Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2015/14393 Esas 2016/2804 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/14393
Karar No: 2016/2804
Karar Tarihi: 14.03.2016

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2015/14393 Esas 2016/2804 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davalı bankanın müşterisi olan davacı, bankada hazine bonosu aldıktan sonra çalışan kişilerin çeşitli tarihlerde çeşitli miktarlarda paraları çektiğini ve bundan haberi olmadığını iddia ederek banka ve çalışanlarından kaynaklanan yasaya aykırı ödemeler nedeniyle 47.500,00 TL'nin ödenmesini talep etmiştir. Mahkeme, davanın reddine karar verirken, tarafların yaptığı itirazları reddetmiş ve hüküm altına alınan miktar düşüldükten sonra %50 kusur oranına göre talep edilebilecek miktarın 57.500 TL olduğunu ve her bir eylem tarihinden itibaren yasal faiz işletilerek davacının talebinin kabul edilmesine karar vermiştir. Temyiz eden davalı vekilinin tüm itirazları reddedilmiştir.
Kanun maddeleri: Borçlar Kanunu 125. madde (zamanaşımı süresinin 10 yıl olduğu)
11. Hukuk Dairesi         2015/14393 E.  ,  2016/2804 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada... Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 10.03.2015 tarih ve 2014/160-2015/147 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkilinin davalı bankanın müşterisi olduğunu, bankada hesap açtırarak hazine bonosu aldığını, müvekkilinin yanında çalışan kişinin, davalı bankadaki hesaplardan, banka çalışanları gerekli dikkati ve özeni göstermediğinden çeşitli tarihlerde çeşitli miktarlarda paralar çektiğini, bu ödemelerden müvekkilinin haberinin olmadığını, bahse konu paraların yasaya aykırı şekilde ödenmiş olmasından banka ve istihdam ettiği kişilerin sorumlu olduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakkı saklı kalmak kaydı ile 47.500,00 TL"nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ödenmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili, derdestlik itirazı ve zamanaşımı itirazında bulunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, kararın kesinleşmiş olması nedeni ile davalının derdestlik itirazının reddine, dava zamanaşımı süresinin Borçlar Kanunu"nun 125. maddesi gereğince 10 yıl olduğu, zamanaşımının gerçekleşmediği, ilk davada hüküm altına alınan miktar düşüldükten sonra %50 kusur oranına göre talep edilebilecek miktarın 57.500 TL olduğu gerekçesiyle her bir eylem tarihinden itibaren yasal faiz işletilerek davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
    Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 2.954,78 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 14.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.