Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/1790
Karar No: 2018/838

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2017/1790 Esas 2018/838 Karar Sayılı İlamı

15. Hukuk Dairesi         2017/1790 E.  ,  2018/838 K.

    "İçtihat Metni"


    Davacı ... Otelcilik ve Turizm Yatırımları A.Ş. ile davalı T.C. Başbakanlık Vakıflar Genel Müdürlüğüne İzafeten ...a Vakıflar Bölge Müdürlüğü arasındaki davadan dolayı ilk derece mahkemesi olan ... . Asliye Hukuk Hakimliğinin 10.11.2016 gün ve 2014/472-2016/455 sayılı hükme yönelik istinaf başvurusu sonucu ... Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi Başkanlığı"nca verilen 20.04.2017 gün ve 2017/222-2017/234 sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından duruşmalı olarak istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili Avukat ... ile davalı vekili Avukat ... geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:
    - K A R A R -
    Dava, 29.04.2003 tarihli kira ve yapım işleri sözleşmesinden sonra imzalanan 22.10.2004 tarihli ek sözleşme uyarınca işletme süresinin 4 yıl inşaat süresi hariç olmak üzere 29 yıl olduğunun tespiti ile, iş sahibi tarafından yaratılan muarazanın giderilmesi, bu talebin kabul edilmemesi halinde ciddi orandaki maliyet artışı nedeni ile bunun karşılığı olarak sözleşme süresinin mahkemece belirlenmesi suretiyle işletme süresinin 33 yıla çıkarılması, bu talebin de kabul edilmemesi halinde talep edilen ek maliyet bedelinin davalı iş sahibinden tahsili istemine ilişkindir.
    İlk derece mahkemesince davanın reddine dair verilen karara karşı davacı vekilince bölge adliye mahkemesi nezdinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş, görevli ve yetkili ... Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesi"nin istinaf başvurusunun reddine dair kararı davacı vekilince yasal süresi içinde temyiz edilmiştir.
    Davacı yüklenici-işleten, davalı iş sahibidir. Taraflar arasında davalı iş sahibine ait parseller üzerinde yap-işlet-devret modeli ile inşaat yapımı konusunda 29.04.2003 tarihinde eser sözleşmesi imzalanmıştır. Bu sözleşme ile davacı yüklenici davalı iş sahibinin hazırlattığı projeye göre otel inşaatını yapacak, iş sahibi de inşaat süresi dahil 19 yıl süreyle yapılacak oteli belirlenen kira bedeli karşılığı işletmesini davacıya bırakacaktır.
    Ancak, otelin inşaatına başlanmasından önce çalışmalar sırasında davalı tarafından verilen projenin zemine uygun bulunmadığının teknik incelemeler sonucu anlaşılması üzerine davalı iş sahibince proje değişikliği yapılarak bu projeye göre inşaatın yapılması istenilmiştir. Davacı tarafça yapılan proje değişikliğine göre otel inşaatının tamamlanarak otelin hizmete açıldığı konusunda ihtilâf bulunmamaktadır.
    Bu değişiklikten sonra Vakıflar Bölge Komisyonu"nun 22.10.2004 gün 81 sayılı kararına istinaden, inşaat ve kira sözleşme ve şartlarının diğer tüm maddelerine bağlı kalınmak şartıyla sürenin inşaat süresi dahil 33 yıla çıkarılmasında idare yararı görüldüğünden taraflar arasında 22.10.2004 tarihli ek sözleşme imzalanmış, bu ek sözleşmeyle 29.04.2003 tarihli sözleşmenin 3, 4 (c), 7 (a), 8, 17 maddeleri değiştirilmiştir.
    Ek sözleşmenin imzalandığı tarihte yürürlükte bulunan 6760 sayılı Vakıflar Umum Müdürlüğü Vazife ve Teşkilatı Hakkındaki Kanun"un 14. maddesi uyarınca değeri belli bir miktarın üzerindeki sözleşmeler ve sözleşme değişikliklerinde Danıştay"ın onayı alınması gerektiğinden, davalı iş sahibince Danıştay"a başvurulmuştur. Danıştay 1. Dairesi 26.01.2005 gün 2004/684 Esas, 2005/7 Karar sayılı kararı ile görüş bildirilmesi için idare yararının bulunup bulunmadığının tespit edilmesi gerektiği, davacı-yüklenici şirkete tanınan işletme süresinin başlangıçta amorti süresi nazara alınarak tayin edildiği, sözleşme değişikliği ile işletme süresinin uzatılmasında idarenin yararının belirlenemediği belirtilerek "idare menfaatinin bulunup bulunmadığı hususu açıkça ortaya konulmadığından, mevcut sözleşme maddelerinde değişiklik yapılması hakkında bu aşamada 6760 sayılı Kanun"un 14. maddesi uyarınca görüş bildirilmesine yer olmadığına karar vermiştir. Bu karar onay talebinin reddi niteliğinde olmadığı halde davalı iş sahibince sözleşme değişikliği ile işletme süresinin uzatılmasına dair idare yararını ortaya koyan somut dayanaklar tespit edilip gösterilmek suretiyle onay için yeniden Danıştay"a başvurulmamıştır.
    Bu işlemlerden sonra 27.02.2008 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren 5737 sayılı Vakıflar Kanunu"nun 80. maddesi ile 6760 sayılı Kanun"un 14. maddesi ve Danıştay onayının alınması şartı kaldırılmış, 78 (a) maddesinde çıkan ihtilâfların anlaşma veya sözleşme değişikliği ile neticelendirilmesinde Vakıflar Genel Müdürlüğü Meclisi yetkili kılınmıştır. Davacının bu madde gereğince başvurusu ... Vakıflar Bölge Müdürlüğü"nün 27.01.2014 gün 342 sayılı yazısı ile Vakıflar Genel Müdürlüğü"ne yaptığı başvuru da 25.02.2014 gün 4069 sayılı cevabi yazıları ile Vakıflar meclisine intikal ettirilmeyerek reddedilmiş ve olumsuz cevap verilmiştir.
    Taraflar arasında imzalanan 29.04.2003 tarihli sözleşme ve 22.10.2004 tarihli ek sözleşmenin özel hukuk sözleşmeleri olduğu ve geçerli olarak kuruldukları tartışmasızdır. Sözleşme ve ek sözleşme tarafların karşılıklı ve birbirine uygun irade açıklamaları ile kurulmuştur. Ancak ek sözleşmenin imzalandığı tarihteki 6760 sayılı Kanun"un 14. maddesindeki düzenlemeye göre Danıştay"ın onayı gerekli olup, onay işlemi ek sözleşme ile yapılan değişikliğin yürürlüğe girmesini sağlayacak, geciktirici ve kanundan kaynaklandığından yasal koşuldur. İmzalanan ek sözleşme geçerli olarak kurulmuş olup, bu yasal koşulun gerçekleşmesiyle yürürlüğe girecektir.
    Somut olayda, az yukarıda açıklandığı gibi davalının başvurusu üzerine Danıştay 1. Dairesi"nin 26.01.2005 gün 2004/684 Esas, 2005/7 Karar sayılı kararı onama talebinin reddi niteliğinde olmayıp Danıştay"a sunulan belgelere göre sözleşme değişikliğinde idarenin menfaatinin bulunup bulunmadığının tespit edilmediğini bildiren bir iade kararı vasfındadır. Davalı iş sahibi Danıştay"ın bu kararından sonra sözleşme değişikliğinde idare menfaatini gösteren somut nedenleri temin ve belirterek yeniden onay için başvurması gerekirken eksikliği tamamlayıp başvurmadığı gibi, ek tadil sözleşmesi gereğince davacının inşaatı yapmasına göz yummuş ve inşaat tamamlanmıştır. Bilahere 27.02.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5737 sayılı Vakıflar Kanunu"nun 80. maddesi ile 6760 sayılı Kanun"un 14. maddesi yürürlükte kaldırılmış olup, ihtilâfların halli için 78. maddede vakıflar meclisine yetki verildiği halde, davacının bu doğrultudaki Vakıflar Bölge Müdürlüğü"ne yaptığı talebi reddedilmiş, Vakıflar Genel Müdürlüğü"ne yaptığı başvuruya da olumsuz cevap verilmiştir.
    Sözleşme, ek sözleşme ve işin yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 154. maddesinde, şartın tahakkukuna iki taraftan biri hüsnüniyet kaidelerine muhallif bir hareketle mani olursa, o şart tahakkuk etmiş addolunur. Şeklinde düzenleme mevcut olduğu gibi 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı TBK"nın 175/I. maddesinde de taraflardan biri, koşulun gerçekleşmesine dürüstlük kurallarına aykırı olarak engel olursa, koşulun gerçekleşmiş sayılacağı kabul edilmiştir.
    Bu durumda 22.10.2004 tarihli ek-tadil sözleşmesi BK"nın 1. maddesine göre geçerli olarak kurulmasına rağmen davalı iş sahibi, değişikliğin yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan 6760 sayılı Kanunu 14. maddesindeki sözleşmenin yürürlüğe girmesiyle ilgili Danıştay onayı bulunması ile ilgili yasal koşulu, Danıştay 1. Dairesi"nin 26.01.2005 tarihli kararı red kararı olmayıp iade kararı niteliğinde olmasına rağmen somut gerekçe ve dayanakları ortaya koyarak onay için başvurmadığı, ek-tadil sözleşmesi gereğince davacı yüklenicinin inşaat işlerini değiştirilen projeye göre yapmasına izin vererek iyiniyetli davranmadığı gibi 5737 sayılı Vakıflar Kanunu"nun 78/I. maddesi gereğince davacının sözleşme değişikliğiyle ilgili Vakıflar Genel Müdürlüğü Meclisi"ne sunulması talebini reddetmek suretiyle sorunu çözümsüz bıraktığından 818 sayılı BK"nın 154, 6098 sayılı TBK"nın 175/I. maddesi hükümlerine göre yasal şartın gerçekleşmesine dürüstlük kuralına aykırı davranışları ile engel olması nedeniyle koşul gerçekleşmiş sayılarak 22.10.2004 tarihli ek sözleşmenin yürürlüğe girdiği kabul edilip, uyuşmazlığın bu ek sözleşme hükümleri dikkate alınıp, çözümlenmesi gerekirken, kira bedeli ödenerek kullanım devam ettiği, davacının sözleşme dışı fazla imalât yönünden hak sahibi olabilmesinin sözleşmenin sona ermesi halinde değerlendirilip belirlenebileceğinden ve Danıştayın onayı ile Vakıflar Genel Müdürlüğünü olurunun bulunmaması gerekçesiyle davanın ve istinaf başvurusunun reddi doğru olmamış, kararın bozulması uygun görülmüştür.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile temyize konu ... Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesi Kararının HMK 371. madde gereğince davacı yararına BOZULMASINA, HMK 363/I. madde gereğince ... Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesi"nin 20.04.2017 2017/222 Esas 2017/234 Karar sayılı kararının kaldırılmasına dosyanın bozma kararı doğrultusunda yeniden inceleme yapılıp karar verilmek üzere ilk derece mahkemesi olan ... . Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, karardan bir örneğin ise Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesi"ne gönderilmesine, ödenenden 31,40 TL temyiz peşin harcının ve istinaf başvurusu nedeniyle alınan harçların istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 01.03.2018 gününde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi