin kayınpederi ...’a ait iken, taşınmazların 24 dönümlük bölümünü 30.11.1977 tarihinde düzenlenen senetle altın karşılığı olarak gelini olan vekil edenine verdiğini, Yaşar’ın da bu taşınmazları 17.10.1969 tarihli senetle davalıların murisi ...’ten satın ve devraldığını, 30 yıldan fazla süre ile eklemeli olarak vekil edeninin zilyetliğinde bulunduğunu açıklayarak dava konusu taşınmaz bölümlerinin tapu kayıtlarının iptali ile vekil edeni adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı ..., davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Davalı ..., dava konusu 30 parsel sayılı taşınmazın yarısını 1960’li yıllarda ...’ten satın ve devraldığını halen tasarrufunda bulunduğunu açıklayarak davanın reddini istemiş, diğer davalılar ... ve ... ise, imzaları ile tasdik ettikleri beyanlarında davayı kabul ettiklerini açıklamışlardır.
Mahkemece, davacı tarafından 2003/122 Esas sayılı dosyada açılan asıl davanın kabulü ile 16.11.2007 tarihli teknik bilirkişinin raporuna ekli krokisinde 102 ada 30 parsel sayılı taşınmazın kırmızı renkle taralı 7000 m2 yüzölçümlü bölümünün, birleştirilen 2007/129 Esas sayılı dosyadaki davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddi ile 102 ada 30 parsel sayılı taşınmazın teknik bilirkişinin raporunda kırmızı renkle taralı 7314,93 m2 yüzölçümlü bölümünün davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine, birleştirilen 2003/123 Esas sayılı dosyada 102 ada 29 parsele yönelik açılan davanın ise reddine karar verilmesi üzerine, hükmün; 102 ada 29 parsele yönelik bölümü davacı vekili, 102 ada 30 parselin kabulüne ve avukatlık ücretine ilişkin bölümleri de davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu 102 ada 29 parsel sayılı taşınmaz, kadastro çalışmaları sırasında 5.12.1996 tarih ve 1 sıra numaralı tapu kaydı uygulanmak suretiyle, tarla niteliğiyle 16977 m2 yüzölçümlü olarak 18.7.1997 tarihinde ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... adlarına paylı olarak tesbit edilmiş, Derinkuyu Kadastro Mahkemesinde ... tarafından açılan tesbite itiraz davası sonucu tesbitin iptali ile taşınmazın ... adına tesciline karar verilmiş, 23.9.2003 tarihinde kesinleşen hükme istinaden tapu kaydı oluşmuştur. 102 ada 30 parsel sayılı taşınmaz ise senetsizden, 1936 tarih 211 tahrir numaralı vergi kaydı uygulanmak suretiyle 20816,12 m2 yüzölçümlü, tarla niteliğinde kazanmayı sağlayan zilyetliğin bulunduğu açıklanarak 18.7.1997 tarihinde ..., ..., ..., ..., ... ve Samit Ekmek adlarına verasette iştirak şeklinde tesbit edilmiş, ... tarafından komisyona yapılan itiraz üzerine verilen ve 27.4.1999 tarihinde kesinleşen Komisyon Kararı ile taşınmazın ½ payının ..., ½ payının tesbit malikleri adına tesciline karar verilmiş, aynı tarihte sicil oluşmuştur.
Davacı, eldeki dava ve birleştirilen 2007/129 Esas sayılı dava dosyasında 102 ada 30 parsel sayılı taşınmazın iki ayrı bölümü ile birleştirilen 2003/123 Esas sayılı dava dosyasında, 102 ada 29 parsel sayılı taşınmaz içerisinde kalan ve zeminde belirlenen bölümünün, kayınpederi ... tarafından kendisine altın bedeli olarak 30.11.1977 tarihli senetle verildiğini, eklemeli olarak 50 yıldan fazla süre ile tasarrufunda bulunduğunu ileri sürmüştür. 102 ada 30 parsel sayılı taşınmazın dava konusu edilen, teknik bilirkişinin 16.11.2007 tarihli krokisinde sınırları belirlenen bölümlerinin, öncesinde davalıların miras bırakanı Ramazan Ekmek’in tasarrufunda iken 1970 li yıllarda davacının kayınpederi ... tarafından satın ve devralındığı, ardından gelini olan davacıya 30.11.1977 tarihli senetle altın bedeli olarak hibe ettiği, senedin dava konusu taşınmaz bölümlerini kapsadığı yerel bilirkişi ve tanıklar tarafından ifade edildiğine göre, davalı ...’nin dava konusu 102 ada 30 parsel sayılı taşınmazın kabul edilen bölümlerine yönelik temyiz itirazlarının aşağıda belirtilen husus dışında reddi ile usul ve yasaya uygun bulunan 102 ada 30 parsele ilişkin hüküm bölümlerinin ONANMASINA,
Asıl davada, dava dilekçesinde, uyuşmazlık konusu 102 ada 30 parselin dava konusu bölümünün değeri 2000 TL olarak gösterilmiştir. Mahkemece yapılan keşifte ise taşınmazın 12.898,62 TL değerde olduğu bildirilmiştir. Birleştirilen 2007/129 Esas sayılı dosyada ise, 30 parsel sayılı taşınmazın dava edilen diğer bölümünün değeri 7500 TL olarak gösterilmiş, keşif sonucunda değerinin 22.269,27 TL olduğu tesbit edilmiştir. Davacı vekili, keşifte belirlenen değerler üzerinden harcın ikmalini istememiş, mahkemece de harcın tamamlatılması yoluna gidilmemiştir. Bu durumda ayrı ayrı açılan davalar bakımından dava dilekçesinde gösterilen değer üzerinden hüküm tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca, yargılama oturumlarında avukat marifetiyle temsil olunan davacı yararına avukatlık ücreti takdir ve tayini gerekirken harcı tamamlatılmayan değer üzerinden hesaplanan ücrete hükmedilmiş olması doğru olmamıştır.
Davacı vekilinin 102 ada 29 parsel sayılı taşınmaz yönünden temyiz itirazlarına gelince; davacının dava konusu 102 ada 30 parsel sayılı taşınmazla birlikte aynı ada 29 parseli de 30.11.1977 tarihli senetle aldığı, senet metni, mahallinde keşfen yapılan uygulama, dinlenen şahit beyanları ve davalılardan bir kısmının kabul beyanıyla anlaşılmaktadır. Davacı, 30.11.1977 tarihinde taşınmazı önceki malik ...’dan hibe suretiyle almış olmakla onun halefi haline gelmiş olup TMK nun 996. maddesine göre Yaşar’ın zilyetlik süresini kendi süresine ekleyerek talepte bulunabilecektir. Davalıların murisi Yaşar, Kadastro Mahkemesinin 2000/8 Esas 2002/10 Karar sayılı 23.9.2003 tarihinde kesinleşen kararıyla 29 parseli iktisap etmiştir. Kadastro Mahkemesine açtığı davada 17.10.1969 tarihli senede dayanmış ve Kadastro Mahkemesince de 3402 sayılı Kadastro Kanununun 13/B-c maddesine göre eski kayıt malikinin ölümünün üzerinden 20 yıl geçmesi ve davalıların murisi Yaşar’ın aralıksız zilyetliği sebebiyle taşınmazın tapusu davalıların murisi adına tescil edilmiştir. Yaşar zilyetlik haklarıyla birlikte zilyetlik süresini de 30.11.1977 tarihli senetle davacıya devretmiştir. Bu hale göre 29 parsel yönünden de davanın kabulüne karar vermek gerekirken yazılı gerekçelerle reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
Davalı ...’nin temyiz itirazlarının, avukatlık ücretine ilişkin bölümü bakımından, davacı vekilinin temyiz itirazlarının ise 29 parselin reddine yönelik hüküm bölümü bakımından yerinde olduğundan kabulü ile usul ve yasaya aykırı bulunan yerel mahkeme hükmünün açıklanan nedenlerle ve HUMK.nun 428 maddesi gereğince BOZULMASINA, aşağıda dökümleri yazılı 15,60 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 2092,23 TL’nin temyiz eden davalı ...’den alınmasına ve 15,60 TL peşin harcın da onama harcına mahsubu ile kalan 1,55 TL’nin temyiz eden davacıdan alınmasına 4.10.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.