12. Ceza Dairesi 2017/4203 E. , 2018/3189 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması
Hüküm : TCK"nın 133/1, 62/1, 50/1-a, 52/2-4. maddeleri gereğince mahkumiyet
Kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın kendisini savunmaya yönelik eyleminden dolayı cezalandırılamayacağına ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- TCK"nın 133/1. madde ve fıkrasında, iki veya daha fazla kişinin, başkalarının bilmeyeceği ve sınırlı bir dinleyici çevresi dışına çıkmayacağı yönünde haklı bir inanç ve iradeyle hareket ederek, herhangi bir aracı vasıta olarak kullanmadan, yüz yüze gerçekleştirdikleri, ancak özel bir çaba gösterilerek duyulabilecek, aleni olmayan, söze dayalı, sesli düşünce açıklamalarının, konuşmanın tarafı olmayan kişi veya kişilerce, ilgilisinin rızası olmaksızın, elverişli bir aletle (sesli bir açıklamayı kuvvetlendirerek veya naklederek onu ses alanının dışına çıkartıp doğrudan doğruya algılanabilir hale getirmeye yarayan her türlü düzenekle) dinlenmesi veya akustik olarak tekrar dinlenebilmesi imkanını sağlayan bir aletle kaydedilmesi; aynı Kanun"un 133/2. madde ve fıkrasında ise en az üç veya daha fazla kişinin, yüz yüze gerçekleştirdikleri, aleni olmayan, söze dayalı düşünce aktarımlarının, söyleşinin tarafı olan kişi veya kişilerce, ilgililerinin rızası olmaksızın, bir aletle kaydedilmesi, kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması başlığı altında suç olarak tanımlanmıştır. Söyleşiden farklı olarak, iki kişi arasında da gerçekleşebilecek olan konuşmada, konuşan tarafların, aralarında geçen sözleri kaydetmesi, TCK"nın 133/1. madde ve fıkrası kapsamında suç olarak tanımlanmamış olup, koşulları bulunduğu takdirde eylem aynı Kanun"un 134. maddesinde düzenlenen özel hayatın gizliliğini ihlal suçunu oluşturabilir.
Bu açıklamalar ışığında incelenen dosyada; Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığında zabıt katibi olarak görevli sanıkla aynı yerde görev yapan bir kadın meslektaşının, sanıkla aralarındaki arkadaşlık ilişkisi sona ermesine rağmen sanık tarafından rahatsız edildiği iddiasını, yazı işleri müdürüne, yazı işleri müdürünün de Cumhuriyet Başsavcı Vekiline iletmesinin ardından, konuyu konuşmak amacıyla yazı işleri müdürünün odasına çağrılan sanığın, Cumhuriyet Başsavcı Vekili ve yazı işleri müdürü olan katılan mağdurlarla yüz yüze yaptıkları aleni olmayan söyleşiyi, katılan mağdurlar tarafından kendisine karşı işlenmekte olan ve ani gelişen bir suç bulunmadığı halde, odaya girmeden önce ses kayıt fonksiyonunu aktif hale getirdiği cep telefonuyla önceden hazırlıklı ve planlı şekilde, diğer iki konuşanın bilgisi ve rızası dışında kaydetmesi biçiminde sübut bulan eyleminden dolayı sanık hakkında TCK"nın 133/2. madde ve fıkrası gereğince mahkumiyet hükmü kurulması gerekirken, suç vasfında yanılgıya düşülüp, kaydı yapan sanığın konuşmanın tarafı olduğu nazara alınmaksızın, aynı Kanun"un 133/1. madde ve fıkrası gereğince mahkumiyet hükmü kurulması,
2- Adli emanete alınan CD hakkında bir karar verilmemesi,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 21.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.