Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/11434
Karar No: 2017/1932
Karar Tarihi: 23.02.2017

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2016/11434 Esas 2017/1932 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2016/11434 E.  ,  2017/1932 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki yardım nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı vekili dilekçesinde, davalıların müvekkilinin çocukları olduğunu, davalılardan ..." ve ... den aylık olarak 500,00 TL çocukları ... ve ... den 200,00 TL yargılama süreci boyunca tedbir nafakası ve hükümle birlikte yardım nafakasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalılar davanın reddini talep etmişlerdir .
    Mahkemece"... Davacının kendisine ait evde aleyhlerine dava açtığı ... ve ...ile beraber ikamet ettiği ,kocasından kalan emekli maaşını kızı ile beraber aldığı, ... İlçesi ... Köyünde 50 parsel numaralı tarla vasfındaki taşınmazda hisse sahibi olduğu, dinlenen tanıkların beyanlarından ,davacının eşinden kalan taşınmazları davalı oğlu ... ile beraber ektiği ve gelirlerini aldıkları, almış oldukları traktörü davalı kızı ... üzerine yaptıkları ve hayatın olağan akışı nazara alındığında bu traktörü kendi işleri için kullandıkları anlaşılmakla, davacının HGK"nın yukarı açıklanan ilamındaki yoksul kavramına girmeyeceği... " gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; sözkonusu karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2-) TMK.nun 364.maddesine göre; "Herkes, yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve altsoyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür."
    Aynı Kanunun 365/2.maddesinde de; "Dava, davacının geçinmesi için gerekli ve karşı tarafın mali gücüne uygun bir yardım isteminden ibarettir." düzenlemesi yer almıştır.
    Hukuk Genel Kurulunun 07.10.1998 gün ve 1998/656-688 sayılı ilamında da; "...yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, kültür (eğitim) gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanların..." yoksul kabul edilmesi gerektiği vurgulanmıştır.
    Yardım nafakası, aile bireylerini yoksulluk ve düşkünlükten kurtarmaya ilişkin bir nevi sosyal yardımlaşma olup, ahlak kuralları ile geleneklerin zorunlu kıldığı bir ödevdir. Aile bağlarının herhangi bir nedenle zayıflamış olması da yükümlülüğü ortadan kaldıran bir neden olarak düzenlenmemiştir. Bu nedenlerle kanun koyucu, yardım nafakasını kişinin ve toplumun vicdanına bırakmamış, kanuni bir ödev olarak düzenlemiştir. Yardım nafakasına hükmolunması için nafaka talep edenin zaruret içinde bulunması ve bu halin devam etmesi gerekir.
    Somut olayda davacı; davalı ..."nin PTT Müdürlüğünde memur olarak çalışmakta olduğunu, kendisinin ise herhangi bir tarla işlememekte olduğunu, kendisinin aylığının eşinin hazine tarlasındaki borçlarına kesilmekte olduğunu, kendisinin muhtaç olduğunu, çocuklarının kendisini bu haliyle mahkemeye çıkardıklarını, davalı çocuklarının 100,00 TL vermiş olsalardı kendisinin bu duruma düşmeyeceğini, eşinden kalan aylığın kendisinin yaşlılığı, bakıma muhtaç olması ve hastane masrafları nedeniyle yetersiz kaldığını beyanla nafaka talebinde bulunmuştur.
    Mahkemece davanın reddine karar verilmiş ise de; davacı hakkındaki sosyo ekonomik durum araştırması yetersiz olup, davacının eşinden aldığı net maaş miktarı, eşinden kalan tarlalardan bir geliri olup olmadığı; davacıya eşinden kalan maaş üzerinde çekilen kredilerin murisin borcu için çekilip çekilmediği ve kredi kesintilerinden sonra davacının eline geçen net maaş miktarı hususunun tam olarak tespitiyle (TMK 4.maddesi) hakkaniyet ilkesi de gözetilerek sonucu dairesinde hüküm kurulması gerekirken eksik incelemeye dayalı hüküm tesisi isabetsiz olup bozmaya gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davacı yararına HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacı tarafa iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23.02.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi