19. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/6177 Karar No: 2015/11650 Karar Tarihi: 30.09.2015
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/6177 Esas 2015/11650 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davalı banka, müşterisiyle yaptığı kredi sözleşmesinde kefil olan davalının kefil olmadığı borçtan sorumlu tutulamayacağını iddia etmiştir. Davacı banka ise davalının kefil olarak yer aldığı sözleşmeden kaynaklı borç olduğunu belirterek itirazın iptalini ve takibin devamını talep etmiştir. Mahkeme, birleştirilen davalarda delilleri birlikte değerlendirerek davalının takibe konu borçtan sorumlu tutulamayacağına karar vermiştir. Sonuç olarak, davacı bankanın temyiz itirazları reddedilmiş ve hüküm onanmıştır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ve 2577 sayılı İcra ve İflas Kanunu uyarınca karar verilmiştir.
19. Hukuk Dairesi 2015/6177 E. , 2015/11650 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki birleşen itirazın iptali- menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda itirazın iptali davasının reddine, menfi tespit davasının kabulüne dair verilen hükmün davacı (birleşen davada davalı) vekilince süresinde temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili; müvekkili banka ile davadışı ... arasında akdolunan genel nakdi gayri nakdi kredi sözleşmesinde davalının da kefil olarak yer aldığını, kredi borcunun ödenmemesi üzerine aleyhine girişilen takibe davalının itirazı sonucu takibin durduğunu belirterek, itirazın iptaliyle, takibin devamına ve %40 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; müvekkilinin sadece 29.08.2006 tarihli sözleşmede 53.000,00 TL limitle kefil olduğunu ve bu kredi kullanımına konu borcun da ödendiğini, müvekkilinin kefil olarak yer almadığı kredi sözleşmelerinden kaynaklanan borçtan sorumlu tutulamayacağını bildirerek, davanın reddini ve %40 oranında tazminatın davacıdan tahsilini istemiştir. İş bu itirazın iptali davası açılmadan önce davalı yanca aynı takiple ilgili olarak aynı gerekçelerle davacı banka aleyhine.... Asliye Hukuk Mahkemesinde menfi tespit davası açılmış, anılan mahkemece 2012/698 E. 2013/101 K. sayılı 26.03.2013 tarihli birleştirme kararı verilmiştir. Mahkemece tüm deliller birlikte değerlendirilerek, benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda, takibe konu yapılan alacağın davalının kefil olarak yer aldığı 29.08.2006 tarihli kredi sözleşmesinden kaynaklanmadığı, aksine davalının (birleşen davada davacı) kefil olarak bulunmadığı 26.02.2009 tarihli ve sonraki tarihli sözleşmelerden doğduğu, böylece davalının (birleşen davada davacı) takibe konu borçtan sorumlu tutulamayacağı gerekçesiyle asıl davanın ve davalının tazminat talebinin reddine, birleşen menfi tespit davasının kabulüyle, birleşen dava davalısı banka tarafından yürütülen takipten ötürü davalı (birleşen davada davacı) borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm davacı (birleşen davada davalı) vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı (birleşen davada davalı) vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 30.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.