1. Hukuk Dairesi 2017/1451 E. , 2017/1723 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen tapu kaydında düzeltim davası sonunda, yerel mahkemece karar verilmesine yer olmadığına ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ... "in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Davacı, maliki olduğu 2 parsel sayılı taşınmazın tapu kayıtlarında Kambur olarak yer alan soyisminin nüfus kayıtlarına uygun şekilde Kanbur olarak düzeltilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, Tapu müdürlüğü"ne başvuru yolu tüketilmeden dava açıldığından davanın usulden reddine ilişkin karar davalının vekalet ücretine hasren yaptığı temyiz üzerine Dairece: "... Tarafların davadaki haklılık durumlarının saptanması bakımından işin esasının incelenmesi ve sonucuna göre vekalet ücreti hakkında bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir..." gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda karar verilmesine yer olmadığına yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmiştir.
Bilindiği üzere; bozmaya uyulmuş olmakla bozma gereklerinin aynen yerine getirilmesi zorunlu olup, bu durum usuli kazanılmış hakkın bir gereğidir.
Ne var ki, mahkemece bozma kararına uyulmasına karşın bozma gereklerinin tam olarak yerine getirildiğini söyleyebilme imkanı yoktur.
Hemen belirtilmelidir, yargılama giderleri 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun (HMK) 323. maddesinde sayılmış, aynı maddenin 1/ğ bendinde vekalet ücretinin de yargılama gideri olduğu belirtilmiştir.
Bilindiği ve 29.05.1957 gün, 4/16 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında belirtildiği üzere, karşı tarafa yüklenmesi gereken ve yargılama giderlerinden olan vekalet ücretine, diğer yargılama giderlerinde olduğu gibi mahkemece kendiliğinden (re"sen) hükmedilmesi gerekir.
Kural olarak yargılama giderleri, davada haksız çıkan, eş söyleyişle aleyhine hüküm verilen tarafa yükletilir (HMK 326/1). Bir davada her iki taraf da kısmen haklı çıkarsa, mahkeme, yargılama giderlerini, haklı çıkarma oranına göre taraflar arasında paylaştırır(HMK 326/2). Bu noktada, HMK"nın 326. maddesinde, tarafların davada haklı çıktıkları oran gözönünde tutulmuştur.(YHGK 01.12.1955, E: 1-205,K:439).
O halde,HMK"nın 326/1. maddesinde öngörüldüğü gibi " kanunda yazılı haller dışında" yargılama giderlerinin davada haksız çıkan tarafa yükletilmesi, taraflar kısmen haklı çıkarsa haklı çıktıkları oranda paylaştırılması gerektiği kuşku ve duruksamadan uzaktır.
Nitekim, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 07.12.2005 gün ve E: 2005/1-683, K: 2005/709 sayılı ve 15.03.2006 gün ve 2006/1-103-76 sayılı kararında da aynı ilke benimsenmiştir.
Hal böyle olunca, bozma kararının gereklerinin yerine getirilerek tarafların davadaki haklılık durumlarının saptanması bakımından işin esasının incelenmesi ve sonucuna göre vekalet ücreti hakkında bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
Davalının temyiz itirazı açıklanan nedenle yerindedir. Kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 06.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.