9. Hukuk Dairesi 2015/4739 E. , 2015/10190 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İŞ MAHKEMESİ
DAVA :Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; davacının 4857 sayılı yasaya tabii işçi olarak belirsiz süreli iş sözleşmesiyle davalı belediyenin kayden destek hizmetleri müdürlüğünde sıhhi tesisatçı olarak çalıştığını, davalı işveren tarafından 20/05/2014 tarihli ve İnsan Kaynakları müdürü ... tarafından hazırlanmış ve Belediye Başkanı tarafından olur verilmiş olan "...20/05/2014 tarihi mesai bitimi itibariyle 4857 sayılı İş Kanunun 17.59. Maddesi, 1475 sayılı kanunun 14. Maddesi ve toplu iş sözleşmesinin 29. 30. Maddeleri gereği kıdem ve ihbar tazminatı ile kullanılmayan yıllık izin ücretinin ödenerek feshedilmesi hususunu onurlarına arz ederim" şeklindeki gerekçesiz fesih yazısı ile fesih edildiğini, iş sözleşmesinin feshine ilişkin işlem usul ve esas yönünden hukuken geçerli ya da haklı bir sebebe dayanmadığından feshin geçersizliğine, davacının işe iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili; davacının sözleşmesinin feshinin geçerli bir nedene dayanmadığı şeklindeki iddialarının huzurda görülen davada dinlenemeyeceğini, belediyede yeni işçi alımı konusunda herhangi bir ihtiyaç ve çalışma da bulunmadığını, nitekim iş yerinde atıl personelin azaltılması ve çalışan sayısının norm kadroya çekilmesi amacıyla emeklilik hakkını kazanan işçinin iş sözleşmesinin feshiyle ilgili uyuşmazlıkla ilgili olarak Yargıtay’ın vermiş olduğu kararlar olduğunu, müvekkil belediyenin iyi niyetli olarak kanundan kaynaklanan sorumluluklarını yerine getirmekte gecikmediğini, davacıya 4857 sayılı İş Kanunun 17 ve 59 maddeleri ile 1475 sayılı kanunun 14. maddesi ve toplu iş sözleşmesinin 29 ve 30 maddeleri gereği kıdem ve ihbar tazminatını ve yıllık izin ücretlerini büyük bir kısmını ödediğini, davacının haksız, mesnetsiz , usul ve yasaya aykırı olarak başta kötü niyet tazminatı ibaresiyle talep ettiği 8 aylık ücret tutarındaki miktar ile ayrıca 4 aylık ücreti tutarındaki talebinin ve davasının reddinin gerektiğini ileri sürmüştür.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece davacının iş sözleşmesinin feshinin geçerli olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
4857 sayılı İş Kanunu’nun 21. maddesi uyarınca, mahkemece feshin geçersizliğine karar verildiğinde, işçinin başvurusu üzerine işveren tarafından bir ay içinde işe başlatılmaz ise, işçiye ödenmek üzere en az 4, an çok 8 aylık ücreti tutarında tazminatın belirlenmesi gerekir. Dairemizin yerleşik uygulaması gereği, iş güvencesi niteliğindeki bu tazminat işçinin kıdemi, fesih sebebi gibi olgular dikkate alınarak belirlenmelidir. Maddenin alt ve üst sınırları aşılamaz. Üst sınırın aşılmasının tek istisnası 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun 25. maddesindeki sendikal nedenle yapılan fesihlerdir. Bu kanun yürürlüğe girdikten sonra sendikal nedenle yapılan fesihlerde tazminat; işçinin başvurusu, işe başlatma ve başlatılmama şartına bağlı olmaksızın işçinin en az bir yıllık ücreti tutarında belirlenecektir. Dairemizin uygulaması bu yöndedir. (12.12.2013 gün ve 2013/8422 Esas, 2013/33052 Karar sayılı ilamımız). Dairemiz yıllık ücretli izinle ilgili 53. maddedeki kıdem sürelerini dikkate alarak 6 ay ile 5 yıl arasında kıdemi olan işçi için 4, 5 yıl ile 15 yıl arasında kıdemi olan işçi için 5, 15 yıldan fazla kıdemi olan işçi için 6 aylık ücreti tutarında işe başlatmama tazminatın belirlenmesini öngörmekte, fesih sebebine göre bu miktarlarda azami sınır 8 aya kadar da çıkmaktadır.
Dosya içeriğine göre somut uyuşmazlıkta davacının iş sözleşmesinin feshinin geçerli olmadığı anlaşıldığından feshin geçersizliğine karar verilmesi doğrudur. Ancak kısa kararda doğru olarak işe başlatmama tazminatı 6 ay olarak belirlenmişken gerekçeli kararda hüküm kısmında 5 ay belirlenmiştir. Bu husus usulü kazanılmış hak da teşkil etmez. Kısa karar gerekçeli karar farklılığı bozma nedenidir. Davacının kıdemi 15 yıldan fazladır. Kıdem süresi ve fesih sebebine göre işe başlatmama tazminatının 5 ay yerine 6 ay olarak belirlenmesi dosya içeriğine uygun olacaktır.
4857 sayılı İş Yasasının 20/3 maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:
Yukarda açıklanan gerekçe ile;
1. Mahkemenin kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. Feshin GEÇERSİZLİĞİNE ve davacının İŞE İADESİNE,
3. Davacının yasal süre içinde başvurusuna rağmen davalı işverence süresi içinde işe başlatılmaması halinde ödenmesi gereken tazminat miktarının davacının kıdemi, fesih nedeni dikkate alınarak takdiren davacının 6 aylık brüt ücreti tutarında BELİRLENMESİNE,
4. Davacı işçinin işe iadesi için işverene süresi içinde müracaatı halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar en çok 4 aya kadar ücret ve diğer haklarının davalıdan tahsilinin GEREKTİĞİNE,
5. Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
6. Davacının yaptığı 442.00 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davalının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
7. Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.500 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8. Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgilisine iadesine,
Kesin olarak oybirliği ile 11.03.2015 tarihinde karar verildi.