İhaleye fesat karıştırma - hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2014/1453 Esas 2016/4693 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : İhaleye fesat karıştırma, hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : Eylemlerin bir bütün olarak edimin ifasına fesat karıştırma suçunu oluşturduğu kabul edilerek mahkumiyetlerine


Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Suç tarihinde yürürlükte bulunan 765 sayılı TCK"nın 205. maddesinde belirtilen suçun oluşabilmesi için sanıkların kendileri veya üçüncü kişiler lehine haksız çıkar sağlamasının gerektiği ve bunun suçun maddi unsuru olduğu, alım satımın uygulama usul ve şekillerine aykırı davranılması veya ihale tamamlandıktan sonra yapılan usulsüz eylemlerin alım satıma fesat karıştırma suçunu oluşturmayacağı, somut olayda, Yumurtalık İlçesi Kaldırım Belediye Başkanı olan sanık ..."ın 13/10/1995 yılında gerçekleştirdiği 105 hektar alanda imar uygulama ihalesini sanıklar ... ve ..."nun ortağı oldukları ... Harita ve Ticaret Ltd. Şirketinin aldığı, ihaleye konu işin süresinde tamamlanmamasına ve % 60"lık kısmına ilişkin istihkak raporu düzenlenmesine karşılık ihale bedelinin % 83"lük kısmına denk gelecek şekilde yapılan işten fazla miktarda ödeme yapılması, işin tamamlanması için takibinin yapılmaması ve ihaleyle ilgili belgelerin muhafaza edilmemesi şeklindeki isnatların sübutu halinde ancak suç tarihi itibariyle lehe olan 765 sayılı Kanunun 240. maddesinde yer alan görevi kötüye kullanma suçu ile bu suça iştirak niteliğinde olacağı, anılan suçun kanunda öngörülen cezalarının üst sınırı itibariyle aynı Kanunun 102/4 ve 104/2. maddelerinde belirlenen beş yıllık asli, yedi yıl altı aylık ilave zamanaşımına tabi olduğu, sanık ... yönünden son suç tarihi 22/11/1997 ile iddianame tarihi olan 11/03/2008 arasında beş yıllık asli zamanaşımı süresinin dolduğu ve sanıklar ... ve ...
bakımından ise son suç tarihi olan 30/12/2004 ile inceleme günü arasında bu sürelerin gerçekleştiği anlaşıldığından, hükümlerin 5237 sayılı TCK"nın 7/2. maddesi ile 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi de gözetilmek suretiyle CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden sanıklar hakkında açılan kamu davalarının aynı Yasanın 322 ve 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddeleri uyarınca zamanaşımı nedeniyle ayrı ayrı DÜŞMESİNE, 05/05/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.