
Esas No: 2019/3790
Karar No: 2019/6728
Karar Tarihi: 17.06.2019
Nitelikli dolandırıcılık - 5809 sayılı yasaya muhalefet - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2019/3790 Esas 2019/6728 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, 5809 sayılı yasaya muhalefet
HÜKÜM : Beraat
Nitelikli dolandırıcılık ve 5809 sayılı yasaya muhalefet suçlarından sanığın beraatine ilişkin hükümler, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Gerekçeli karar başlığında suç adı, “nitelikli dolandırıcılık ve 5809 sayılı yasaya muhalefet” yerine “Sahte özel belgeyi bilerek kullanma“ olarak yazılmış olması ayrıca suç tarihi olarak sadece "21/09/2007" tarihinin gösterilmiş olduğu, suça konu cep telefonu hatlarına ilişkin GSM Abonelik Sözleşmelerinin tarihleri dikkate alındığında; " 18/11/2005 ve 27/03/2007 " tarihlerinin de suç tarihi olması nedeniyle bu hususun mahallinde düzeltilmesi mümkün görülmüştür.
Sanığın yetkilisi olduğu ... İletişim isimli alt bayiinde katılan ...’ya ait kimlik fotokopisini ile sahte abonelik sözleşmesi düzenleyerek... numaralı yedi adet hattı aldığı hatlara aktivasyon işlemi yapılarak, açık hat olarak kimliği tespit edilemeyen şahıslara satıldığı, böylece sanığın atılı suçları işlediği iddia olunan olayda;
1-Sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçu yönünden verilen beraat hükmüne yönelik temyiz incelemesinde;
Sanığın savunması, katılan beyanları ve tüm dosya kapsamına göre mahkenece sanığın üzerine atılı nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediğine dair mahkumiyetine yeterli, kesin delil olmaması nedeniyle verilen beraat hükmünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılama sonunda, yüklenen suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olamaması gerekçe gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılanın atılı suçun sübut bulduğuna ilişkin temyiz itirazının reddiyle, hükmün ONANMASINA,
2-Sanık hakkında 5809 sayılı yasaya muhalefet suçu yönünden verilen beraat hükmünün incelenmesinde,
Sanığın iş yerinde katılanın kimlik bilgileri kullanılarak telefon hattı alındığı iddiası ile açılan davada, sözleşmenin sanığın iş yerinde düzenlendiği, imzanın katılana ait olmadığının tespit edildiği ve menfaatin sanığa ait olduğu, bu nedenle suçun sübut bulduğu gözetilerek; hükümden önce 19.02.2014 tarih ve 28918 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 6518 sayılı Kanunun 63. maddesinin l0. fıkrası ile yaptırıma bağlanan 56. maddesinin 4. fıkrasındaki “Kişinin bilgisi ve rızası dışında işletmeci veya adına iş yapan temsilcisi tarafından abonelik tesisi, işlemi veya elektronik kimlik bilgisini haiz cihazların kayıt işlemi yapılmaz ve yaptırılamaz, bu amaçla gerçeğe aykırı evrak düzenlenemez, evrakta değişiklik yapılamaz ve bunlar kullanılamaz.” ve 5. fıkrasındaki “Gerçeğe aykırı evrak düzenlemek veya değiştirmek suretiyle kişinin bilgi ve rızası dışında tesis edilmiş olan abonelikler kullanılamaz” hükmü karşısında özel hüküm niteliğinde bulunan 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu’nun 56. maddesindeki düzenleme gereğince, bu hükmün TCK"nın 75. maddesi uyarınca ön ödemeye tabi olduğu gözetilerek, sanığa ön ödeme önerisinde bulunulduktan sonra hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken yazılı şekilde beraat hükmü kurulması,
Kanuna aykırı olup, katılanın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenle, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 17/06/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.