20. Hukuk Dairesi 2015/14119 E. , 2016/2407 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki davada Ankara 10. Sulh Hukuk ile Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, alacak istemine ilişkindir.
Ankara 10. Sulh Hukuk Mahkemesince, taraflar arasındaki sözleşmenin 3. maddesinde öncelikle şirketin yapacağı bakım ve teknik hizmet bedeli olarak anaç konuma gelmiş hayvanların doğumlarını takiben her yeni doğanın masraflarına karşılık olarak alacağının kararlaştırıldığı, yani TBK"nın 376/2. maddesi uyarınca bakım ve teknik hizmet bedelinin de davalı şirket değil yatırımcı olan davacının karşılayacağının düzenlenmiş olması karşısında sözleşmenin TBK"nın 376/2. maddesindeki hayvan kira sözleşmesi niteliğinde olmadığı, davalıdan satın alınan hayvanların süt bedellerinin ödenmesine ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur.
Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi ise, sözleşmenin iki aşamalı olduğu, ilk aşamanın keçilerin satımı ile ilişkili bulunduğu, yani davalı şirket tarafından davacıya dava dilekçesinde belirtilen çeşitli miktarlardaki keçilerin satımının gerçekleştirildiği, bu satım akdi nedeniyle de herhangi bir uyuşmazlığın mahkeme önüne taşınmadığı, sözleşmenin ikinci aşamasında ise davacı tarafından satın alınan ve davacıya ait olduğu ve davalıların da kabulünde bulunan keçilerin bakım ve gözetiminin davalı şirket tarafından yapılacağı, elde edilen sütlerin gelirinin de paylaşılacağının düzenlendiği, uyuşmazlığın da elde edilen sütlerin gelirinin paylaşılması ile ilgili kısımdan dolayı gerçekleştiği, sözleşmenin bu ikinci aşamasının halk arasında yarıcılık olarak adlandırılan tipik bir hasılat kirası sözleşmesi olduğu ve sulh hukuk mahkemesinin görev alanına girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir.
6100 sayılı HMK"nın 4/1-a maddesinde kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilâmsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalara, konuları ve değerlerine bakılmaksızın sulh hukuk mahkemelerinde bakılacağı hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında 22/12/2011, 16/03/2012, 10/07/2012 ve 12/04/2013 tarihli hayvan kirası sözleşmesi yapıldığını, ayrıca müvekkilinin 01/10/2013 tarihli devir sözleşmesi ile davalı borçlu ile ... ... arasında 10/07/2012 tarihli sözleşmeyle devraldığını, 22/12/2011 tarihli sözleşme gereği davalı borçlu şirkete, kendisine 200 adet saanen cinsi dişi keçiyi satması için 160.000.-TL, 16/03/2012 tarihli sözleşme gereği 200 adet saanen cinsi dişi keçi satması için 160.000.-TL, 10/07/2012 tarihli sözleşme gereği 100 adet saanen cinsi dişi keçi satması için 88.000,00.-TL, 12/04/2013 tarihli sözleşme gereği 200 adet saanen cinsi dişi keçi satması için 190.000,00.-TL, müvekkilinin sözleşmesini devraldığı ... ..."in ise 10/07/2012 tarihli sözleşme gereği 50 adet saanen cinsi dişi keçi satması için 44.000,00.-TL ödeme yaparak söz konusu keçilerin satın alındığını, bu sözleşmeler uyarınca davalı borçlu şirketin müvekkiline ait olan saanen cinsi dişi keçilerin tüm bakım, sigortalama, aşılama vb. gibi masrafları kendi üzerine olmak üzere, bahsi geçen keçilerden elde edilecek sütler için müvekkiline sözleşmede belirtilen şartlar altında ödemede bulunma yükümlülüğü altına girdiğini, yine sözleşme uyarınca bu işlemler karşılığında keçilerin yavrularının davalının olacağı, ayrıca elde edilen süt miktarından bir kısmının müvekkiline ödeneceğini, bu anlaşma gereğince başlangıçta müvekkiline bir kısım ödemeler yapıldığını, daha sonra davalının kısmî ifa imansızlığı nedeniyle ödemeyi yapamayacağını bildirdiğini, buna karşılık kendilerinin ifa imkansızlığının söz konusu olmadığını akde vefa ilkesi gereğince sözleşme süresince yani 4 yıl 10 ay boyunca kira ödemelerinin devam etmesini ve taahhütlerin yerine getirilmesi gerektiğini bildirdiğini, ancak davalının ödeme yapmadığını, bu nedenle Ankara 20. İcra Müdürlüğünün .../... Esas sayılı dosyası ile icra takibine başladıklarını, ödeme emrinin tebliği üzerine haksız yere itiraz edilerek takibin durmasına sebebiyet verildiğini belirterek davalının itirazının iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Bu durumda kiralananın Borçlar Kanununun hasılat kirası hükümlerine tabi olduğu anlaşılmakta olup, taraflar arasındaki ilişkinin kira sözleşmesi kapsamında değerlendirilecek olmasına göre uyuşmazlığın Ankara 10. Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince Ankara 10. Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 29.02.2016 gününde oy birliğiyle karar verildi.