3. Hukuk Dairesi 2016/21985 E. , 2017/1911 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki vasiyetnamenin iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacılar, dayıları ..."nın 22.03.2011 tarihinde vefat ettiğini, murisin ölümü ile 13.06.2005 tarihli düzenleme şeklinde bir vasiyetnamesinin olduğunun ortaya çıktığını akabinde vasiyetnamenin ...2. Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 2011/1839 E sayılı dosyası ile açıldığını, murisin mirasçılarının davalı eşi ve davacıların anneleri ... olduğunu, davacıların annesi ..."in murisin ölümü sonrasıda 05.02.2012 tarihinde öldüğünü, iptali istenen vasiyetnamede murisin tüm malvarlığını davalı eşine bıraktığını, alım gücü bulunmayan davalının, ruh hali zayıf olan murisi kandırarak dava konusu ......Mah. 712 ada 8 parseldeki taşınmazı kendi adına satın aldığını, murisin 3. kişiden bedelini ödeyerek satın aldığı taşınmazı muvazaalı olarak davalı adına tescil ettirdiğini, murisin taşınmazın satın alındığı tarihte temyiz kudretinden yoksun olduğunu, murisin 2005 yılında düzenlenen vasiyetname ile müvekkillerin saklı pay haklarını da yok ettiğini ileri sürerek, vasiyetnamenin iptaline, mirasçılardan mal kaçırma kastı ve kanuna karşı hile nedeni ile ...712 ada ve 8 parselde kaim tapunun iptaline, murisin ve davalının yurtiçi ve yurtdışı gayrimenkul ve menkullerinin tespiti ile müvekkillerin hissesi oranında tapuya tesciline karar verilmesini talep etmişlerdir.
Davalı, muris ile birlikte 13.06.2005 tarihinde ... Eğitim ve Araştırma Hastanesi Psikiyatri Kliniğindan heyet raporu aldıklarını, aynı gün ...16. Noterliği 15068 ve 15069 yevmiye nolu iki adet vasiyetname ile karı-kocanın tüm mallarını birbirlerinin lehine vasiyet ettiklerini, davalı muristen önce vefat etmiş olsaydı tüm malların davacılara kalacağı düşünüldüğünde muvazaanın söz konusu olamayacağını, davacıların mirasın taksimi tarihinde saklı paylı mirasçı grubunda bulunmadıklarını, davacı tanığı Av. ..."nun müvekkil tarafından azledilmiş olması nedeniyle tanıklığına muvafakat etmediklerini belirterek, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece;""...Tüm resmi belgelere göre murisin dava konusu vasiyetnamenin yapıldığı sırada hukuki ehliyetinin bulunduğu hususunun kabulü gerekmiştir. Davacıların aksi yöndeki iddiaları soyut nitelikte kalmış ve ispatlanamamıştır."" gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Bir hükmün neleri içermesi gerektiği HMK’nın 297. maddesinde; düzenlenmiş olup, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesinin gerekli olduğu ifade edilmiştir. Bu hüküm, yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir.
Anılan madde uyarınca mahkemece, taleplerin hepsi hakkında karar verilmesi gerekir. Mahkemenin taleplerden biri hakkında olumlu veya olumsuz hiçbir karar vermemiş olması halinde hakkında karar verilmemiş olan talep, zımnen reddedilmiş sayılamaz. Çünkü, bu talep hakkında ortada olumlu veya olumsuz bir mahkeme kararı yoktur.
Somut olayda, davacılar murisin dava konusu vasiyetnamesinin iptali, mirasçılardan mal kaçırma kastı ve kanuna karşı hile nedeni ile ...712 ada 8 parseldeki tapunun iptalini, Kanada ve yurt içindeki gayrimenkul ve menkullerin tespiti ile hisseleri oranında tapuya tesciline karar verilmesini talep etmişler, mahkemece sadece murisin vasiyetnamenin düzenlendiği tarihte hukuki ehliyetinin bulunduğu gerekçesiyle vasiyetnamenen iptali yönünden davanın reddine karar verilmiş, davacıların diğer talepleri hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmemiştir.
Hal böyle olunca, mahkemece; davacıların diğer talepleri hakkında HMK"nın 297/2 maddesi gözardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
2- Bozma nedenine göre davacı tarafın diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ; Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davacı taraf yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenle davacı tarafın diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.