Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2019/1648 Esas 2020/4292 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/1648
Karar No: 2020/4292
Karar Tarihi: 15.12.2020

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2019/1648 Esas 2020/4292 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2019/1648 E.  ,  2020/4292 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı, davacı vekilince duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı kooperatif vekili Avukat... gelmiş, tebligata rağmen başka gelen olmadığı anlaşılmakla, duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - KARAR -
    Davacı vekili, müvekkilinin oturabileceği bir evinin olması için davalı kooperatif ile 18.07.1988 tarihli sözleşme yaptığını, müvekkilinin bu sözleşme ile kooperatifin 239 no.lu üyesi olduğunu, sözleşme gereğince bedelleri peşin ödemek şartıyla üyelik verildiğini, D Blok 6 no.lu dairenin teslim edileceğinin taraflar arasında kabul ve taahhüt edildiğini, müvekkilinin kooperatif üyeliği ile ilgili olarak üstüne düşen yükümlülüklerini yerine getirdiğini ancak davalı kooperatifin taahhüdünü yerine getirmediğini, müvekkiline verilecek dairenin 3. kişilere satıldığını ileri sürerek, dairenin dava tarihindeki bedelinin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davacının yasal olarak üye olmadığını, davaya dayanak alınan sözleşmenin şekil şartlarının mevcut olmadığını, kura çekim günü boş üyelik mevcut olmadığından satın gerçekleşmediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar, davalı vekili tarafından temyizi üzerine, " davacı ortağın davalı kooperatife borcu olup olmadığı hususu araştırılarak, borcu olmadığı taktirde şimdiki gibi davanın kabulüne karar verilmesi, borcu bulunduğu taktirde Dairemizin yerleşik uygulamalarında açıklanan formüle göre hesaplanıp belirlenecek tazminat miktarına hükmedilmesi gerektiği" gerekçesiyle Dairemizce bozularak, mahkemece uyulan bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre; davacının davalı kooperatife bakiye borcunun bulunmadığı, dava konusu dairenin tesliminin fiilen ve hukuken mümkün bulunmadığının subuta erdiği, davaya konu dairenin yerine verilebilecek eşdeğer bir daire bulunmadığından rayiç değer üzerinden tazminata hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlerden alınmasına, Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan davalı yararına takdir olunan 3.050,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 15.12.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.