
Esas No: 2016/12953
Karar No: 2019/2706
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/12953 Esas 2019/2706 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında ... ilçesi, ... köyü 127/2, 129/1, 130/1, 130/2, 130/3, 131/1, 131/2, 131/3, 131/4, 131/5, 132/1, 133/1, 133/2 ve 134/1 sayılı parseller sırasıyla 27037,97 m², 79,53 m², 197,73 m², 154,15m², 139,32 m², 5712,84 m², 5396,74 m², 8662,15 m², 2873,13 m², 8976,17 m², 2968,02 m², 2009,37 m², 5082,18 m² ve 3389,09 m² yüzölçümü ile nitelikleri ve malik haneleri ... Kadastro Mahkemesinin 2015/31 Esas sayılı dosyasında davalı oldukları gerekçesi ile açık bırakılmıştır.
Davacı ... Yönetimi vekili 07/10/2015 havale tarihli dava dilekçesiyle; ... ili, ... ilçesine bağlı Çengelli mahallesi ve ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... köylerinde 3402 sayılı Kadastro Kanununun Ek 5 ve 8. maddeleri gereğince ... kadastro çalışmasının yapıldığını 12/09/2015 tarihinden itibaren 3402 sayılı Kanunun 11. maddesi gereğince 30 gün askıya çıkartıldığını, işletme müdürlüklerince kurulan komisyonca yapılan inceleme sonucunda "... ili, ... ilçesi, ... köyü H37b-04-b paftasındaki 127/1 ... parseline sınır ve 517, 515 ve 514 sayılı parseller arasında kalan tescil harici TH-1 ile gösterilen taşınmazın bir kısmı ile mezarlık olarak belirtilen taşınmazın bir kısmı" kısmen ... sayılan yerlerden olduğunu, tespitinin kısmen iptal edilerek dava konusu yaptıkları taşınmazların ... vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tescilini talep etmiştir.
Mahkemece Kadastro Müdürlüğüne yazılan müzekkere cevabında; davacının dava konusu yaptığı taşınmazların 127/2, 129/1, 130/1, 130/2, 130/3, 131/1, 131/2, 131/3, 131/4, 131/5, 132/1, 133/1, 133/2 ve 134/1 sayılı parseller olduğunu, henüz askı ilânına çıkarılmadığını, dava açılması sebebiyle kadastro tutanağı düzenleyerek kadastro mahkemesine gönderdikleri açıklanmıştır.
Mahkemece, kadastro mahkemesinin görevinin, 3402 sayılı Kanunun 26. maddesinde düzenlendiği, yine aynı Kanunun 11. maddesine göre kadastro sonuçlarının 30 günlük süreyle ilân edileceği ve itirazı olanların bu süre içerisinde dava açabileceklerinden 30 günlük askı ilânına çıkarılmadan açıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiş, hüküm davacı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kısmî askı ilan süresi içerisinde açılan kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Bilindiği gibi halen yürürlükte olan kanunlarımıza göre ... kadastrosu 6831 sayılı ... Kanunu hükümlerine göre yapıldığı gibi 3402 sayılı Kadastro Kanunu hükümlerine göre de yapılmaktadır.
1) 6831 sayılı ... Kanunu hükümlerine göre yapılan ... kadastrosu;
6831 sayılı Kanunun 4999 sayılı Kanunla değişik 7. maddesi hükümlerine göre "Devlet Ormanlarının, hükmü şahsiyeti haiz amme müesseslerine ait ormanların, özel ormanların ve evvelce sınırlaması yapılmış olup da herhangi bir nedenle ... sınırları dışında kalmış
ormanların ... kadastrosu ve bu ormanların içinde ve bitişiğinde bulunan her çeşit taşınmaz malların ormanlarla müşterek sınırlarının tayin ve tespiti ... kadastro komisyonlarınca yapılır" aynı yasanın 11. maddesi uyarınca "... Kadastro Komisyonlarınca tutanakların askı suretiyle ilanı, ilgililere şahsen tebliğ hükmündedir. Tutanak ve kararlara karşı askı tarihinden itibaren altı ay içinde kadastro mahkemelerine ... müracaatla sınırlamaya ve bu Kanunun 2. maddesine göre ... sınırı dışına çıkarma işlemlerine Çevre ve ... Bakanlığı, ... Genel Müdürlüğü ve hak sahibi gerçek ve tüzel kişiler itiraz edebilir... hak sahibi gerçek ve tüzel kişiler tarafından açılacak sınırlamaya itiraz davalarında (... sınırı içine alınan yerler hakkında) hasım ... Genel Müdürlüğü, 2. maddeye göre ... sınırı dışına çıkarma işlemlerine karşı açılacak davalarında ise hasım Çevre ve ... Bakanlığı ile ... Genel Müdürlüğüdür. ... Genel Müdürlüğünce (Kadastro komisyonunca ... sınırı dışında bırakılan yerler hakkında) açılacak davalarda hasım, hak sahibi gerçek ve tüzel kişiler ile Çevre ve ... Bakanlığıdır." Yargıtay uygulamalarına göre, ... kadastro komisyonlarının ... sınırı dışında bıraktığı yerlerin ... sınırı içine alınması konusunda ... Bakanlığı ya da ... Genel Müdürlüğü tarafından açılan ... kadastrosuna itiraz davalarının devamı sırasında, davaya konu taşınmazlarda kendilerine husumet yöneltilenler dışında başka hak sahiplerinin bulunduğunun anlaşılması halinde, o hak sahipleri de davaya dahil edilerek husumet yaygınlaştırıldıktan sonra, dava esas yönünden karara bağlanmaktadır.
2) 3402 sayılı Kadastro Kanunu hükümlerine göre yapılan ... kadastrosu; 3402 sayılı Kanunun 4/3. maddesi 5304 sayılı Kanunla değiştirilmeden önce bu madde hükümlerine göre yapılan ... kadastrosunda, kadastro çalışma alanı sınırlarında ... bulunduğu takdirde; durum çalışmaya başlamadan iki ay önce ... Genel Müdürlüğüne bildirilmekte ve ... Genel Müdürlüğü tarafından bu yerde bulunan ormanların sınırlaması ve ... sınırı dışına çıkarma işlemleri 6831 sayılı ... Kanunu hükümlerine göre ... kadastro komisyonlarınca tesbit ve haritasına işaretlenerek tutanaklarıyla birlikte kadastro ekiplerine teslim edilmekte ve bu yerlerin ölçü ve harita işlemleri ... kadastro komisyonunun düzenlediği harita ve tutanaklar esas alınarak kadastro ekiplerince ikmal edilmekte, eğer iki ay içinde ... kadastro komisyonları ... sınırını belirlemezse, kadastro alanı sınırları arazi kadastro ekipleri tarafından belirlenerek, çalışmalar yürütülmekte ve arazi kadastro ekiplerince bu şekilde tesbit ve ilan edilen yerlerde ... kadastro işlemleri de ikmal edilmiş sayılmakta ve yasanın 9. maddesine göre yapılan itirazlar aynı Kanunun 10. maddesi hükmüne göre komisyonlar tarafından incelendikten sonra ister ... kadastro komisyonları tarafından, isterse arazi kadastro ekipleri tarafından belirlenen ... parsellerine ait tesbit tutanakları ile aynı çalışma alanında bulunan diğer taşınmazların kadastro tutanaklarına göre yapılan tesbitlere dayanılarak, düzenlenen askı cetvelleri ile pafta örnekleri 30 gün süre ile ilân edilmekte ve askı ilan süresi içinde itiraz edilmeyen tesbit tutanakları kesinleştirilerek aynı Kanunun 12. maddesi gereğince tapuya tesil edilmekte, askı ilân süresi içinde kadastro mahkemelerinde dava açılan parsellerle ilgili uyuşmazlıklar 3402 sayılı Kanunun 25, 26, 27, 28, 29 ve 30. madde hükümlerine göre karara bağlanmakta, daha önce ... kadastrosu kesinleşmiş yerlerde bu sınırlara aynen uyularak bu ormanlar hakkında aynı Kanunun 22/4. maddesi hükmü uyarınca işlem yapılmakta idi. Ancak, 22.02.2005 gün ve 5304 sayılı Kanunla 3402 sayılı Kanunun 4/3. maddesi değiştirilmiş ve "çalışma alanında ... bulunması ve 6831 sayılı ... Kanununa göre ... kadastrosuna başlanılmamış olması halinde, ... kadastrosu ve bu ormanların içinde ve bitişiğinde her çeşit taşınmaz malların ormanlarla müşterek sınırlarının tayini ve tesbiti kadastro ekibi tarafından yapılır. Ancak, bu çalışmalarda kadastro ekibine, ... Genel Müdürlüğü taşra teşkilatınca görevlendirilecek en az bir ... yüksek mühendisi veya ... mühendisinin tarım müdürlüklerince görevlendirilerek bir yüksek ziraat mühendisi veya ziraat mühendisinin bildirimden itibaren yedi gün içerisinde iştirak ettirilmesi zorunludur. Bu çalışmalara muhtar ve bilirkişilerin katılmaması halinde çalışmalar re"sen devam ettirilir" şeklini almıştır.
3402 sayılı Kanunun değişik 4/3. maddesi gereğince kurulan komisyonlara 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesini uygulama görevi verilmemiştir. Bu komisyonlar o çalışma alanında nitelik kaybetme araştırmasına girmeden öncesi ve halen ... olan taşınmazların ... niteliğiyle tesbit tutanaklarını düzenlemekle görevlidir. Bu komisyonlarınca ... niteliğiyle tesbit tutanağı düzenlenerek otuz günlük kısmî ilana çıkartılan taşınmazlar hakkında hak sahipleri, bu yerlerin ... niteliğini yitirdiği konusunda değil, sadece eskiden beri ... niteliğinde olmadığı konusunda kadastro mahkemesinde, ... Genel Müdürlüğüne husumet yönelterek dava açacaklardır.
Ancak; ... niteliğinde tesbit tutanakları düzenlenerek 30 günlük kısmî ilâna çıkartılması halinde hak sahibi olan ... Genel Müdürlüğü ya da Hazine ... alanları dışında bırakılan taşınmazlar hakkında ... savı ile dava açabilecek midir? Hemen belirtmek gerekir ki; Kanunlarımızda bunu engelleyen hiç bir hüküm bulunmamaktadır. Aksine 6831 sayılı Kanunun 11/1. maddesi gereğince Tarım ve ... Bakanlığı ile ... Genel Müdürlüğü, kadastro sırasında ... sınırı dışında bırakılan ... alanlarının bulunduğunun tesbiti halinde, bu yerlerin ... sınırı içine alması konusunda dava açmak zorundadır. 3402 Sayılı Yasanın 26/4. maddesi gereğince "Kadastro Mahkemesinin yetkisi (görevi) her taşınmaz hakkında kadastro tutanağı düzenlendiği günde başlar" ... parsellerinin kısmi ilana çıkartıldığı tarihte henüz tespit tutanakları düzenlenmeyen maliki, yüzölçümü ve geometrik durumu belli olmayan taşınmazlar hakkında Çevre ve ... Bakanlığı ile ... Genel Müdürlüğü 6831 sayılı Kanunun 11/1. maddesinin verdiği dava açma yetkisini nasıl ve kime karşı kullanacaktır? 6831 sayılı Kanunun 11/1. maddesi hükmüne göre "Tutanak, harita ve kararlara karşı askı tarihinden itibaren altı ay içinde kadastro mahkemelerine müracaatla sınırlamaya ve 2. maddeye göre ... sınırları dışına çıkarma işlemlerine Çevre ve ... Bakanlığı, ... Genel Müdürlüğü ve hak sahibi gerçek ve tüzel kişiler itiraz edebilir" Görüldüğü gibi Kanun Tarımve ... Bakanlığı ile ... Genel Müdürlüğüne aleyhlerine olan tutanak harita ve kararlara karşı itiraz davası açmakla yükümlü olduğu gibi 3224 Sayılı ... Genel Müdürlüğü Teşkilat ve Görevleri Hakkındaki Yasanın 2/g maddesi ... Genel Müdürlüğüne "... kadastrosu ve mülkiyetle ilgili işlemlerini özel mevzuatına göre yürütmek" görevini vermiştir. 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi gereğince yapılan işlem 6831 Sayılı ... Yasası ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu aynı anda birlikte ve iç içe uygulanarak yapılan karma bir kadastro işlemidir. 3402 sayılı Kanunla 6831sayılı Kanunun hiçbir maddesi yürürlükten kaldırılmamış, aksine 3402 sayılı Kadastro Kanununun 16/D maddesinde ormanlar hakkında, bu kanunda hüküm bulunmayan hallerde özel kanunun (6831 sayılı Kanun) uygulanacağı öngörüldüğünden 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi gereğince yapılan ... kadastrosunda, bu yasanın belirlediği usul hükümleriyle birlikte, özel Kanun olan 6831 sayılı Kanunun belirlediği hükümlerin de uygulanması gerekir. 6831 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan ... kadastrosunda, ... sınırları içinde bırakılan taşınmazlar hakkında ... olduğu konusunda "olumlu ... kadastro harita ve tutanağı" düzenlendiği kabul edilerek hak sahibi gerçek ve tüzel kişilere, ... sınırları dışında bırakılan, yani ... olmadığı konusunda "olumsuz ... harita ve kadastro tutanağı" düzenlenmiş sayılan taşınmazlar hakkında, Tarım ve ... Bakanlığı ile ... Genel Müdürlüğüne, askı ilân süresi içinde kadastro mahkemesinde dava açma olanağı 6831 sayılı Kanunun 11/1. maddesinde tanındığı gibi 3402 sayılı Kanunun 4. maddesine göre yapılan ... kadastrosunda ... olduğu konusunda "olumlu harita ve tesbit tutanağı" düzenlenen parsellerde (kısmî ilâna çıkartılan parseller) hak sahibi gerçek ve tüzel kişilere tanınan dava hakkının, ... sınırı dışında bırakılarak o tarihte henüz arazi kadastro tesbit tutanağı düzenlenmemiş olmakla birlikte "olumsuz ... kadastro harita ve tutanağı" düzenlenmiş olduğu kabul edilerek 3402 sayılı Kanunun 26/4. maddesindeki kadastro tesbit tutanağının düzenlenme koşulu aranmadan bu taşınmazlar hakkında da Tarım ve ... Bakanlığı ile ... Genel Müdürlüğüne de dava açma hakkının tanınmış olduğunun kabulü gerekir. Şunu da, belirtmek gerekir ki, kısmî ilâna çıkartılan ... parsellerinden sonra kültür arazisi olarak tesbit tutanakları düzenlenen taşınmazlar hakkında 3402 sayılı Kanunun 9.
maddesi gereğince Tarım ve ... Bakanlığı ile ... Genel Müdürlüğü, ... savı ile itiraz edebileceği gibi, itiraz edilmeyen ya da itirazları komisyonca ret edilerek kültür arazisi niteliği ile tespit tutanakları düzenlenip 3402 sayılı Kanunun 11. maddesi gereğince askı ilanına çıkartılan parseller hakkında HGK"nın 13.07.1996 gün 1996/20-459-556 ve 13.05.1996 gün ve 1996/20-566 - 1998/338 sayılı kararlarındaki ilke gereğince ... Genel Müdürlüğü ile Tarım ve ... Bakanlığının ... savı ile kadastro mahkemelerinde dava açabileceklerini ya da H.G.K"nun 16.05.2001 gün ve 2001/20-401-416 sayılı kararında kabul edildiği gibi başkaları tarafından süresinde açılan davaya, aynı Kanunun 26/D maddesi gereğince katılabileceklerini önleyen hiç bir Kanun hükmü bulunmamaktadır.
3) Tesbit tutanağı düzenlendikten sonra açılacak davalarda husumetin, tesbit malikine yada kadastro komisyonunca malik sonradan değiştirilmişse onlara yöneltilerek açılması gerektiği usul hukukunun temel ilkesidir. Asıl sorun, ... niteliğindeki parsellerin kısmi ilana çıkartıldığı tarihte henüz kadastro tesbit tutanağı düzenlenmediği için maliki, zilyedi, yüzölçümü ve geometrik durumu belli olmayan ancak ... sayılmayarak hakkında "olumsuz kadastro harita ve tutanağı düzenlenmiş" sayılan taşınmazlar hakkında ... Genel Müdürlüğü ya da Tarım ve ... Bakanlığının kadastro mahkemesinde ... savı ile açacağı davada husumeti kime ya kimlere yöneltileceğidir.
Dava açıldığı sırada bu davanın sonucunun kim yada kimleri etkileyeceği baştan belli ise açılacak davada pasif husumet ehliyeti onlara ait olacağı Usul Hukukunun temel kuralıdır. Dava açıldığı sırada ... sınırları dışında bırakılan taşınmaz hakkında tesbit tutanağı düzenlenmediğinden, taşınmazın gerçek hak sahibi belli değildir. Tarım ve ... Bakanlığı ile ... Genel Müdürlüğü taşınmazda hak sahibinin kimler olduğu konusunda otuz günlük askı ilan süresi içinde idari bir araştırma yapıp, bu araştırma sonucuna göre belirlenecek gerçek ya da tüzel kişilere husumet yöneltilerek askı ilan süresi bitmeden dava açılmalıdır denebilirse de bu kısa süre içinde, dava edilecek taşınmazda hak sahibi olanlar her zaman tesbit edilemeyeceği gibi, yapılacak araştırma sonucu tesbit edilecek hak sahipleri her zaman gerçeği de yansıtmayabilir. O halde, kısmî ilâna çıkartılan ... parsellerinin dışında kalan taşınmazlar yönünden Tarım ve ... Bakanlığı yada ... Genel Müdürlüğü tarafından ... savı ile otuz günlük askı ilân süresi içinde kadastro mahkemelerinde açılacak ... kadastrosuna itiraz davalarında, yapılan kadastro işleminin özelliği ve açılacak davanın niteliği gereği, husumetin Hazine veya taşınmazın içinde bulunduğu köy tüzel kişiliği ya da taşınmazda hak sahibi olduğu varsayılan gerçek veya tüzel kişilere karşı açılabileceğini kabul etmek gerekir. Yargılamanın devamı sırasında yapılan keşifte davaya konu taşınmazda hak sahibi olanların belirlenmesi yada malik hanesi açık bırakılarak düzenlenecek tesbit tutanaklarının mahkemeye gönderilmesi halinde dava dosyası ile birleştirilip 3402 sayılı Kanunun 27, 28 ve 29. maddeleri hükümlerine göre işlem yapıldıktan sonra tesbit tutanaklarında isimleri geçen, ya da keşif sırasında belirlenecek olan hak sahibi gerçek ve tüzel kişiler davaya katılıp kendilerine duruşma günü tebliğ edilerek husumet yaygınlaştırılıp davada taraf oluşturulduktan sonra taraf delilleri ve 3402 sayılı Kanunun 30. maddesi gereğince mahkemece lüzum görülen diğer deliller de toplanarak dava konusu taşınmazın gerçek hak sahibi adına tescil edilmesi, dava dilekçesinde gösterilen gerçek yada tüzel kişinin hak sahibi olmaması halinde davanın husumet yönünden red edilmemesi gerekir.
4) 3402 sayılı Kanunun 22.02.2005 gün ve 5304 sayılı Kanunla değiştirilmesinden sonra çıkartılan ve 26.09.2005 günlü Resmî Gazetede yayımlanan Taşınmaz Malların Sınırlandırma, Tesbit ve Kontrol İşleri Hakkında Yönetmeliğin 17/b-2. maddesinin 9. fıkrasında "Askı ilan süresi içinde ormanın sınırlandırma ve tesbitine dava açılması durumunda, ormanın davaya konu edilen sınırları kesinleşmeyeceğinden, bu sınırlara bitişik gerçek veya tüzel kişilere ait taşınmazların tesbiti sırasında dava devam ediyorsa, ormanla müşterek sınırları davalı bırakılır ve tutanakları düzenlendikten sonra açıklayıcı bir yazı ile kadastro mahkemesine intikal ettirilir."
3402 sayılı Kanunun 5. maddesinde; "Kadastro Müdürü çalışma alanında işe başlamadan önce mahalli hukuk mahkemesinde, bu alandaki taşınmaz mallar hakkında görülmekte olan kadastro ile ilgili davalarla hükme bağlanmış olup da henüz kesinleşmeyen davaların listesini
alır ve bunu çalışma alanı ile ilgili tüm tapu, vergi, harita ve diğer belge ve örnekleri ile birlikte kadastro teknisyenlerine verir. Listenin müdür tarafından alınmasından sonra o çalışma alanında bulunan taşınmaz hakkında mahalli hukuk mahkemelerine açılan davalar, derhal kadastro müdürüne bildirilir"
Davalı Taşınmaz Mal Tutanaklarının Kadastro Mahkemesine Devri Hakkında Yönetmeliğin 7/a maddesinde; "Kadastro tutanağı henüz düzenlenmeden dava açılmışsa; çalışma alanında bulunan taşınmaz mallarla ilgili olarak yeni açılan davaların mahkemelerce kadastro müdürlüğüne bildirilmesi üzerine, Kadastro Müdürünce bu listeler derhal kadastro teknisyenlerine verilir. Dava listelerinde belirtilen taşınmaz malların kadastro tutanağı henüz düzenlenmemiş ise, davanın mahiyetine göre, teknisyenlerce bu yönetmeliğin 5. maddesi uyarınca sınırlandırma ve tesbit yapıldıktan sonra 6. maddesine göre işlem yapılır."
Aynı Yönetmeliğin 5/a maddesinde; "Dava mülkiyete yönelik ise, taşınmaz mal teknisyenlerince ölçülüp tarafların iddiaları, varsa belgeleri muhtar ve bilirkişi beyanlarına göre değerlendirildikten sonra, sonuçları ve varacakları kanaatleri tutanağın edinme sebebi sütununda etraflıca açıklanmak ve dosya numarası belirtilmek suretiyle maliki tayin edilmeden kadastro tutanağı düzenlenir."
6. maddesinde; "Teknisyenlerce Kadastro Müdürlüğüne teslim edilen davalı taşınmazlara ait kadastro tutanakları ile eklerinin Kadastro Müdürünce derhal fotokopisi veya örnekleri çıkartılarak, asılları 3402 sayılı Kadastro Kanununun 5. maddesinin son fıkrası uyarınca en geç 7 gün içinde kadastro mahkemesine gönderilir."
Bu hükümlerin ve yukarıda açıklanan konuların birlikte değerlendirilmesinde şu sonuca ulaşılmaktadır:
Yörede 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanunla değişik 4/3. maddesi uyarınca yapılan ... kadastrosunda 6831 ve 3402 sayılı Kanun hükümleri iç içe ve birlikte uygulandığından ... sınırları dışında bırakılan taşınmazlar hakkında 3402 sayılı Kanunun 26/4. maddesi gereğince henüz olumlu tesbit tutanağı ve haritası düzenlenmemiş olmakla birlikte ... olmadığı konusunda "olumsuz tutanak ve harita düzenlendiği" kabul edilip, 6831 sayılı Kanunun 11/1. maddesi gereğince kadastro Mahkemesinin görevi (yetkisi) başlayacağı Tarım ve ... Bakanlığının ya da ... Genel Müdürlüğünün otuz günlük kısmî ilân süresi içinde kadastro mahkemesinde dava açabileceği, açılacak bu davada yapılan kadastro işleminin özelliği ve açılacak davanın niteliği nedeniyle bu davada husumetin Hazine veya taşınmazın içinde bulunduğu köy tüzel kişiliği ya da davaya konu taşınmaza zilyet olanlara yöneltilebileceği, kendilerine husumet yöneltilerek dava açılan özel ya da tüzel kişilerin gerçek hak sahibi olmadığı gerekçesiyle dava husumet yönünden ret edilmeyip, kadastro mahkemesinin, dava dilekçesinde nitelikleri bildirilen taşınmazın tesbit tutanağının, malik hanesi açık bırakılmak suretiyle düzenlenip, Kanun ve Yönetmelik hükümlerine göre mahkemeye gönderilmesini Kadastro Müdürlüğünden istemesi gerektiği, tesbit tutanağı düzenlenmeden keşif yapılması halinde, keşif sırasında belirlenecek hak sahiplerinin davaya katılması, bu arada tesbit tutanağının gönderilmesi halinde dava dosyası ile birleştirip 3402 sayılı Kanunun 27, 28 ve 29. maddeleri gereğince yargılamaya devamla, tespit tutanağında yazılı hak sahiplerini de davaya katıp, husumet yaygınlaştırılarak taraf oluşturulduktan sonra 3402 sayılı Kanunun 30/2. maddesi gereğince tarafların gösterecekleri deliller ile mahkemece resen lüzum görülen diğer deliller de toplanıp dava konusu taşınmazın gerçek hak sahibi adına tesciline karar verilmesi gerekir.
Somut olayda; bu ilkeler gözönünde bulundurulduğunda davacı ... Yönetiminin dava dilekçesine ekli krokide gösterilen sınırlar içinde kalan taşınmazlar hakkında dava açmakta hukuki yararı bulunduğu gözönüne alınmalı, buna göre dava dilekçesine ekli kroki içinde kaldığı tespit edilen malik haneleri ve vasıfları açık bırakılan ... köyü 127/2, 129/1, 130/1, 130/2, 130/3, 131/1, 131/2, 131/3, 131/4, 131/5, 132/1, 133/1, 133/2 ve 134/1 sayılı parsellerin davalı oldukları mahkemece kabul edilmelidir. Nitekim 3402 sayılı Kadastro Kanununun 5. maddesi
gereğince kadastro müdürlüğünce 127/2, 129/1, 130/1, 130/2, 130/3, 131/1, 131/2, 131/3, 131/4, 131/5, 132/1, 133/1, 133/2 ve 134/1 sayılı parsellerin davalı oldukları kabul edilerek kadastro tutanak asılları mahkemeye gönderildiğinden artık mahkemece 3402 sayılı Kanunun 27, 28 ve 29. maddeleri hükümlerine göre kadastro tutanaklarının askı ilanlarının yapılması, bu tutanaklara itiraz edenler ile Hazine ve ilgili köy tüzelkişiliğini ve tespit tutanaklarının edinme sebebinde ismi geçen kişiler yada keşif sırasında belirlenecek olan hak sahibi gerçek ve tüzel kişiler davaya katılıp kendilerine duruşma günü tebliğ edilerek husumet yaygınlaştırılıp davada taraf teşkili oluşturulduktan sonra taraf delilleri ve 3402 sayılı Kanunun 30. maddesi gereğince mahkemece lüzum görülen diğer deliller de toplanarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken aksi düşünce ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı ... Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 17/04/2019 günü oybirliği ile karar verildi.
Bu alandan sadece bu kararla ilintili POST üretebilirsiniz. Bu karardan bağımsız tamamen kendinize özel POST üretmek için TIKLAYINIZ
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.