Özel belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/5229 Esas 2017/7745 Karar Sayılı İlamı

11. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/5229
Karar No: 2017/7745
Karar Tarihi: 13.11.2017

Özel belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/5229 Esas 2017/7745 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi, sanığın özel belgede sahtecilik suçunu işlediğine karar vermiştir. Sanık, bir araç kiralama sözleşmesi imzalayıp, araç kiralarken müştekinin kimlik bilgilerini kullandığı suçlamasıyla yargılanmıştır. Ancak asıl belgenin dosyada bulunmaması ve mahkemece belge ile ilgili inceleme yapılmamış olması nedeniyle belgelerde sahtecilik bulunup bulunmadığının takdiri hakime aittir. Bu nedenle, suça konu olan belgenin aslı araştırılıp celp edilerek incelenmesi, belgenin özelliklerinin duruşma tutanağına yazılması ve aldatma niteliğinin ne şekilde oluştuğunun kararda tartışılması gerekmektedir. Sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini yapılmalıdır. Ayrıca, 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesi'nin 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı iptal kararıyla birlikte yeniden değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu nedenlerden dolayı, karar bozulmuştur.

Kanun Maddeleri:
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 53. maddesi
- 1412 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 321. maddesi
- 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 8/1. maddesi

11. Ceza Dairesi 2017/5229 E. , 2017/7745 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Özel belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet

1)Sanığın, tanık ..."e ait aslı ele geçmeyen fotokopi sürücü belgesindeki kimlik bilgilerini kullanarak müşteki ile araç kiralama sözleşmesi imzalayıp, araç kiralamak suretiyle özel belgede sahtecilik suçunu işlediğinin iddia ve kabul olunduğu somut olayda, kiralama sözleşme aslının dosyada bulunmaması ve mahkemece belgeyle ilgili bir inceleme yapılmadığının anlaşılması karşısında, belgelerde sahtecilik suçlarında aldatma niteliğinin bulunup bulunmadığının takdiri hakime ait olduğu cihetle, suça konu belge aslı araştırılıp celp edilerek incelenmek suretiyle özelliklerinin duruşma tutanağına yazılması ve denetime olanak verecek şekilde dosya içine konulması, aldatma özelliğinin ne şekilde oluştuğu kararda tartışılıp değerlendirildikten sonra sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2) Kabule göre de; 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 13.11.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.