Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2015/12948 Esas 2017/6080 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/12948
Karar No: 2017/6080
Karar Tarihi: 03.10.2017

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2015/12948 Esas 2017/6080 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2015/12948 E.  ,  2017/6080 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Kadastro sonucunda, ... Köyü çalışma alanında bulunan 117 ada 370 parsel sayılı 752,30 metrekare yüzölçümündeki kerpiç iki katlı ev, ahır ve bahçe vasfındaki taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak davalı adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ... kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ve miras yoluyla gelen hakka dayanarak tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı ..., çekişmeli 117 ada 370 parsel sayılı taşınmazın muris babasından kaldığını ve mirasçılar arasında taksim edilmediğini ileri sürerek, miras payına yönelik tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmıştır. Yerel Mahkeme, çekişmeli taşınmazın muristen kaldığı ve mirasçılar arasında taksim edilmediği, ayrıca davacının miras payının davalıya satıldığının da ispatlanamadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar vermiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 297. ve 298. maddeleri kararın gerekçeli olmasına değinmiş olup, anılan maddeler uyarınca gerekçe, "tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri" içermelidir. Başka bir deyişle gerekçe; hüküm fıkrasında yazılı sonuçlara nasıl varıldığının tereddüte yer bırakmayacak şekilde açıklanmasıdır. Kararın gerekçesi ile hüküm fıkrası birbirine sıkı sıkıya bağlı olup uyumlu bulunması zorunludur. Açık duruşmada tefhim olunan hüküm fıkrasında varılan sonucun nedenlerini açıklamayan ifadelerin gerekçe olarak kabul edilmesi mümkün olmadığı gibi, gerekçenin farklı bir sonuca ilişkin bulunması da aleni yargılanma prensibi ve hukuki dinlenilme hakkı ile doğrudan çelişmektedir. Somut olayda, dava konusu taşınmazın muristen kaldığı ve tüm mirasçıların katılımıyla yapılan geçerli bir taksim sözleşmesinin bulunmadığı, ayrıca davacının miras payının davalıya satıldığının da ispatlanamadığı kabul edilmesine rağmen, hüküm fıkrasında gerekçeye aykırı şekilde davanın reddine karar verilmesi isabetsiz olduğu gibi, tüm dosya kapsamına göre, çekişmeli taşınmazın muristen kaldığı ve mirasçılar arasında taksim edilmediği sabit olduğuna ve davacının miras payını davalıya sattığı da ispatlanamadığına göre, davacının miras payına yönelik davasının kabulüne karar verilmesi gerekirken davanın reddine karar verilmesi de isabetsiz olup, davacı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 03.10.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.









    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.