Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/16438
Karar No: 2017/1929
Karar Tarihi: 23.02.2017

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2015/16438 Esas 2017/1929 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2015/16438 E.  ,  2017/1929 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki muarazanın giderilmesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı vekili, dava dilekçesinde; 10/11/2011 tarihinde davalı ... tarafından elektriğinin kesildiğini, yaptığı görüşmede şirketin kendisine taraf olmadığını söylediğini, elektrik aboneliğinin açılmasını ve mağduriyetinin giderilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, cevap dilekçesinde;davacı tarafın elektrik aboneliğinin enerji aldığı trafonun, dava dışı ... Umum Şoförler ve Otomobilciler Esnaf Odasına ait özel trafo olduğunu, 2001 tarihinde Odanın talebi ile ... tarafından özel hat mülkiyetine ilişkin imzalanan sözleşme gereği enerji müsaadesi verildiğini, tesis edilen hattın mülkiyetinin dava dışı ... Umum Şoförler ve Otomobilciler Esnaf Odasına ait olduğunu, bu tür özel trafolarda müşteri tesislerinin bağlandığı noktadan başlayarak bağlantı kesilmesi de dahil hat mülkiyeti ile işletme ve bakımının özel trafo sahibi müşteriye ait olduğunu ve elektrik şirketinin hiç bir sorumluluğunun bulunmadığını,beyanla davanın müvekkili şirket yönünden husumet yönünden reddini talep etmiştir.
    Mahkemece; "... kesintinin davalı tarafça değil özel trafo sahibi tarafından yapıldığı, bu nedenlerle davalının taraf sıfatının bulunmadığı , bu nedenlerle davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği..."gerekçesiyle kısa kararda pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine , hüküm fıkrasında davanın vazgeçme nedeniyle reddine hükmolunmuş ; sözkonusu karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-) Anayasanın 141"nci maddesi uyarınca, yargı kararlarının gerekçeli olarak yazılması gerekir. Bu husus 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297"nci maddesinde de hüküm altına alınmıştır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297"nci maddesinde hükmün ihtiva etmesi gereken hususlar ayrıntılı olarak düzenlenmiştir . Anılan anayasal ve yasal düzenlemeler gereğince, yargıcın, tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri kararda göstermesi zorunludur. Maddi olgularla hüküm fıkrası arasındaki hukuki bağlantı da ancak bu şekilde kurulabilecek, ayrıca yasal unsurları taşıyan bu gerekçe sayesinde, kararların doğruluğunun denetlenebilmesi mümkün olacaktır. Kararın gerekçesi ile hüküm fıkrasının birbirine aykırı olmaması gerekir.
    Mahkeme, karar gerekçesinde , kesintinin davalı tarafça değil özel trafo sahibi tarafından yapıldığı, bu nedenlerle davalının taraf sıfatının bulunmadığı bu nedenlerle davanın husumet nedeniyle reddine karar vermek gerektiğinden bahsetmesine rağmen hüküm fıkrasında , davanın vazgeçme nedeniyle reddine denilmek suretiyle çelişki yaratılmıştır.
    Ayrıca ; mahkemece oluşturulan kısa kararda davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verildiği halde, gerekçeli kararın hüküm fıkrasında davanın vazgeçme nedeniyle reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
    Kısa karar ile gerekçeli kararın hüküm fıkraları arasında çelişki bulunmaktadır.
    10.04.1992 gün ve 1991/7 Esas 1992/4 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca kısa karar ile gerekçeli kararın çelişik bulunması hali bozma nedeni oluşturmaktadır.
    Anılan içtihadı birleştirme kararı gereğince, kısa kararla bağlı olmaksızın ve dosya içeriğine göre mahkemece bu konular gözönünde tutularak vicdani kanıya göre karar verilmelidir.
    Bu itibarla, hüküm gerekçesi ile hüküm fıkrasının ve kısa kararla , gerekçeli kararın çelişkili olması usul ve yasaya aykırı olup, bu husus hükmün bozulmasını gerektirmiştir.
    2-) Bozma nedenlerine göre davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bendde açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, ikinci bendde açıklanan nedenle davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23.02.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi