15. Hukuk Dairesi 2016/5660 E. , 2018/840 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tic.Mah.Sıf.)
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan iş bedeli alacağının ve uğranılan menfi zararın tahsili talebine ilişkin olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Davacının temyizi itirazlarına gelince;
Davada iş bedeli alacağı yanında sözleşmeye aykırılık nedeni ile uğranılan menfi zararın da tahsili istenilmiş, ancak talep edilen menfi zararın miktarı gösterilmemiştir. Mahkemece 20.11.2014 tarihli ön inceleme tutanağında davacı vekiline "dava dilekçesinde talep ettiği menfi zararın nelerden ibaret olduğu hususunda açıklama yapmak, talep edilen miktar üzerinden eksik harcı tamamlamak üzere gelecek celseye kadar süre verilmesine" karar verilmiş, davacı vekili tarafından ön inceleme tutanağında belirtilen açıklama yapılmadığı gibi eksik harç da tamamlanmadığından mahkemece menfi zarara ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
492 sayılı Harçlar Kanunu"nun 30 ve 32. maddeleri gereğince, yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemlerin yapılması ve harcın noksan yatırılmış olması halinde mahkemece sadece o celse için davaya devam olunup takip eden celseye kadar noksan değer üzerinden peşin karar ve ilâm harcı tamamlanmadıkça davaya devam olunması mümkün değildir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 150. maddesinde gösterilen süre içinde dosyanın muameleye konulması noksan olan harcının ödenmesine bağlıdır.
Bu durumda mahkemece menfi zararla ilgili talep yönünden verilen süre içerisinde açıklama yapılıp harç tamamlanmadığından duruşmanın bırakıldığı sonraki celse tarihi (17.02.2015) itibariyle 492 sayılı Yasa"nın 30. maddesi yollamasıyla 6100 sayılı HMK"nın 150. maddesi uyarınca dosyanın işlemden kaldırılması, 3 aylık süre içerisinde harç tamamlanarak dava dosyası yenilenmediğinden de menfi zararla ilgili talep yönünden davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekirken, menfi zararla ilgili istemin reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.
Diğer yandan, dava dilekçesinde iş bedeli 60.800,00 TL"nin KDV tutarı ile birlikte tahsili istenilmiş, ancak istenilen KDV miktarı gösterilip harcı yatırılmamış, mahkemece 05.02.2016 tarihli celsede davacı tarafa "dava dilekçesinde KDV olarak bildirdiği talebi değer olarak belirtmek üzere" bir sonraki celseye kadar süre verilmiş, davacı vekili tarafından süresinde verilen 04.03.2016 tarihli dilekçede istenilen KDV tutarı 10.944,00 TL olarak beyan edilmiş ancak bu miktara ilişkin harç yatırılmamıştır. Mahkemece "dava dilekçesinde KDV olarak belirtilen alacak kaleminin miktar olarak belirtilmediği, bu nedenle harcın tamamlatılmasının mümkün olmadığı" gerekçesiyle davacının KDV"ye ilişkin talebinin de reddine karar verilmiştir. Oysa mahkemenin kurduğu 05.02.2016 tarihli ara kararı üzerine davacı vekili tarafından 04.03.2016 tarihli dilekçe ile istenilen KDV miktarı bildirilmiş, aynı tarihli celsede" davacı vekilinin UYAP üzerinden KDV talebine ilişkin beyan dilekçesi ve ekinde bir kısım belgeler ibraz ettiği" duruşma tutanağına da yazılmıştır.
Bu durumda, mahkemece, bildirilen bu miktar üzerinden Harçlar Kanunu"nun 28/1-a ve 30. maddeleri uyarınca peşin 1/4 nispi ilâm harcını yatırması için davacıya bir sonraki celseye kadar süre verilmesi, yatırılması halinde KDV ile ilgili talebin esasının incelenip sonucuna uygun karar verilmesi, yatırılmaması halinde bu talep yönünden HMK"nın 150. maddesi uyarınca dosyanın işlemden kaldırılması ve yasal 3 aylık süre içinde harç tamamlanıp davanın yenilenmemesi halinde açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekirken, davacının KDV talebi yönünden de ret karar verilmesi doğru olmamıştır.
Açıklanan nedenlerle kararın bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının tüm temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı bakiye 3.114,70 TL temyiz ilâm harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 01.03.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.