4. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/14897 Karar No: 2014/17796 Karar Tarihi: 25.12.2014
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2014/14897 Esas 2014/17796 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2014/14897 E. , 2014/17796 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara 13. Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 12/06/2014 NUMARASI : 2014/262-2014/366
Davacı H.. Y.. vekili Avukat F.. B.. tarafından, davalı S.. K.. aleyhine 28/04/2014 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın husumetten reddine dair verilen 12/06/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız eylem nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, astsubay olduğunu, olay tarihinde subay olan davalının saldırı alarmı verilmesi üzerine görev yaptığı nizamiyeye geldiğini, aranması gereken yerlerin aranıp aranmadığını sorduğunu, arandığını ancak bazı birimlere ulaşılamadığını söylediğini, bunun üzerine davalının ağır küfür ve hakaret ettiğini belirterek manevi tazminat istemiştir. Mahkemece; Anayasa"nın 129/5 maddesi ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu"nun 13. maddesi uyarınca kamu görevlilerinin görevlerini yaparken verdikleri zararlar nedeniyle açılacak tazminat davalarının kamu görevlisinin bağlı bulunduğu idare aleyhine açılması gerektiği, davalı subaya husumet yöneltilemeyeceği gerekçesi ile davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir. Anayasa’nın 129/5. maddesi ile 657 sayılı Devlet Memurları Yasası’nın 13/1. maddesi gereğince memurlar ve diğer kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken kusurlu eylemleri nedeniyle oluşan zararlardan doğan tazminat davaları, kendilerine rücu edilmek kaydıyla ve yasada gösterilen biçim ve koşullara uygun olarak idare aleyhine açılabilir. İdare aleyhine böyle bir davanın açılabilmesi, hizmet kusurundan kaynaklanmış, idari işlem ve eylem niteliğini yitirmemiş davranışlar ile sınırlıdır. Kamu görevlisinin, özellikle haksız eylemlerde, Anayasa ve özel yasalardaki bu güvenceden yararlanma olanağı bulunmamaktadır. Somut olayda, davalı subayın davacıya hakaret ettiği ileri sürülmüştür. Kamu görevlisinin hakaret eylemi açıkca kişisel kusurunu oluşturur ve hiç bir biçimde görev ile ilişkilendirilemez. Bu sava dayanan davaların, Anayasa"nın 129/5 maddesi kapsamında değerlendirilmesi de mümkün değildir. Açıklanan nedenlerle, davacının hakaret iddiasına dayanarak açtığı karşı davada, davalı subaya husumet yöneltilebileceği benimsenmelidir. Şu durumda yerel mahkemece açıklanan hususlar gözetilerek, davanın esası ile ilgili, deliller değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçe ile husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen kararın, yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 25/12/2014 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün onanması görüşünde olduğumuzdan sayın çoğunluğun bozma kararına katılmıyoruz.25/12/2014