MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

- K A R A R -

Davacılar vekili, davalı tarafından müvekkilleri hakkında başlatılan takipte müvekkillerinin dosya borcunun 15.250 TL"lik kısmının ödendiğini, takipte talep edilen % 72 akdi faizin dayanağı olan kefalet aktinin geçersiz olduğunu, kalan takip borcunun geçersiz kefalet akdine dayalı olarak istenen faiz olduğunu belirterek, borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, faize yönelik itirazın yedi gün içerisinde şikayet yoluyla ileri sürülebileceğini, ödenen miktarın icra dosyasında mahsubunun yapıldığını, kefalet senedinde kefilin sorumlu olduğu miktarın mevcut olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davacı tarafından takip tarihinden önce 2.600,00 TL, takipten sonra davadan önce 5.000 TL, davadan sonra 7.500,00 TL olmak üzere toplam 15.100 TL ödeme yapıldığı, takip tarihinden itibaren yıllık % 72 faiz yürütülemeyeceği, 3095 sayılı Yasanın 2/F-2 hükmü uyarınca belirlenecek avans faiz oranlarının % 50 fazlası dikkate alınıp, ödeme tarihine göre kapak hesabı yapılarak kalan borcun belirlenmesi gerektiği gerekçesi ile, davacının 15.100,00 TL yönünden borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Davacılar, davalı ... tarafından 14.600 TL bedelli senetlere dayanılarak başlatılan icra takibinde ödeme yaptıklarını, borcun tamamının ödendiğini ve fazla oranda faiz istendiğini belirterek, menfi tespit isteminde bulunmuşlardır. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş ise de, bilirkişi raporundan ödemelerin icra takip tarihi esas alınarak dikkate alındığı anlaşılmaktadır. Menfi tespit davalarında, dava tarihi itibariyle tarafların borç ve alacak durumları belirlenip buna göre bir karar verilmesi gerekir. Ayrıca icra takibine dayanak kambiyo senedi vasfında olduğundan faizin de ticari iş mahiyetinde kabul edilmesi gerekir. Mahkemece, açıklanan esaslar uyarınca inceleme yapılarak karar verilmesi gerekirken, takip tarihi esas alınarak hüküm kurulması doğru olmamış, mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı lehine BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 30.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.