Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması - Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2019/1491 Esas 2020/16234 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
8. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/1491
Karar No: 2020/16234
Karar Tarihi: 29.09.2020

Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması - Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2019/1491 Esas 2020/16234 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık uyuşturucu ticareti suçundan soruşturmaya başlanınca kendisini başka bir kişi olarak tanıttı ve tutanaklarda o kişinin adı kullanıldı. Ancak sanığın aslında bu kişi olmadığı ortaya çıktı ve suç resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma olarak değerlendirildi. Mahkeme ise sanığı başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçundan mahkum etti. Temyiz sonucu ise suç vasfında yanılgıya düşülerek hüküm kurulduğu belirtilerek kararın bozulması talep edildi ve bu talep kabul edildi.
Kanun maddeleri:
- TCK'nın 268. maddesi: Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçu
- TCK'nın 206. maddesi: Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçu
- 5320 sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi
- 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi
8. Ceza Dairesi         2019/1491 E.  ,  2020/16234 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇLAR : Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması
    HÜKÜMLER : Mahkumiyet

    Gereği görüşülüp düşünüldü:
    Hüküm sanık ... tarafından temyiz edilmekle bu sanık ile sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
    İftira suçunun özel bir halini düzenleyen TCK.nın 268. maddesinde tanımlanan "başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması" suçunun oluşabilmesi için, kişinin işlediği suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla, başkasına ait kimliği veya kimlik bilgilerini kullanması gerektiği, somut olayda; hakkında uyuşturucu ticareti suçundan soruşturmaya başlanan sanığın kendisini ""..."" olarak tanıttığı ve bir kısım tutanakların ... olarak düzenlendiği, ancak tüm dosya kapsamına göre sanığın amcası olduğunu beyan ettiği ..."ın gerçekte var olmayan, hayali bir kişi olduğu ve eylemin TCK.nın 206. maddesinde düzenlenen "resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma" suçunu oluşturacağı gözetilmeden, suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı biçimde hüküm kurulması,
    Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 29.09.2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.