Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/1145
Karar No: 2017/1780
Karar Tarihi: 06.04.2017

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2017/1145 Esas 2017/1780 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2017/1145 E.  ,  2017/1780 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen tapu kaydında düzeltim davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...’ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

    -KARAR-

    Dava, tapu kaydına yanlış yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi isteğine ilişkindir.
    Davacı, maliki olduğu 185,186,187,188,190,191,198,826 ve 827 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarında “Hamdi” olarak yazılı baba adının “Mehmet Hamdi” olarak düzeltilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen kararın temyizi üzerine Dairece “...Ne var ki; dosya içerisinde bulunan ... Tapu Müdürlüğü"nün 12/09/2012 tarih ve 3630 sayılı yazısı ve eki tapu kayıtlarından dava konusu 187, 826 ve 827 parsel sayılı taşınmazların 15/05/2012 tarih ve 12917 yevmiye numarası ile yeni mahalle oluşumu nedeniyle revizyon görerek 122 ada 2 parsel, 123 ada 1 parsel ,329 ada 24 parsel, 329 ada 27 parsel numaralarını aldığı görülmektedir. Hâl böyle olunca; yeni mahalle oluşumu nedeniyle oluşan 122 ada 2 , 123 ada 1 ,329 ada 24, 329 ada 27 parseller hakkında hüküm tesisi gerekirken infazı mümkün olmayacak şekilde sayfası kapatılan eski parsel numaraları üzerinden karar verilmesi isabetsizdir. Öte yandan: davacının, 185 parsel(yeni 120 ada 1 parsel), 186 parsel(yeni 122 ada 1 ve 287 ada 3 parsel), 188 parsel(yeni 121 ada 1 parsel), 190 parsel(yeni 287 ada 3 parsel), 191 parsel(yeni 288 ada 1 parsel), 198 parsel(yeni 319 ada 1 parsel) sayılı taşınmazların tapu kaydında baba adının “Mehmet Hamdi” yazılması gerekirken yanlışlıkla “...” olarak yazıldığını ileri sürerek eldeki davayı açtığı, getirtilen tapu kayıtlarından dava konusu taşınmazların bir kısım paylarının “... oğlu ...” adına iddiaya uygun kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır.Bilindiği üzere, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 114/1. maddesinde “davacının, dava açmakta hukuki yararının bulunması” dava şartları arasında sayılmıştır. Somut olayda; dava konusu 185 parsel(yeni 120 ada 1 parsel), 186 parsel(yeni 122 ada 1 ve 287 ada 3 parsel), 188 parsel(yeni 121 ada 1 parsel), 190 parsel(yeni 287 ada 3 parsel), 191 parsel(yeni 288 ada 1 parsel), 198 parsel(yeni 319 ada 1 parsel) sayılı taşınmazların bir kısım payları “...i oğlu ...” adına kayıtlı olup bu kayıt nüfus bilgileri ile uyumludur. O halde davacının bu taşınmazlar yönünden dava açmakta hukuki yararının bulunduğunu söyleyebilme imkanı yoktur. Hâl böyle olunca, tapu kayıtları nüfus bilgileri ile uyumlu olan taşınmazlar yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması da doğru değildir.” gerekçesi ile bozulmasına karar verilmiş,mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde davanın 122 ada 2 parsel, 123 ada 2 parsel,329 ada 24 parsel,329 ada 27 parseller bakımından kabulüne,diğer parseller yönünden reddine karar verilmiştir.
    Dosya içeriğinden ve tüm delillerden, mahkemece bozma sonrası çekişme konusu 123 ada 1 parsel ile ilgili hüküm kurulması gerekirken,123 ada 2 parsel ile ilgili hüküm kurulduğu,yasal hasım olmasına rağmen davalı ... aleyhine harca ve davacı taraf kendisini vekille temsil ettirmemiş olmasına rağmen vekalet ücretine hükmedildiği ve yine davanın 122 ada 2 parsel,123 ada 2 parsel,329 ada 24 parsel,329 ada 27 parseller bakımından kabulüne, diğer parseller bakımından reddine şeklinde hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır.
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nun “Hükmün Kapsamı” başlıklı 297.maddesine göre; “(1) Hüküm "Türk Milleti Adına" verilir ve bu ibareden sonra aşağıdaki hususları kapsar:
    a) Hükmü veren mahkeme ile hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin ad ve soyadları ile sicil numaraları, mahkeme çeşitli sıfatlarla görev yapıyorsa hükmün hangi sıfatla verildiğini,
    b) Tarafların ve davaya katılanların kimlikleri ile Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, varsa kanuni temsilci ve vekillerinin ad ve soyadları ile adreslerini,
    c) Tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri,
    ç) Hüküm sonucu, yargılama giderleri ile taraflardan alınan avansın harcanmayan kısmının iadesi, varsa kanun yolları ve süresini,
    d) Hükmün verildiği tarih ve hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin imzalarını,
    e) Gerekçeli kararın yazıldığı tarihi,
    (2) Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.”
    şeklinde düzenlenmiştir.
    “Hükmün Yazılması” başlıklı 298.maddesi ise:
    “(1) Hüküm, hükmü veren hâkim, toplu mahkemelerde başkan veya hükme katılmış olan hâkimlerden başkanın seçeceği bir üye tarafından yazılır.
    (2) Gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz.
    (3) Hükümde gerekçesi ile birlikte karşı oya da yer verilir.
    (4) Hüküm, hükmü veren hâkim veya hâkimler ile zabıt kâtibi tarafından imzalanır.”
    hükmü yer almaktadır.
    Açıklanan hükümlerin ortaya koyduğu bu biçim yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hal, yeni tereddüt ve ihtilaflar yaratır. Hatta giderek denilebilir ki, dava içinden davalar doğar ve hükmün hedefine ulaşması engellenir. Kamu düzeni ve barışı oluşturulamaz.
    Yerel mahkeme kararı, bozma kararı ile birlikte ortadan kalkıp hukuki geçerliliğini yitirmekte olup, bozulan karar sonraki kararın eki niteliğinde değildir. Bu nedenle bozma kararına uyulduktan sonra kurulacak yeni hüküm HMK"nun 297 maddesine uygun olarak oluşturulmalıdır.
    Nitekim, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 05.10.2011 gün ve 2011/20-607 E.-604 K.; 10.10.2012 gün 2012/9-851 E., 2012/705 K. sayılı kararlarında da aynı ilkeler vurgulanmıştır.
    Somut olayda ise hüküm; “davanın 122 ada 2 parsel,123 ada 2 parsel,329 ada 24 parsel,329 ada 27 parseller bakımından kabulüne,diğer parseller bakımından reddine” şeklinde kurulmuş olup,6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 297.maddesi gereğince hükmün açık olmadığı ve infaz kabiliyetinin bulunmadığı anlaşılmaktadır .Oysa mahkemece bozmaya uymakla bozma kararı gereğince ve açıkça karar verilmesi gerekmektedir.
    Davacının dava konusu parsellerle ilgili olarak sadece babasının adının düzeltilmesi ile ilgili talepte bulunduğu,kendisi ile ilgili talepte bulunmadığı açıktır ve hükmün sadece kayıt malik babası ... yönünden kurulmuş olması gerekmektedir.
    Kabule göre de ; davacı tarafça 185,186,187,188,190,191,198,826 ve 827 parseller yönünden talepte bulunulduğu,mahkemece bir kısım taşınmazlar yönünden kabul ve bir kısım taşınmazlar yönünden red kararı verildiği anlaşılmakla, yargılama giderlerinden sorumluluk başlıklı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 326.maddesinin gözetilmesi gerekirken,söz konusu madde gözetilmeden hüküm tesis edilmiş olması doğru değildir.
    Ayrıca davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirmediği halde davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmiş olması ve kendisini vekille temsil ettiren Tapu Müdürlüğü hakkında vekalet ücreti yönünden olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, bu yönden hüküm kurulmaması da doğru değildir.
    Hal böyle olunca mahkemece yukarıda belirtilen hususlar gözardı edilerek yazılı olduğu şekilde karar verilmiş olması doğru değildir.
    Davalı vekilinin temyiz itirazı yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 06.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi