MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 04.08.2014 gününde verilen dilekçe ile önalım hakkı nedeniyle tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 27.01.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tecil talebine yöneliktir.
Davalılar vekili, 205.000 TL önalım bedelinin davacı tarafça depo edilmesi halinde davayı kabul ettiklerini bildirmiştir.
Davacı taraf, 16.12.2014 tarihli ilk celsede davalı tarafın talep ettiği 205.000. TL önalım bedelini depo etmeye hazır olduklarını bildirmiştir.
Mahkemece, toplam 193.800 TL önalım bedeli yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davalılar vekili temyiz etmiştir.
Davalı vekili, davacı tarafın önalım bedeli olarak 205.000 TL"yi depo etmeyi kabul etmesine rağmen, mahkemenin bu beyanı dikkate almayarak tarafların talepleri ve kabulleri dışındaki bir bedeli önalım bedeli kabul ederek aleyhlerine hüküm kurulmasını temyiz sebebi olarak ileri sürmüştür.
Mahkeme gerekçeli kararında, davalının kabulünü nazara alarak resmi satış senedindeki değer üzerinden davanın kabulüne karar vermiştir.
4721 sayılı TMK 734. maddesi uyarınca, önalım hakkı sahibi davacı adına dava konusu payların tesciline karar verilmeden önce, satış bedeli ile alıcıya düşen tapu giderlerinin, hakim tarafından belirlenen süre içinde hakimin belirleyeceği yere davacı tarafından nakden depo edilmesi gerekir. Kanuna göre, önalım bedeli "satış bedeli ve alıcıya düşen tapu giderlerinden" ibaret ise de tarafların bu bedel üzerinde serbestçe tasarruf edebilme imkanları mevcuttur. Tarafların dava konusu iki payın önalım bedelinin 205.000 TL olacağı konusunda irade birlikteliği bulunmaktadır.
Mahkemece yapılacak iş, iki payın önalım bedeli 205.000 TL olacağı gerçeğinden hareketle, davalılar vekillerinden her bir pay satışı için talep ettiği miktarın açıklattırılması ve belirlenen miktarlara göre hüküm kurulması; Öte yandan 492 sayılı Harçlar Kanununun 22. Maddesine göre, davayı kabul veya sulhün muhakemenin ilk celsesinde gerçekleşmesi karşısında karar ve ilam harcının üçte birine hükmedilmesi gerekir.
Yerel mahkemenin önalım bedeline ve harca yönelik kararı açıklanan nedenlerle doğru görülmemiş ve bozulması gerekmiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.10.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.